Afganistan'da barışa doğru
ABD ile Taliban temsilcileri, Afganistan'da barış sürecini başlatan anlaşmayı imzaladı. "Afganistan'a Barışı Getirme" anlaşmasından önce ABD ve Afganistan hükümetleri ortak açıklama yayımladı. Açıklamada, ABD'nin, 135 gün içinde Afganistan'daki askerlerinin sayısını 8 bin 600'e indireceği belirtilerek "ABD ve müttefikleri, Taliban'ın anlaşmaya uyması halinde 14 ay içinde ülkedeki askerlerini tamamen çekecek." ifadesine yer verildi.
ABD ile Taliban arasındaki barış anlaşması, Taliban'ın buna uyması halinde ABD ve müttefiklerinin 14 ay içinde Afganistan'daki askerlerinin tamamını çekmesini öngörüyor.
Taliban ile ABD arasında, Katar'ın başkenti Doha'da imzalanacak "Afganistan'a Barışı Getirme" anlaşmasından önce ABD ve Afganistan hükümetleri ortak açıklama yayımladı.
Açıklamada, ABD'nin, 135 gün içinde Afganistan'daki askerlerinin sayısını 8 bin 600'e indireceği belirtilerek "ABD ve müttefikleri, Taliban'ın anlaşmaya uyması halinde 14 ay içinde ülkedeki askerlerini tamamen çekecek." ifadesine yer verildi.
Anlaşma imzalandı
ABD ile Taliban temsilcileri, Afganistan'da barış sürecini başlatan anlaşmayı imzaladı.
"Afganistan'a Barışı Getirme Anlaşması" adı verilen anlaşma, yaklaşık iki yıl ABD ile Taliban arasındaki görüşmelere ev sahipliği yapan Katar'ın başkenti Doha'da törenle imzalandı. Anlaşmaya, ABD adına ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halilzad, Taliban adına Siyasi Ofis Başkanı Molla Abdulgani Berader imza attı.
Afganistan'da 19 yıldır devam eden savaşı sona erdirecek anlaşmaya göre, ABD, 135 gün içinde Afganistan'daki askerlerinin sayısını 8 bin 600'e indirecek. ABD ve müttefikleri, Taliban'ın anlaşmaya uyması halinde 14 ay içinde ülkedeki askerlerini tamamen çekecek.
"Vaatlere ilişkin somut adımlar atılmazsa anlaşma bir hiç niteliğinde olacak"
Anlaşmanın imzalanmasından önce konuşan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Taliban'ın El Kaide ile ilişkilerine son vermesinin müzakerelere ve anlaşmaya imkan sağladığını söyledi. Taliban’ın, terör örgütleriyle arasına mesafe koyması gerektiğini ifade eden Pompeo, "Taliban, DEAŞ’ı yenilgiye uğratmak için savaşa devam etmeli ve Afganistan vatandaşları için son haftalardaki şiddeti azaltan adımlarını artırmalıdır." diye konuştu.
Anlaşmanın Taliban için bir sınav niteliği taşıdığını söyleyen Pompeo, "Vaatlere ilişkin somut adımlar atılmazsa anlaşma bir hiç niteliğinde olacaktır. Afganistan’ın geleceğine Afganlar karar verecektir. Bu anlaşma buna imkan sağlıyor." dedi. Pompeo, "Afganistan'ın bir daha asla uluslararası teröristler için bir üs haline gelmemesini sağlayacağız." ifadelerini kullandı.
"Afgan milleti, İslami bir yönetimle rahatlayacak ve yeni bir rota çizecektir”
Taliban Siyasi Ofis Başkanı Molla Abdulgani Berader de "Afgan halkı, 40 yıldır feci şekilde acı çekiyor. Burada bulunmamaları gereken yabancı güçlerin bu topraklardan çekilmesiyle Afgan milleti, İslami bir yönetimle rahatlayacak ve yeni bir rota çizecektir." diye konuştu.
