British Library’ye Hindistan’dan giden yazmalar
British Library, dünyanın en büyük kütüphanelerinden biridir. Birçok ülkeden ve birçok dilden milyonlarca eser barındıran kütüphane; kitaplardan el yazmaları ve günlüklere, gazetelerden, dergiler, ses ve müzik kayıtları ve videolara yazılı ve dijital öğelerle büyük bir araştırma kütüphanesidir. Raflarında 14 milyona yakın kitap barındıran kütüphane koleksiyonlarının dikkat çekici özelliği ise önemli miktarda Doğu'dan giden el yazması eserin mevcut olmasıdır.
İçerisinde çeşitli dillere ait önemli yazmalar barındıran British Library, sahip olduğu yaklaşık 15 bin doğuya ait yazmayla önemli bir kütüphanedir. Bu özelliğiyle Avrupa’nın ve Kuzey Amerika’nın önde gelen yazma eser merkezlerinden British Library, temel itibarıyla iki ana koleksiyondan meydana geliyor: British Museum Library ve zamanında Dışişleri Bakanlığı’nın bir uzvu olan Hindistan Ofis Kütüphanesi. Buradaki yazmalar, önemini sahip olduğu içerik ile eserlerdeki çeşitlilikten alıyordu. Hadis, kelam, fıkıh eserlerinden şiir, edebiyat ve tıbba kadar uzanan geniş bir sahada eserlere sahip olan British Library, Kur’ân-ı Kerîm’in önemli yazmalarına da ev sahipliği yapıyordu. Peki, 15 binlik bu yekûn nasıl olmuştu da British Library’e ulaşmıştı?
Bu noktada şahsî kütüphaneler önemli rol oynamış, oryantalistlerce çeşitli yollarla toplanan eserler kütüphane tarafından elde edinilmişti. Doktor Sir Hans Sloane’nın (1660-1753) sahip olduğu 120 Arapça yazmanın kütüphaneye aktarılması, Doğu'ya ait yazmaların da temelini oluşturmuştu. British Museum tarafından 1825 yılında Claudius James Rich’in (1786-1821) 390 parçalık koleksiyonu satın alınmış, bundan da önce 1807 yılında Doğu Hindistan Şirketi tarafından Richard Johnson’ın (1753-1807) sahip olduğu yazma eserler ücreti karşılığında elde edilmişti. Elinde Arapça, Farsça, Türkçe ve doğuya ait daha başka dillerde yazma eser barındıran kişiler şüphesiz bununla sınırlı değildi. Warren Hastings (1732-1818) bunlardan bir diğeriydi.
Hindistan’da önemli idari vazifelerde bulunan Hastings, bu zaman zarfında yazma eser toplamaktan geri kalmamıştı. Bûşehr’de, Tahran’da ve Basra’da idari vazifelerde bulunan Captain Robert Taylor (1788-1852) da bir hayli yazma eser toplamış, 246 parçalık koleksiyonu 1860 yılında British Museum’a satılmıştı. 550 yazmadan oluşan Thomas Howard’ın (1586-1646) bugün British Library’de bulunan yazma koleksiyonu da kütüphanenin önemli parçaları arasında yerini almıştı. Eserler önce Royal Society’ye (Kraliyet Derneği) bağışlanmış, sonrasında da 1831 yılında British Museum tarafından satın alınmıştı. Kral III. George’un içerisinde 7 tane de Arap dilinde olan yazma koleksiyonu ise IV. George tarafından 1823 yılında British Museum’a aktarılmıştı.
British Library’de mevcut olan yazma eserlerin büyükçe bir kısmını ise Babür Kraliyet Kütüphanesi’nden gelen eserler oluşturuyordu.
1638-1858 yılları arasında üst düzey İngiliz yetkililere hediye edilen eserler olmuş, daha 1810 yılına gelindiğinde özel koleksiyonlarda bir hayli eser yer almıştı.
17. yüzyıl seyyahı Mandelslo, Babür hükümdarlarının sahip olduğu zengin kütüphaneden de bahsediyor ve sahip oldukları kitapların sayısını binlerle ifade ediyordu. Babür Devleti’nin yıkılmasının ardından bu hazine de bir yerde İngilizlere kalmıştı. Babür Kraliyet Kütüphanesi’ndeki yazmalardan binden fazlası 1859 yılında Hindistan Hükümeti tarafından satın alınmış, geriye kalanlar ise 1876 yılında İngilizlerin Hindistan Ofisi’ne aktarılmıştı.