BM, Srebrenica Soykırımı'nı anma kararını onayladı
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 11 Temmuz’u “1995 Srebrenitsa Soykırımını Anma ve Uluslararası Düşünce Günü” ilân edilmesini talep eden karar tasarısını 19’a karşı 84 oyla kabul etti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 11 Temmuz'un "Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma Günü" ilân edilmesi istenilen karar tasarısını kabul etti.
Almanya ve Ruanda tarafından sunulan ve Türkiye'nin yanı sıra 40'tan fazla ülkenin eş sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda 84 "evet" oyuyla kabul edildi. Tasarı, 68 "çekimser" ve 19 "hayır" oyu aldı.
- Kararda, Srebrenitsa Soykırımı'nın inkarı ile insanlığa karşı suç, soykırım ve savaş suçlularının yüceltilmesi kınandı.
Soykırım kurbanlarının kimlik tespiti ve cenazelerine ulaşmaya yönelik çalışmaların devamının öneminin altı çizilen kararda, Srebrenitsa Soykırımı'nın henüz yargılanmamış sorumlularının kovuşturulmasına devam edilmesi çağrısında bulunuldu.
Kararda, her yıl 11 Temmuz'un "Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma Günü" olması kararlaştırılırken, bu günde hem kurbanların anılmasına ilişkin hem de bilinç ve eğitimi artıracak faaliyetlere yer verilmesi talep edildi.
Soykırım suçluları cezalandırılırken uluslararası hukuk uyarınca hiçbir etnik, dinî ya da başka bir grup ve toplumun hedef alınmadığı vurgulanan kararda, uluslararası hukukun üstünlüğünün önemine işaret edildi.
Karar, Bosna'da buruk sevinçle karşılandı
BMGK'nın, 11 Temmuz'un "Srebrenitsa Soykırımı'nı Anma Günü" ilân edilmesine ilişkin karar tasarısını kabul etmesi, Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da memnuniyetle karşılandı.
Başkent Saraybosna'daki Vijecnica Kütüphanesi'nde toplanan bir grup Boşnak, burada kurulan dev ekranda BM Genel Kurulu'nu izledi.
Saraybosna Belediye Başkanı Benjamina Karic, kararın hem şehirleri hem de Bosna Hersek için tarihî bir an olduğunu söyledi.
Karic, kararın Bosna Hersek'e soykırım, kuşatma ve saldırganlık getiren tüm kötülüklere karşı bilgi ve eğitimle mücadele edecek genç nesiller için önemli olduğunu belirterek, "Bana göre, Srebrenitsa Soykırımı'na ilişkin kararın kabul edilmesinin özü ve en önemli yanı budur. Avrupa'nın her yerindeki, dünyanın her yerindeki gençler, tek bir amaç için soykırımı öğrenecekler. Bu amaç, böyle bir şeyin bir daha yaşanmamasıdır." diye konuştu.
Saraybosna'da yaşayan Galib Lihic, alınan kararın geçmişte yaşananların unutulmaması açısından önemli olduğuna dikkati çekti.
Lihic, Sırp yetkililerin, Sırbistan halkını bu konuya dahil ederek hata yaptığını, söz konusu soykırımı "bazı bireylerin" gerçekleştirdiğini söyleyerek, "Sırp halkı soykırımcı bir millet değil. Oturup konuştuğum birçok Sırp arkadaşım var ama Sırp yetkililer hepsini (tüm Sırpları) aynı kefeye koyuyor, bu doğru değil." ifadelerini kullandı.
Sırbistan'sa karardan mutlu değil
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, kararının başarısız olduğunu iddia ederek, “Sırp halkını damgalamak isteyenler başaramadılar ve asla başaramayacaklar.” dedi.
Sırp basınına konuşan Vucic açıklamasında, oylamada 68 ülke temsilcisinin çekimser kaldığına, 19 temsilcinin aleyhte oy kullandığına ve 20 temsilcinin de oylamadan önce ayrıldığına dikkat çekerek, dünya ülkelerinin üçte ikisinin Sırbistan’ın tarafında yer aldığını savundu. Vucic, “Ayrılan 20 ülke neden ayrıldıklarını açıkladı, bunlar arasında Azerbaycan ve bazı diğer ülkeler de var. Yani 107 ülke onların önerisine katılmak istemedi. Bu 84 oya nasıl ulaştıklarını anlatmama gerek yok, aslında 60’ı bile zor bulurlardı, belki de o kadar bile değil. Onlara baskı yaptılar, tehdit ettiler. Detaylar ortaya çıkacak." dedi.
Ret oyu kullanan ülkelere teşekkür eden Vucic, "Çin ve Rusya’ya, ayrıca suçlamalara hedef olan Birleşik Arap Emirlikleri’ne teşekkür etmek istiyorum. Bin Zayed’e saygılarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Srebrenitsa Soykırımı’na ilişkin tasarıyla Sırbistan’ın aşağılanmak istendiğini fakat sonucun açık olduğunu ifade eden Vucic, “Sırp halkını damgalamak isteyenler başaramadılar ve asla başaramayacaklar” dedi.
Bu tasarının sadece bölgeyi değil BM’yi de böleceği uyarısında bulunduklarını ve bunun doğru olduğunun görüldüğünü ileri süren Vucic, “Bu, bazı insanlar siyasî güçlerini bu meseleyi siyasallaştırmak amacıyla kullanmaları nedeniyle oldu. Kararın tek amacı ve niyeti, ahlaki ve siyasî suçu taraflardan sadece birine, bir halka, Sırbistan’a ve Sırp Cumhuriyeti’ne yüklemekti. Tek amaç buydu. Dürüst olmak gerekirse, tasarı, meşruiyet açısından başarısız oldu” dedi.
Bosna Hersek dahilindeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin (Republika Srpska) Başkanı Milorad Dodik de Vucic’e benzer bir şekilde tasarının başarısız olduğunu ileri sürdü. Dodik, “Oylamada tasarıya 84 ülkenin destek verdiğini gördük. Bu salt çoğunluk bile değildir” dedi.
Bu şekilde “Sırpların soykırımcı halk ilân etme planlarının” başarısız olduğunu savunan Dodik, Sırp Cumhuriyeti entitesi hükümetinin barışçıl bir şekilde Bosna Hersek’ten ayrılmayı gündemine aldığını belirtti. Bosnalı Sırp lider, "Bunun ardından, artık birlikte kalmak için bir sebebimiz yok” dedi.
Srebrenitsa Soykırımı
Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin hemen ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplara teslim edildi.
- Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrol ettiği bölgeye gitmesine izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık bölge, fabrikalar ve depolarda öldürdü, katledilenler toplu mezarlara gömüldü.
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı, 2007'deki kararında, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi'nden (ICTY) gelen kanıtlar doğrultusunda, Srebrenitsa ve civarında yaşananları "soykırım" olarak nitelendirdi.
Srebrenitsa'daki soykırımda hayatını kaybedenlerden kimlik tespiti yapılamayan ve cenazesine ulaşılamayan 1600'den fazla kişi bulunuyor.