"Barış planı" bizim bile hayal edemeyeceğimiz şeyler barındırıyor
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, dün ve bugün İsrail basınına yaptığı açıklamalarda Filistin topraklarını işgal planına dair yol haritasını anlattı. Netanyahu, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Filistin toprağı Ürdün Vadisi’nin ilhak edileceğini, ancak bu bölgede yaşayan Filistinlilere İsrail vatandaşlığının verilmeyeceğini söyledi. Netanyahu, Orta Doğu Barış Planı'nı kastederek, “Bu plan özünde bizim bile hayal edemediğimiz ve uzun yıllardır gerçekleştirmek için savaştığımız şeyler barındırıyor.” dedi. Netanyahu, bugün yaptığı açıklamalarda ise işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhak planına dair ayrıntıları paylaştı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Israel Hayom gazetesine verdiği röportajda, işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan Filistin toprağı Ürdün Vadisi’nin ilhak edileceğini, “ilhak” edilmesinden sonra bu bölgede yaşayan Filistinlilere İsrail vatandaşlığı verilmeyeceğini ve burada yaşayanların Filistin vatandaşı olarak kalmaya devam edeceğini dile getirdi.
Aşırı sağcıların ABD Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı sözde Orta Doğu barış planın Filistin’e bağımsız bir devlet seçeneği sunduğu yönündeki eleştirilerine de değinen Netanyahu, “Filistinliler, Batı Şeria’nın tamamında İsrail güvenlik kontrolünü kabul ederlerse, Başkan Trump’ın devlet olarak nitelediği bir yapıları olacak.”
dedi.
ABD Başkanı Trump’ın sözde Orta Doğu barış planına işaret eden Netanyahu, Filistinlilerin bu planı kabul etmemesi durumunda çok “zor şartlara” maruz kalacaklarını belirtti.
Netanyahu, Batı Şeria’nın ilhakı durumunda Filistinlilerin kabul etmesi gereken şartlara ilişkin ise şunları söyledi:
- “İsrail’in Batı Şeria’da tam kontrolü, Kudüs’ün birleşik bir şekilde İsrail’in kontrolünde olması, tek bir Filistinli mültecinin geri dönmemesi, Yahudi yerleşim birimlerinin boşaltılmaması.”
Filistinlilerin İsrail’in tüm bölge üzerindeki egemenliğini kabul etmesi gerektiğini vurgulayan Netanyahu, Filistinlilerin bu şartları kabul etmesi durumunda kendilerine ait bir yapılarının olacağını kaydetti.
Netanyahu, Batı Şeria ile Ürdün Vadisi’ni ilhak etmeyi tarihi bir adım olarak değerlendirdi.
Trump’ın sözde barış planını tarihin akışını değiştirmek için büyük bir fırsat olarak değerlendiren Netanyahu, “Bu plan özünde bizim bile hayal edemediğimiz ve uzun yıllardır gerçekleştirmek için savaştığımız şeyler barındırıyor.” dedi.
Netanyahu, mülakatı boyunca Batı Şeria’dan Tevrat rivayetlerine göre Yahuda ve Samara ile ilgili İsrail toprakları olarak söz ederek, Batı Şeria’da yaşayan Filistinlilere İsrail vatandaşlığının verilmeyeceğini ve “ceplerde” kalmaya devam edeceklerini vurguladı.
Netanyahu ayrıca, Filistinlilerin İsrail’in güvenlik kontrolü altında “tebaa” olarak kalacağını belirtti.
50 bin Filistinliyi belirsiz bir gelecek bekliyor
İsrail’in ilhak etmeyi planladığı Batı Şeria’daki bölgelerde yaşayan 50 bini aşkın Filistinlinin durumunun ne olacağı belli değil.
Zira bu bölgelerde yaşayan 50 bin Filistinliye İsrail vatandaşlığı mı verileceği yoksa Filistin vatandaşı olarak kalmaya devam mı edecekleri yönünde farklı sesler yükseliyor.
"Batı Şeria'nın yüzde 30'unu ilhak edeceğiz"
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal altındaki Batı Şeria'nın yüzde 30'unun İsrail tarafından ilhak edileceğini söyledi.
Netanyahu, Makor Rishon gazetesine yaptığı açıklamalarda, Batı Şeria'nın yüzde 30'unun yani Batı Şeria'nın yüzde 60'ına tekabül eden ve 1995'teki İkinci Oslo Anlaşması'na göre "C bölgesi" olarak sınıflandırılan bölgelerin yüzde 50'sinin ilhak edileceğini belirtti.
ABD'nin sözde Orta Doğu Barış Planı'na işaret eden Netanyahu, "Batı Şeria’nın yüzde 30'unu ilhak edeceğiz. Ayrıca 4 yıl boyunca hem İsraillilere hem de Filistinlilere C bölgesinin geri kalan yüzde 50'sinde inşaat izni vermeyeceğiz." dedi.
İlhak planının, hükümet ortağı Benny Gantz ile yapılan anlaşma gereği hem Mecliste hem de hükümette oylamaya sunulacağını belirten Netanyahu, "Filistinlilere Batı Şeria'nın geri kalan yüzde 70'inde bir devlet kurmalarına müsaade edilip edilmeyeceği" yönündeki soruya ise şöyle cevap verdi:
Bu ayrı bir mevzu. Hükümetten bu yönde bir karar beklemiyorum.
ABD'nin sözde Orta Doğu Barış Planının hükümetince tartışmaya açık olmadığını vurgulayan Netanyahu, "Daha önce de dediğim gibi Filistinlilerle bu plan çerçevesinde müzakerelere hazır olduğumu belirtmiştim." ifadesini kullandı.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması"çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18'i kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e, güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.