Genetik faktörler

Her bireyin kahveye verdiği tepki büyük ölçüde genetik kodlarıyla ilgili. Özellikle CYP1A2 geni, kafeinin vücutta ne kadar hızlı metabolize edildiğini belirler. Bu gene sahip olan bazı insanlar kafeini hızlı bir şekilde parçalayabilirken, bazıları daha yavaş metabolize eder. Yavaş metabolize eden kişilerde kafeinin etkileri daha uzun sürer ve bu da çarpıntı, kaygı veya uykusuzluk gibi yan etkilere yol açabilir.

Kafein toleransı

Düzenli olarak kahve tüketen kişiler zamanla kafeine karşı bir tolerans geliştirir. Yani, kahveyi ara sıra tüketen biri tek bir fincanla enerjik hissedebilirken, yıllardır her gün kahve içen biri aynı etkiyi görmek için birkaç fincana ihtiyaç duyabilir. Kafein toleransı, vücudun sinir sistemi üzerindeki etkileri düzenleme biçimiyle ilgilidir ve kişiden kişiye değişir.

Sindirim sistemi ve metabolizma hızı

Bazı insanların mide asidi kahveye karşı daha duyarlıdır. Özellikle reflü veya hassas mideye sahip kişiler kahve içtikten sonra mide yanması veya rahatsızlık hissi yaşayabilir. Bunun yanı sıra, metabolizma hızı da kafeinin vücutta ne kadar süre kaldığını belirler. Hızlı metabolizmaya sahip bireyler kahveyi daha hızlı sindirirken, yavaş metabolizmaya sahip olanlar kahvenin etkisini daha uzun süre hissedebilir.

Sinir sistemi hassasiyeti

Bazı insanlar doğal olarak sinir sistemlerine gelen uyarıcılara karşı daha hassastır. Kahve, sinir sistemini doğrudan etkileyerek uyanıklık sağlar. Ancak, bazı bireylerde bu etki fazla güçlü olabilir ve kaygı, el titremesi veya aşırı hareketlilik gibi reaksiyonlara yol açabilir. Bu durum, kişinin genel stres seviyesi ve sinir sisteminin çalışma şekliyle bağlantılıdır.

Yaş farkı

Yaş ilerledikçe vücudun kafeini işleme kapasitesi değişebilir. Genç bireyler genellikle kafeini daha hızlı metabolize ederken, yaş ilerledikçe bu süreç yavaşlar ve kahvenin etkileri daha uzun sürebilir.

Psikolojik faktörler

Kahve tüketimi sadece fiziksel değil, psikolojik faktörlerden de etkileniyor. Bazı insanlar kahveyi bir sohbet eşliğinde tükettiği için bu tüketim sonunda kendilerini daha enerjik hissediyor. Bu duruma tıpta plasebo etkisi deniyor. Yani psikolojik olarak o kahveyi içtiğinde kendisinin daha enerjik olacağını düşünen bir insan bu düşüncesi sayesinde daha enerjik oluyor.