Bangladeş'teki şiddet içeren kota protestolarının ardında ne var?
Güney Asya ülkesi Bangladeş'teki devlet ve özel üniversitelerdeki öğrenciler, talebin yoğun olduğu devlet işlerinin yarısından fazlasının rezerve edildiği geleneksel iş kotası sisteminde reform yapılmasını talep ediyor. Artan işsizlik nedeniyle hükümetin, "kamuda kontenjan" sistemine karşı çıkan protestoculara karşılık vermesiyle ülkede gerilim günden güne artıyor.
Bangladeş'te, 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamu sektöründe kontenjan ayrılması kararına ilişkin protestolarda hayatını kaybedenlerin sayısı günbegün artmaya devam ediyor.
Polis yetkilileri, çoğu başkent Dakka'da olmak üzere protestolarda 39 kişinin yaşamını yitirdiğini, yüzlerce kişinin yaralandığı belirtti.
Ülkede mobil internet bağlantısının kesildiği belirtilirken sosyal medyaya erişim de kısıtlandı.
Bangladeş kaynaklı haber sitelerine ülke dışından da ulaşılamıyor.
- Bangladeş'te protestolar sürerken göstericiler, ülke genelinde "hayatı durdurma eylemi" başlattı.
Protestoların başkoordinatörlerinden Asif Mahmud, ülke genelinde "hayatı durdurma eylemi" ilân ettiklerini, bu kapsamda hastaneler ve acil servisler dışındaki tüm kurum ve kuruluşların faaliyet göstermesine izin verilmeyeceğini duyurmuştu.
Kamu sektörü kontenjanları
Ülkenin kurucu babası Şeyh Mucibur Rahman, 1972 yılında, 1971 yılında Pakistan'dan bağımsızlık savaşında savaşanların çocukları ve torunları için devlet işlerinin bir yüzdesini ayıran bir kota sistemi getirdi.
Bu sistemde birinci ve ikinci sınıf kamu işlerinin yüzde 44'ü "liyakat" esasına dayanıyor.
Geriye kalan yüzde 56'sı ise belirli demografik gruplar ve sınıflar ayrılmış durumda:
- Bağımsızlık savaşına katılanların çocukları ve torunları için %30
- Kadınlar için %10
- Az gelişmiş bölge sakinlerine %10
- Etnik azınlıklar için %5
- Fiziksel engelliler için %1
Söz konusu kontenjanlar, ülke çapındaki protestolar üzerine 2018'de kaldırılmıştı.
Ancak Yüksek Mahkeme'nin, geçen ay kontenjan sisteminin yeniden uygulanması kararı almasının ardından protestolar başladı.
Bu sistemi ayrımcılıkla suçlayan protestocular, bunun, Bangladeş Başbakanı Şeyh Hasina Vecid liderliğindeki Avami Birliği Partisi'nin destekçilerine fayda sağladığını savunuyor.
Prostestocular, bu sistemin herkese karşı adil, liyakate dayalı bir sistemle değiştirilmesini talep ediyor.
Sosyal medya kanalları aracılığıyla örgütlediklerini ve herhangi bir siyasî örgüt tarafından desteklenmediklerini belirten protestocular yürüyüşler düzenliyor, oturma eylemleri yapıyorlar.
Öte yandan, protestolar yer yer daha şiddetli bir hale de bürünüyor. Başkent Dakka’da göstericiler polis araçları ve bir polis kulübesi ile yollara kurdukları barikatları ateşe verdi. Göstericiler ayrıca devlet televizyonu Bangladeş TV’nin merkez binasına saldırdı, ana kapıyı kırarak girişi ateşe verdi.
Hükümet nasıl karşılık verdi?
Hükümet, 16 Temmuz'da protestocularla hükümet yanlısı bir öğrenci grubu arasındaki şiddetli çatışmalar sırasında göz yaşartıcı gaz sıkan ve coplarla saldıran çevik kuvvet polisi konuşlandırdı. Ayrıca artan gerginlikler sırasında birkaç bölgeye paramiliter birlikler konuşlandırıldı.
Dakka, Chattogram ve Rangpur kentlerinde süren protestolarda, arbede çıkması ve buna polisin müdahalesi sonucu 16 Temmuz'da 6 kişinin yaşamını yitirdiği, yaklaşık 250 öğrencinin yaralandığı bildirildi.
18 Temmuz'da, Dakka'nın güneydoğusundaki kamuya açık Comilla Üniversitesi'nden protestocular, ateş açan polisle çatıştı. Öğrenciler ve 3 polis memuru da dahil olmak üzere 20 kişinin yaralandığını bildirdi.
Bangladeş Yüksek Öğretim Kurumu, "öğrencileri korumak amacıyla tüm devlet ve özel üniversitelerin bir sonraki duyuruya kadar kapatılmasını" istedi.
Dhaka Tribune gazetesinin haberine göre, protestoların düzenlendiği Dakka Üniversitesi dahil ülkedeki bazı üniversiteler, kurumlarının süresiz kapatıldığını duyurdu.
Üniversitelerin kapatılması kararına rağmen öğrenciler, okulları terk etmeyi reddetti.
Başbakan Şeyh Hasina Vecid, söz konusu protestolarda hayatını kaybeden öğrencilerin ölümünün araştırılması için komite kurulması emrini verdiğini belirtti.