BM: Hol Kampı'nda 10 bin çocuk ve kadın hapishane koşullarında tutuluyor
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, Hol Kampı'ndaki durum "utanç verici" dedi ve bir kez daha ilgili tüm üye devletlere "vatandaşlarını mevcut tüm yollardan geri gönderme sorumluluklarını yerine getirmek için acil eylemde bulunmaya" çağırdı.
Birleşmiş Milletler (BM), Suriye'nin kuzey doğusundaki Hol Kampı'nda 10 bin çocuk ve kadının hapishane koşullarında tutulduğunu bildirdi.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, BM Güvenlik Konseyi'e verdiği brifingde, DEAŞ'lı teröristler ve aileleri ile çatışmalardan kaçan sivillerin tutulduğu Hol Kampı'ndaki insanî durumun "utanç verici" olduğunu söyledi.
- Çoğu kadın ve çocuk 56 bin kişinin bulunduğu kampta, yaklaşık 10 bin çocuk ve kadının hapishane koşullarında tutulduğunu belirten Griffiths, koruma ve temel hizmetlere ihtiyaç duyan çocukların serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
Griffiths, ülkelere, Hol kampındaki vatandaşlarını derhal geri alması çağrısında bulunarak, 2022 senesinde de Hol Kampı'nda güvensizliğin devam ettiğini, on üç cinayet ve dört cinayete teşebbüs bildirildiğini bildirerek 10 Mayıs'ta meydana gelen bir olayın, uluslararası bir STK sektörünü hedef aldığını ifade etti.
BM'ye göre, YPG/PKK'nın kontrolündeki Haseke ilinin Irak sınırında yer alan Hol Kampı'nda tutulanlarının büyük çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Bunların yüzde 15'inin ise yabancı ülke vatandaşı olduğu belirtiliyor.
Yaklaşık 50 ülkeden birkaç bin yabancı DEAŞ'lı, bu kampta tutuluyor. Avrupa ülkeleri çoğunluğu yine Avrupa'dan gelen yabancı terörist savaşçıların ve ailelerinin geri dönmesine sıcak bakmıyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin Birleşmiş Milletler Daimî Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield ise, “BM, 2022'de 14,6 milyon Suriyelinin insanî yardıma ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor, geçen yıla göre yaklaşık yüzde 10'luk bir artış. Sadece bunu - hem yenilemeyi hem de genişlemeyi - halletmemiz gerekiyor. Bu, özellikle gıda ve yakıt fiyatlarının hızla arttığı ve aileleri gıda, ilaç veya yakıt satın alma konusunda zor kararlar vermeye zorladığı bir zamanda pek çok insan için hayati önem taşıyor.” dedi.