Arap Birliği Zirvesi yine temennilerle son buldu
Arap dünyasından 13 liderin katıldığı Arap Birliği Liderler Zirvesi'nin 30. toplantısı 31 Mart Pazar günü Tunus'ta gerçekleşti. Zirvede Filistin davası, Libya ve Yemen'deki durum, Sudan'a kalkınma yardımı ve İran'ın Arap devletlerinin iç işlerine müdahalesi başta olmak üzere 20 konu görüşüldü.
Arap Birliği Liderler Zirvesi'nin 30. toplantısı Tunus'ta başladı.
Başkanlığını Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid Sibsi yürüttüğü zirveye, aralarında Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz ile Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani'nin de olduğu 13 lider katıldı.
Sudan, Cezayir, Umman ve Bahreyn ise zirvede devlet başkanı yardımcısı, başbakan yardımcısı ya da temsilci düzeyinde yer aldı.
Suriye zirvede yer almazken Suriye dosyası, ABD Başkanı Donald Trump'ın Golan Tepeleri kararı sonrası toplantı gündeminde yerini aldı.
Zirvede Filistin davası, Libya ve Yemen'deki durum, Sudan'a kalkınma yardımı ve İran'ın Arap devletlerinin iç işlerine müdahalesi başta olmak üzere 20 görüşme konusu ele alındı.
"Dünyada istikrarı sağlamanın yolu Filistin'den geçer"
Zirvede konuşan Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi, Arapların meselelerinin Arap ortak çalışma çerçevesi dışında ele alınması ve yönetilmesinin kabul edilemeyeceğini söyledi.
Terörizmin dünyadaki en büyük güvenlik tehdidi olduğunu ve kapsamlı bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Sibsi, "Arap topraklarının çatışma alanı haline getirilmesi ve terörün önde gelen bölgeleri arasında yer alması kabul edilemez. Bölgedeki tüm krizlerden kurtulmak ertelenemez acil bir zorunluluk. Uluslararası topluma dünyada istikrarı sağlamanın yolunun Filistin'den geçtiği mesajı vermelidir." diye konuştu.
Sibsi ayrıca, Golan tepelerinin uluslararası arenada işgal altındaki Arap toprağı olarak tanındığını da hatırlattı.
"Filistin'de kalıcı çözüm şart"
Ürdün Kralı 2. Abdullah ise Filistin'de çözüm olmadan bölgede güvenlik, istikrar ve refahın sağlanamayacağını söyledi.
Zirvede konuşan Abdullah, Filistin meselesinin Arapların vicdanındaki öncelikli mesele olmaya devam ettiğini belirterek, "Filistin halkının, Arap barış girişimi ve uluslararası kararlara dayanan iki devletli çözüm çerçevesinde başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bağımsız bir devlet kurma özlemlerini karşılayan adil ve kalıcı bir çözüm bulunmadan bölgede güvenlik, istikrar ve refah olmayacak." ifadelerini kullandı.
Ürdün'ün, Kudüs'ün tarihini ve kimliğini değiştirme amaçlı kutsal mekanları hedef alan ihlallere karşı üzerine düşeni yapmaya devam edeceğini vurgulayan Abdullah, Irak ve Suriye'deki sorunlara da siyasi çözüm getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Kral Selman: Golan Tepeleri Suriye'nin egemenliğinde kalmalıdır
Toplantıda konuşan Kral Selman, "Suriye'nin Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğine el uzatılmasını kesin olarak reddettiğimizi yineliyoruz." ifadelerini kullandı. Kral Selman, uluslararası kararlara göre Suriye'nin egemenliğini ve herhangi bir dış müdahalenin önlenmesini kapsayan siyasi bir çözüme ulaşılması gerektiğini dile getirdi.
Yemen konusuna da değinen Kral Selman, BM'nin siyasi çözüme ulaşma çabalarını desteklediklerini belirterek, uluslararası toplumdan Yemen halkının acı çekmesine neden olan saldırıları durdurmak için İran destekli Husi milislere baskı yapmalarını istediklerini söyledi.
İran yönetiminin 'agresif politikalarının tüm uluslararası sözleşme ve normlar açısından ihlal teşkil ettiğini' aktaran Kral Selman, uluslararası toplumun 'İran'ın dünyadaki teröre desteğini engellemek' için baskı yapması gerektiğini kaydetti.
Katar Emiri zirveden erken ayrıldı
Bu arada Körfez ülkesi Katar Emiri Şeyh Temim Bin Hamed el Sani, Arap Birliği Zirvesi'nden erken ayrıldı.
Açılış oturumuna katıldıktan sonra zirveden ayrılan Al Sani, toplantıdan Arap halklarının çıkarlarına katkı sunacak neticeler çıkması temennisinde bulundu.
Katar, geçen yıl da Suudi Arabistan'da düzenlenen zirveye katılmamıştı.
İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan BM'ye tedbir çağrısı
Zirvede konuşan İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Genel Sekreteri Yusuf bin Ahmed el-Useymin de, nefret ve radikal söylemlerin Müslüman ve Müslüman olmayan toplumları geniş şekilde tehdit etmeye başladığını belirterek, bu fikirlerin ortadan kaldırılması için BM'nin yasal tedbirler alması gerektiğini söyledi.
İTT Genel Sekreteri, terör, aşırıcılık ve şiddetin ortadan kaldırılmasının teşkilatlarının önemli çalışma maddeleri arasında yer aldığını kaydetti.
Uyuyan liderler
Arap liderlerin uyurken ki fotoğrafları zirvede konuşulan önemli meseleleri gölgede bıraktı.