Balkanlarda büyük devlet hayallerinin arkasında kimler var?
Balkanlar deyince büyük devletlerin büyük oyunları karşılıyor bizi. Birinci Dünya Savaşı’na gerekçe olan Balkan coğrafyası geçmişte olduğu gibi günümüz dünya politikalarında da öne çıkıyor, küresel güçlerin ilk hedefleri arasında yer alıyor.
- Bu konuyla ilgili Euractiv’de ilgi çekici bir analiz kaleme alan Siyaset Bilimci Marion Kraske Almanya’nın da içinde bulunduğu Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, ABD’nin Balkan politikalarına körü körüne bağlı olduğunu söylüyor.
Bir dönem Heinrich Böll Vakfı Saraybosna Temsilcisi olarak görev yapan Siyaset Bilimci Marion Kraske, ABD öncülüğündeki Batı’nın aşırılık yanlısı görüşleri desteklediğini, özellikle ABD’nin Balkanları kana bulayan aşırı sağcı ideolojilerle müzakere etmekte kararlı olduğunu belirtiyor. Kraske, Merkel zamanında ülkede tarım bakanlığı yapan şimdilerde Bosna-Hersek’te Yüksek Temsilci olan Christian Schmidt’in Bonn Yetkileri’ni kullanarak 2022 yılındaki seçimlere antidemokratik biçimde müdahale etmesinin Bosna-Hersek ve Balkanlardaki kırılgan barışa hizmet etmediğini, aşırı sağ ideolojilerin önünü açarak yeni çatışmalara zemin hazırladığını ifade ediyor.
İntikamcı duygular destekleniyor
Yüksek Temsilci Schmidt’in selefleri Avusturyalı Wolfgang Petritsch ve İngiliz liberal Paddy Ashdown’ın aksine bir tavır sergilediğini belirten Marion Kraske, Yüksek Temsilciliğin, temel demokratik değerleri tavizsiz bir şekilde savunmak, ayrımcılığı azaltmak, yaygın yolsuzluğa ve yaygın intikamcılığa karşı cesur adımlar atmak, Avrupa ve uluslararası hukuk standartlarını uygulamak yerine antidemokratik manevralar yapmasının Bosna-Hersek’in ve Kosova’nın değil, Belgrad ve Zagreb'in işine geldiğini vurguluyor.
Sırbistan ve Hırvatistan nüfuzunu artırmayı hedefliyor
Marion Kraske, Christina Schmidt’in seçimlere yaptığı müdahaleyle, savaş yılları Bosna’sında, Mostar’da Boşnak ve Sırp işçileri insanlık dışı koşullarda çalıştırdığı tespit edilen Hırvat Demokrat Birliği'nin (HDZ) Genel Başkanı Dragan Çoviç’i ve her fırsatta Bosna-Hersek’i bölme tehdidinde bulunan Republika Srpska (RS) Başkanı Milorad Dodik’i cesaretlendirdiğini dile getiriyor. Böylece Çoviç’e destek veren Hırvatistan’ın, Dodik’in arkasını kollayan Sırbistan’ın ülke üzerindeki nüfuzunun ve iştahının arttığını hatta birincil aktör durumuna geldiklerini ifadelerine ekliyor.
Radikalleşme teşvik ediliyor
Marion Kraske, Christian Schmidt’in müdahalesinin aşırı milliyetçilikle Bosna-Hersek’i kana bulayan ideolojileri ve nefret söylemini ödüllendirdiğini, radikalleşmeyi teşvik ettiğini belirterek Batı’nın bu gelişmeleri desteklediği sonucuna ulaşıyor. Kraske’ye göre ABD öncülüğündeki Batı’nın en büyük destekçileri AB ülkeleri oluyor.
2022 seçimlerinde ne olmuştu?
Bosna-Hersek’te 2 Ekim 2022 yılında gerçekleştirilen seçimin ardından tartışmalara sebep olan ve Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt'in 27 Nisan'da "Bonn yetkilerini" kullanarak kurulmasına karar verdiği yeni hükümet, Saraybosna'da düzenlenen yemin töreninin ardından resmen görevi devralmıştı. Bunun sonucunda ülkede yaşayan Boşnaklar meydanlarda eylem yaparak kararı protesto etmişlerdi.
Christian Schmidt’in aldığı kararlar
"İşlevsellik paketi" olarak adlandırılan kararlar kapsamında Bosna Hersek Federasyonu Halklar Meclisindeki kurucu halkların (Boşnak, Hırvat, Sırp) delege sayısı 17'den 23'e çıkartılırken, Federasyon'daki 10 kantonda çoğunlukla Hırvatların yaşadığı bölgelerden temsil sayısı artmış olacaktı. Halklar Meclisi'ndeki sandalye sayısını 58'den 80'e çıkartan Schmidt'in bu kararının, ülkedeki Hırvat milliyetçisi parti HDZ lehine olduğu ifade edilmişti.