Osmanlı Mutfağının efsanesi: Hünkar Beğendinin hikayesi
Hünkar beğendi, Osmanlı’dan kalan en önemli lezzet miraslarından biri olarak hala seçkinliğini ve yerini koruyor.
Yüzyıllar geçse de Türk mutfağının en popüler davet yemekleri arasına girmeyi hep başarıyor. Özel günlerde, özel misafirlerimiz olduğundan sıklıkla tercih ettiğimiz bu lezzetin sofralarımıza geliş hikayesini öğrenmeye ne dersiniz?
Patlıcan yemeklerinin Türk mutfağında ne denli sevildiğini bilmeyenimiz var mı? Pek zannetmiyoruz. Özellikle patlıcanın o enfes lezzeti Türk mutfağının mihenk taşlarından biri olan kırmızı et ile buluşunca ortaya çıkan lezzet şöleni…
Aklı başından almak konusunda oldukça ısrarlı lezzet kombinasyonları oluşturan patlıcan ve kırmızı etin nirvanası nedir diye soracak olursanız bizim cevabımız şüphesiz ki Osmanlı mutfağının en nadide lezzetlerinden biri olan; hünkar beğendi olacak.
Hünkar beğendinin hikayesi
Takvimler 1867 yılının yaz aylarını gösterirken şimdilerde sofralarımızın en nadide yemeklerinden biri olan Hünkar Beğendi filmleri aratmayacak bir hikaye ile ortaya çıktı. Bu hüzünlü hikaye Sultan Abdülaziz’in sefer dışında yurt dışına çıkan ilk ve son padişah olarak Paris’e gidişiyle başlar. Sultan Abdülaziz uluslararası bir sergi için gittiği Paris’te III.Napoleon’u ziyaret eder ve hiç hesapta olmayan şeyler olur.
Napoleon ve eşi İmparatoriçe Eugenie,Sultan Abdülaziz’i özenle saraylarında ağırlarlar lakin Sultan Abdülaziz ve İmparatoriçe Eugenie, ilk görüşte aşkın rüzgarına çoktan kapılmışlardır. Sergi sona erdiği vakit Sultan Abdülaziz Paris’ten İstanbul’a dönerken aklında tek bir şey vardı; imkansız aşkı İmparatoriçe Eugenie. Lakin Eugenie için de durum farksız değildi. Tarih kayıtlarına heybetiyle nam salmış bir padişah olarak geçen Sultan Abdülaziz’i unutmak Eugenie için de mümkün değildi.
Lakin kader Sultan Abdülaziz ve İmparatoriçe Eugenie için son sürprizini henüz hazırlamamıştı. Yıllar sonra Süveyş Kanalı açılışına III.Napoleon ve eşi Eugenie’de davet edilmişti. Napoleon bu davete icabet edemeyeceği için kendilerini temsilen İmparatoriçe Eugenie’yi Mısır’a göndermişti. Eugenie gemiyle Mısır’a doğru yolculuk ederken İstanbul limanına uğradı ve Sultan Abdülaziz’i sarayında ziyaret etti. Mısır’a giderken kendisine eşlik eden aşçısını da yanında saraya getiren Euginie bu ziyaret esnasında aşçısından Sultan Abdülaziz ve kendisi için beşamel sos yapmasını rica eder. Eugenie’nin aşçısı beşamel sosu hazırlar ve o sırada saray mutfağının baş aşçısı beşamel sos içerisine közlenmiş patlıcan katar ve sultanın en sevdiği et yemeğini de bu harcın üzerine koyarak Sultan Abdülaziz’e ve konuğu Eugenie’ye sunar. Sultan Abdülaziz bu yemeği öyle çok beğenir ki o günden sonra bu yemek ‘Hünkar Beğendi’ olarak tüm ülkeye ve dünyaya nam salar.
Lakin bu güzel yemeğin maalesef ki acı bir hatırası var. O gün akşam yemeğinden sonra İstanbul’da Abdülaziz’le kalmaya karar veren Eugenie bir gün haremdeyken sultanın annesi Pertevniyal Valide Sultan yanına gider ve kendisini saraydan kovar ülkesine geri dönen Eugenie kocası III.Napoleon tarafından sürgüne gönderilir. Sultan Abdülaziz de kısa bir süre sonra tahttan indirilir ve öldürülür. Böylece aşıklar kavuşamamış lakin aşklarından geriye hikayesi buruk bir lezzet mirası kalmıştır.