Efsane boksörün İstanbul ziyareti
28 Eylül 1976’daki Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonluğu unvan maçında ezeli rakibi Ken Norton’a karşı unvanını koruyan Muhammed Ali, maçının ardından İstanbul’a gelmişti. Aynı günlerde Milliyetçi Cephe hükümetinin başbakan yardımcılığını yapan Necmettin Erbakan’ın misafiri olarak Ankara’da olan Wallace Muhammed’den gelen ricayı geri çevirmemişti. Necmettin Erbakan, bu ziyaretten yaklaşık 3 yıl sonra dünyaya gelen oğluna, bu günlerin hatırası olarak “Muhammed Ali Fatih” ismini koyacaktı.
Boksun efsanesi Muhammed Ali’nin İstanbul’a geleceğini öğrenen büyük bir kalabalık, 1 Ekim 1976 sabahında erken saatlerde havalimanına akın etmişti. Hayranları, Türkiye’de genellikle sabaha karşı maçlarını izledikleri efsanenin geciken uçağını sabırla beklediler. İstanbul’a inişinde yoğun ilgiyle karşılaşan Ali’nin kısa İstanbul ziyareti yine aynı yoğunlukta devam etti.
28 Eylül 1976’daki Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonluğu unvan maçında ezeli rakibi Ken Norton’a karşı unvanını koruyan Muhammed Ali, maçının ardından İstanbul’a gelmişti. Yüzündeki sıyrıklar dahi iyileşmeden Ali’nin İstanbul’a gelişi Wallace Muhammed’in ricası üzerine gerçekleşmişti.
- Ali, aynı günlerde Milliyetçi Cephe hükümetinin başbakan yardımcılığını yapan Necmettin Erbakan’ın misafiri olarak Ankara’da olan Wallace Muhammed’den gelen ricayı geri çevirmemişti.
Kısa süreli gezisinde Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Dolmabahçe, Kanlıca gibi yerleri gezen efsane, sürekli olarak yoğun bir ilgiyle karşılaştı. Necmettin Erbakan, MSP’li Bakan Hasan Aksay ve Diyanet İşleri Başkanı Süleyman Ateş’le birlikte Sultanahmet Camii’ne cuma namazı kılan Muhammed Ali’nin oldukça duygulu anlar yaşadığı gözleniyordu.
Necmettin Erbakan ile kucaklaştığında ilk defa bir “beyaz” liderle kucaklaştığını söyledi.
Sultanahmet Meydanı’ndaki kalabalık ilk defa bir maç için değil, Müslüman olduğu için toplanmıştı. Necmettin Erbakan ile birlikte bir kamyonetin üzerine çıkan Muhammed Ali, kalabalığı selamladı.
Necmettin Erbakan, bu ziyaretten yaklaşık 3 yıl sonra dünyaya gelen oğluna, bu günlerin hatırası olarak “Muhammed Ali Fatih” ismini koyacaktı.