Yüzyıllardır bedene ve ruha şifa olan zeytinin hikâyesi: Zeytin Yaprakları
Ketebe Yayınları’ndan çıkan “Zeytin Yaprakları / Yunanî Tıbbı, Doğal Tedavi ve Hücresel Beslenme” kitabı bütüncül tıbbın önemli kaynaklarından birisi. Dr. Athanasia İfianassa Karabatsou’nun yazdığı eser, Antik Yunan’dan günümüze uzanan zeytinin hikâyesini merkeze alarak şifa veren bu ağacın önemini ve kullanım alanlarını anlatıyor. “Süregelen geleneksel tedavilerin bilim karşıtı olduğu sebebiyle reddedilmesi hiç de bilimsel değildir” diyen yazar, kitap boyunca en güzel tedavinin hastalığı önlemek olduğunun altını çiziyor.
Kutsal kitaplarda özel bir önem atfedilen bitkilerden biridir zeytin. Kur’an-ı Kerim’de “Yemin olsun incire ve zeytine…” denilmiş; Eski Ahit başta olmak üzere tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur.
Zeytin ağacı sadece sembolize ettiği değerlerle değil yüzyıllar boyu verdiği şifa ile de insanlık tarihinde önemli bir yere sahiptir. Kadim zamanlardan bugüne tıp alanında kullanılan zeytinin, hastalıkların önlenmesinden tedavisine uzanan bir yeri vardır. Ketebe etiketiyle raflardaki yerini alan “Zeytin Yaprakları / Yunanî Tıbbı, Doğal Tedavi ve Hücresel Beslenme” kitabı zeytinin tarihteki yolculuğundan bugüne uzanan ve tıptaki yerini anlatan bütünlüklü bir eser.
Zeytin Yaprakları tıbba dair geniş bir yelpaze sunuyor
Athanasia İfianassa Karabatsou’nun kaleme aldığı çalışma, zeytinden yola çıkarak Yunanî tıbbının tarihine, sağlıklı beslenmeye, insan fizyolojisinden kadim tedavi metotlarına, pek çok hastalığın sebebine ve tedaviye yardımcı birtakım formüllere, modern tıbbın sağlığa bakışıyla alakalı bilimsel makalelere, türlü bitkilerden doğal ve yapay besin maddelerine ve sağlıklı yemek tariflerine kadar tıbba dair oldukça geniş bir yelpaze sunuyor.
Athanasia İfianassa Karabatsou kimdir?
Dr. Karabatsou 1957 yılında Atina'da doğdu. Paris Graduate School’da zeytin yaprağı özü ve doğal tedavi metotları üzerine dersler verdi ve bütüncül (holistik) tıp ve beslenme üzerine çalışmalar yaptı. Yunanistan’da yayın yapan TV programlarına zaman zaman konuk olan yazar, geleneksel tedavi yöntemlerinin bilimin karşısında yer aldığına dair algıyı kırmak için uzun süre mücadele verdi. 1990 yılından beri zeytin yapraklarının işlenmesine öncülük eden Dr. Karabatsou, önleyici tıpta önemli işlere imza atmakla kalmadı, zeytini yüzyıllardır süregelen bir kültürel değer haline de getirdi.
Kitap zeytin yaprağının Antik Yunan'daki yeri ve kudsiyeti üzerine bir girişle başlıyor. Dört bölümden oluşan çalışmanın birinci bölümünde yazar, zeytinin Yunan geleneğindeki yeri, bütüncül tıp anlayışının ortaya çıkışı, dönemin öne çıkan hekimleri gibi pek çok konuya değiniyor. İkinci bölümde insan vücudu fizyolojisi hakkında kapsamlı araştırmalar sunuluyor. Üçüncü bölümde doğal beslenmenin altı çizilerek sentetik ve yapay gıda maddelerinden uzak durulması gerektiği vurgulanıyor. Dr. Karabatsou bu bölümde “insanın ne yiyorsa odur” ilkesine dikkat çekerek modern tıptaki yanlış görülen “doğal tedavi” yöntemlerinin verdiği olumlu sonuçları anlatıyor. Dördüncü bölümde ise yazarın esas meselesi olan “bütüncül tıp” hakkında genel bilgiler verilirken hücresel beslenme, çocuk hastalıkları, aşılar ve çeşitli hastalıklar sırayla anlatılıyor.
İlk kez orijinal dilinden çeviri ile zeytin yapraklarının önemi vurgulanıyor
Kitap boyunca bütüncül bir bakış açısını okura sunan kitabın tıp danışmanlığı olmadığı sık sık belirtiliyor ve çeşitli hastalıklar konusundaki tavsiyeler yer alıyor. Türkçeye ilk kez orijinal dili olan Yunancadan çevrilen “Zeytin Yaprakları”, zeytinden yola çıkarak şifalı otlar, kadim tedavi yöntemleri ve doğal beslenme yollarını okuyucuya aktarıyor.