Takvimler 1900'lü yılları gösterdiğinde Zürih Gölü civarında yaşayan Maximilian Oskar Bircher-Benner, tüberküloz hastalığının etkilerinin iyi beslenmeyle geçebileceğini düşünüyordu. Bunun için birçok çalışma yapan doktor Benner, bu hastalığın tedavisi için birçok doğal karışım hazırlamıştı. Kendisinde de sarılık olduğu için hazırladığı karışımları kendisine deneyerek nasıl bir sonuç alındığına daha yakından bakma fırsatı yakalamış ve sonucunda da iyileşmişti. Kendisini iyileştiren bu karışımın içerisinde elma, kuruyemiş, limon suyu, yulaf ve süt yer alıyordu. Yani bizim şimdilerde bildiğimiz müsli.

O zamanlar meşhur çikolata markasının İsviçre'yi sağlıklı bir ülke olarak pazarlaması ve üstüne yine o zamanlar kurgulanan Heidi'de tekerlekli sandalyede olan Clara'nın Alp Dağları'na gittikten sonra iyileşmesi insanlarda İsviçre'yi tamamen sağlıklı bir ülke konumuna getirmişti. Bundan faydalanmak isteyen doktor Benner, 1904 yılında Zürichberg'de beş yıldızlı bir otelin yakınlarına senatoryum kurdu. Birçok kişi hem güneşten vitamin almak hem de sağlıklı bir şeyler yemek için buraya akın etti. Buraya gelen insanlar erken kalkmak, temiz dağ havası almak, pişmemiş gıdalar tüketmek ve erken yatmak gibi alışkanlıklar elde edince hastalıklarında da olumlu değişimler gözlemlendi. İşte tüm bunların sonucunda orta sınıf ve zengin insanlarda kendisini kontrol edip sağlıklı beslenme trendi oluştu.

Yaşanan tüm bu olaylarla birlikte bir trend haline gelen müsli, hızla sofralarda yerini almaya başladı. Önceleri yemekten önce iştah açmak için yenilen müsli, zamanla sabah kahvaltılarında tercih edilir oldu. İsviçreli doktor Benner'in hastalıklara tedavi amaçlı bulduğu bu karışım, kahvaltı kültürünü tamamen değiştirerek tüm dünyada bilinen ve tercih edilen yiyecekler arasına girdi.