Vücudumuzun susuz kaldığını nasıl anlarız?
'Her gün 3 litre su için!' Yıllar boyu bu öneriyi duyduk durduk, peki ya bu ne kadar doğru? Aslına bakarsanız herkesin günlük su ihtiyacı birbirinden tamamen farklı olduğundan buna bir limit koymak pek de doğru değil. Kimimizin vücudu 3 litre su ile günlük su ihtiyacını karşılarken, kimimiz günlük 1 litre su ile de bu ihtiyacımızı giderebiliriz. Peki vücudumuzun susuz kaldığını nasıl anlarız? Vücudumuzun suya ihtiyacı olup olmadığını gösterirken belirtileri nelerdir?
Yorgunluk
Vücut susuz kaldığı takdirde hiçbir eylem gerçekleştirilmemiş olsa bile vücudun aşırı yorgun hissedilmesine sebep olabilir. Susuz kalmak vücudumuzun tüm yaşamsal fonksiyonlarını etkilediği için yeterli miktarda su içmeyen kişilerde yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk gibi sorunlar görülebilir.
İdrar renginde koyulaşma
Dehidrasyonun yani sıvı kaybının en anlaşılır belirtisi idrar renginde koyulaşmadır. Öyle ki yeterli miktarda su içmeyen kişilerin idrar rengi oldukça koyulaşır. Vücudumuza su içmemiz gerektiği konusunda çok net bir sinyal veren bu durum sodyum ve üre gibi atıkların çok yüksek miktarlara ulaştığının da habercisidir.
Baş ağrısı
Dehidrasyonun en sık görülen etkilerinden biri de baş ağrısıdır. Sıvı kaybı ve baş ağrısı arasındaki kesin bağlantı net olarak bilinmese de, yeterli sıvı alımı gerçekleşmediği takdirde beyindeki kan kanallarının gerilmesine sebebiyet verir.
Düşük tansiyon
Vücudumuz uzun süre yeterli sıvı alamadığı takdirde, kan hacmi azalır. Vücudumuzda bulunan kan yoğunlaşır ve kan basıncı hayati tehlike yaratabilecek boyutlarda azalır. Tüm bu semptomlardan önce ise tansiyon düşüklüğü görülür.
Kalp çarpıntısı
Vücudu uzun süre susuz bırakmak, birçok kalp rahatsızlığına sebebiyet verebilir. Kan basıncında olumsuz bir etki yaratan susuzluk kalp çarpıntısına sebebiyet verebilir.