Afganistan'daki siyasi taraflara seslenen Berader, "Güçlü İslami bir yapının ortaya konması için İslami değerler etrafında Afganistan ve Afgan halkı için bir araya gelme" çağrısında bulundu.
Berader, barış sürecini destekleyen Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Pakistan, Pakistan halkı, Çin, Özbekistan, İran, Rusya, Endonezya, Norveç ve diğer ülkelere teşekkür etti.
"Afganistan’ı yeniden inşa ederken tüm bu ülkelerden katılımda bulunmalarını arzuluyorum." ifadelerini kullanan Berader’in, ABD’yi konuşmasında zikretmemesi dikkati çekti.
"Barışın kalıcı olması uluslararası toplumun ortak sorumluluğu"
Katar Dışişleri Bakanı Al Sani ise Katar’ın bir yıl önce ev sahipliği yaptığı Afgan diyalog toplantılarının bu anlaşmaya imkan sağladığını belirterek "Doha’nın Afgan sorununa ilişkin askeri çözümün mümkün olmadığını ve tüm aktörlerin uzlaşı içinde tüm Afgan halkına refah, huzur ve istikrar getirecek siyasi çözümü savunduğunu" söyledi.
Taliban ve ABD’nin tüm müzakere aşamalarındaki çabalarını takdir etiklerini dile getiren Al Sani, ülkesinin bölgedeki tüm çatışmalarda ara buluculuk esasına inandığını vurgulayarak hayat kurtaracak bu anlaşmanın başarılı olacağına ilişkin büyük bir ümit taşıdığının altını çizdi. Katarlı Bakan, "Barışın kalıcı olması uluslararası toplumun ortak sorumluluğudur." şeklinde konuştu.
Törende, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da aralarında olduğu birçok ülkeden üst düzey temsilci de hazır bulundu.
NATO ve koalisyon ülkelerinin de asker çekmesi öngörülüyor
ABD ile Taliban temsilcileri Afganistan'da barış sürecini başlatan anlaşmayı imzalarken, ABD ve Afganistan yayımladıkları ortak açıklamayla, NATO öncülüğündeki uluslararası gücün Afganistan'dan çekilmesini takvime bağladı.
Buna göre, Afganistan'daki asker sayısını 135 gün içinde 8 bin 600'e indirmeyi taahhüt eden ABD, NATO üyeleri ve koalisyona üye ülkelerin de aynı oranda asker çekmesi için çalışacak. Taliban'ın anlaşmaya uyması koşuluyla 14 ay sonra Afganistan'da yabancı asker kalmayacak.
NATO öncülüğündeki Kararlı Destek Misyonu, Ocak 2015'te Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi, askeri danışmanlık verilmesi ve bu ülke ordusuna yardımcı güç olarak başlatılmıştı. Kararlı Destek Misyonu'nda NATO üyesi ve ortaklarını kapsayan 39 ülkeden 17 bin personel bulunuyor.
Ortak açıklamada ABD, Afganistan'ın toprak bütünlüğü ve siyasi bağımsızlığına karşı tehdit ya da güç kullanmaktan kaçınma ve bu ülkenin içişlerine karışmama taahhüdünde bulunuyor.
ABD aynı zamanda Afganistan'ın iç ve dış tehditlere karşı kendisini savunabilmesi için Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi, donatımı ve sürdürülebilirliği için yıllık bazda finansman desteği arayışında olacağını taahhüt ediyor.
Ortak açıklamada ABD, Afganistan ve Pakistan arasında güvenlik temelli müzakerelerde kolaylaştırıcı rol oynamaya hazır olduğunu da belirtiyor.
Karşılıklı mahkum takası
ABD ve Taliban arasında mahkum takası yapılacağı belirtilen anlaşmada, "Taliban olarak bilinen ve ABD tarafından bir devlet olarak tanınmayan Afganistan İslam Emirliği üyesi 5 binden fazla mahkum, karşı taraftan da binden fazla mahkum Afganlılar arasında siyasi diyaloğun başlayacağı 10 Mart 2020 tarihine kadar serbest bırakılacak." denildi.
