Kırmızı soğan güçlü bir antioksidan deposudur!

Diğer soğan çeşitleriyle kıyaslandığında kırmızı soğan, yaklaşık 11 kat daha fazla antioksidan içerir. Bu özelliği sayesinde bağışıklık sisteminizi güçlendirirken, hücrelerinizi serbest radikallerin zararından korumaya yardımcı olur.

Düz soğanlar tatlıdır!

Eğer daha hafif ve tatlı bir soğan tüketmek istiyorsanız, dümdüz bir şekle sahip olanları tercih edebilirsiniz. Genellikle yuvarlak ve düzgün yapılı soğanlar, keskin ve acı bir tat yerine daha yumuşak bir lezzet sunar.

Saçaklı kökler tazeliğin işaretidir!

Soğan seçerken köklerine dikkat edin. Eğer kök kısmında saçaklı uzantılar varsa, bu soğanın daha taze olduğunu gösterir. Kökleri tamamen kurumuş veya kopmuş soğanlar genellikle daha eski ve bayat olabilir.

Kolay soyulan kabuklardan uzak durun!

Soğan kabuğu çok kolay soyuluyorsa, bu genellikle yaşlandığının bir göstergesidir. Daha uzun ömürlü ve taze bir soğan tercih etmek istiyorsanız, kabuğu sıkı ve zor soyulanları seçmeye özen gösterin.

Kesilmiş soğanı doğru şekilde saklayın!

Soğanı ikiye böldüğünüzde, kök kısmıyla birlikte saklamanız daha uzun süre dayanmasını sağlar. Üstelik avokado ile birlikte saklarsanız, her iki sebzenin de raf ömrünü uzatabilirsiniz. Bu küçük ama etkili yöntem, sebzelerinizin çabuk bozulmasını önler.

Soğan doğradıktan sonra suyun içinde bekletin!

Soğan doğradığınızda acı tadını ve mideye dokunmasını azaltmak için, doğradıktan sonra 5 dakika içme suyunda bekletebilirsiniz. Ayrıca, bu suyu bitkilerinize dökerseniz, içeriğindeki vitamin ve antioksidanlar sayesinde daha sağlıklı büyümelerine katkı sağlamış olursunuz.