Coğrafyanın mutfak üzerindeki etkisi
Yemek, yalnızca karın doyurmanın ötesinde, bir toplumun tarihini, kültürünü ve coğrafyasını da yansıtan önemli bir öğe. Her bölge, bulunduğu coğrafyanın sunduğu doğal kaynaklar ve iklim özelliklerine göre farklı yemekler geliştirmiş. Dünya genelindeki yemek kültürlerinin gelişmesinde bu yüzden coğrafya etkili bir unsur. Genellikle ülkelerin yemek kültürü kendi bölgelerinde yetişen ürünlerle şekillense de bazen bir göç, savaş veya bir ticarette tariflerde büyük etkiler yaratmayı başarabilmiş.
Her bölgenin yemek kültürü, bulunduğu yerin iklimi ve doğal kaynaklarıyla doğrudan bağlantılı. Tropikal bölgelerde zengin meyve çeşitliliği, baharatlar ve deniz ürünleri yoğun olarak kullanılırken, soğuk iklimlerde et ve süt ürünleri daha yaygın olabiliyor. Bu söylediğime örnek verecek olursam eğer, Asya'nın Güneydoğusu, tropikal iklimi sayesinde pirinç, Hindistan cevizi ve balık gibi gıda maddeleriyle tanınıyor. Bu sebeple yemeklerinde de ağırlıklı olarak bu malzemeler kullanılıyor. İskandinavya gibi soğuk bölgelerde ise et ve balık gibi dayanıklı gıdalar ön planda olduğu için tariflerinde ağırlıklı olarak bu tarz ürünler yer alıyor. Her coğrafya, sahip olduğu ürünleri ve iklim koşullarını en iyi şekilde kullanarak kendine özgü mutfaklar oluşturmuşlardır.
Yemeğin etkilendiği tek durum coğrafya değil. Tarihsel olaylar ve kültürel etkileşimler de yemek kültürünü şekillendiren en önemli unsurlar arasında. Yaşanılan göçler, savaşlar ve ticaret yolları kültürler arasında hızlı aktarıma sebep olan durumlar. Örneğin İpek Yolu gibi ticaret yolları, Asya'dan Avrupa'ya baharat, pirinç ve şeker gibi ürünlerin taşınmasına olanak sağlamıştı. Bu sayede Avrupa bu ürünlerle tanışınca tariflerine ekleyerek yemeklerinde kullanmaya başladılar. Savaşlar da tariflerin oluşmasında önemli bir ölçü olmuş. Örneğin 1. Dünya Savaşı sırasında ülkemize kahve çekirdeği gelmeyince nohut kavurup kahvesi yapılmış. Özellikle bizim gibi köklü geçmişi olan toplumlarda sadece kılık kıyafet yaşam değil, yemeklerde büyük etki altına kalarak çeşitlenmiş. Bulunduğumuz coğrafya hem Avrupa'nın hem de Orta Doğu'nun bağlantısında olduğundan zengin yemek kültürüne sahip olabilmişiz. Bu sebeple bir ülkenin tam anlamıyla kültürünü ve yaşam biçimini anlayabilmek için sadece gezmek ve gözlemlemek değil aynı zamanda yerel tatlarını da tadımlamak gerekir.