Anlaşmada, Taliban'ın serbest bırakılan üyelerinin ABD ve müttefiklerine tehdit oluşturmamasını sağlayacağının altı çizildi.
Taliban'a yönelik yaptırımlar kaldırılacak
Afganistan içindeki siyasi diyalog görüşmelerinin başlamasıyla ABD’nin bazı Taliban liderlerine uyguladıkları yaptırımlar ve bu liderlerin başlarına koydukları ödülleri 27 Ağustos 2020'ye kadar kaldırma konusunu ele alacağı vurgulanan anlaşmada ABD yönetimi, Taliban liderlerinden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) yaptırımları uygulanan isimlerin 29 Mayıs 2020'ye kadar yaptırım listesinden çıkarılması için diplomatik girişimlerde bulunacağı teminatını verdi.
Anlaşmada ABD ve müttefiklerinin Afganistan’ın siyasi bağımsızlığı veya toprak bütünlüğüne ilişkin herhangi bir zor kullanma veya güç kullanma tehdidinden kaçınacağı ifade edildi.
Taliban'ın, El-Kaide’nin de aralarında olduğu ABD’ye tehdit oluşturacak hiçbir şahıs, unsur veya yapının Afganistan’da bulunmasına izin vermeyeceği belirtilen anlaşmada, bu gruplarla iş birliği yapmayacağına da dikkati çekildi.
ABD yeni Afgan İslami hükümetine destek olacak
ABD’nin söz konusu anlaşmayı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde tanınması ve desteklenmesi konusunda girişimlerde bulunacağı belirtilen anlaşmada, "Taliban ve Washington, karşılıklı iyi ilişkiler arayışında olacak ve ABD, Afgan diyaloğu çerçevesinde ortaya çıkacak yeni İslami Afgan hükümetine destek olacak." maddesi yer aldı.
Eşref Gani, mahkum Talibanların serbest bırakılması yönünde taahhüt olmadığını açıkladı
Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani, ABD ile Taliban arasında imzalanan barış anlaşmasının ardından, Taliban üyesi 5 bin mahkumun serbest bırakılması konusunda herhangi bir taahhüt olmadığını duyurdu.
Gani, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Katar'ın başkenti Doha'da imzalanan "Afganistan'a Barışı Getirme Anlaşması"na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Anlaşmadaki "ABD ile Taliban arasında mahkum takası yapılmasına" ilişkin maddeye değinen Gani, Taliban üyesi mahkumların Afgan diyaloğu başlamadan önce serbest bırakılmasının yanlış olduğunu ve koşulsuz serbest bırakılmaları konusunda ABD ile hemfikir olmadıklarını dile getirdi.
Taliban üyesi mahkumları serbest bırakma yetkisinin sadece Afgan hükümetinin elinde olduğunu belirten Gani, "Barış sürecinde şeffaflık olmazsa kapalı kapılar ardında imzalanan bir anlaşmanın yarın büyük sorunlara yol açabileceği" uyarısında bulundu.
"5 bin mahkumun serbest bırakılmasının ön koşul olarak kabul edilemeyeceğini, bunun ancak müzakerelerin bir parçası olabileceğini" kaydeden Gani, bu konuda herhangi bir taahhüt olmadığını vurguladı.
Gani, ABD'nin bu konuda herhangi bir yetkisinin olmadığına ve kimsenin Afganistan hükümetini buna mecbur edemeyeceğine dikkati çekerek, Afganistan hükümetinin bu mahkumların serbest bırakılmasının ardından tekrar cepheye gitmeyeceklerine emin olması gerektiğinin altını çizdi.
Konunun Afgan diyaloğunda konuşulması gerektiğini ifade eden Gani, Afgan diyaloğunu yürütecek heyetin yakında belirleneceği bilgisini paylaştı.
Afganistan Cumhurbaşkanı Gani, ülkesinde kısmi ateşkesin devam edeceğini ve bunun ilerleyen zamanlarda kalıcı ateşkes olmasını temenni ettiklerini söyledi.