Yeni ve yeşil petrol: ALG

Su yosunları ya da bir diğer ismiyle Algler, büyük çoğunluğu fotosentetik olmasına ve bitkilere benzemesine karşın, bitki değil bir grup sucul canlı grubudur. Algler günümüzde biyodizel ve biyogaz üretmek için kullanılmak istenen, enerjinin devamlılığı ve ucuzluğu amaçlanarak geliştirilmek istenmektedir.

Algler, fotosentez yoluyla karbondioksiti ve güneş ışığını çok etkin bir şekilde enerjiye dönüştüren ve bu süreçte de yağ üretebilen küçük bir biyolojik fabrikadır. Bir gün içinde ağırlıklarını 3-4 katına çıkarabilen algler, ABD Enerji Bakanlığı’na göre bu miktar yaklaşık 4000 m2’lik bir alandaki soya fasulyesinden elde edilen yağdan 30 kat fazladır. Alglerden elde edilen yağ, tıpkı soya yağı gibi, dizel motorlarda doğrudan yakıt olarak kullanılabilir veya arıtılarak biyoyakıta da dönüştürülmesi mümkündür.

1. “Eğer ABD’deki mısır tarlalarının yedide birine alg bitkisi ekilmiş olsaydı, hasadından ele edilecek biyoyakıt bu ülkenin bir senelik yakıt ihtiyacını rahatlıkla karşılayabilirdi.” Bu tespit Amerikan Enerji Bakanlığına ait.

Laboratuvar ortamında, tarlada, sulak alanlarda hatta tuzlu topraklarda bile yetiştirilebiliyor. Yüksek yağ oranına sahip bu mikroorganizma, çok hızlı büyüdüğü için sera ortamında ortalama 10 günde hasat edilebiliyor. Birçok alanda kullanılan alglererin asıl üretim amacı biyoyakıt.

1945 yılında keşfedilen algler, ilk olarak 1978 yılında yaşanan petrol krizinden sonra , ABD, Japonya, İsrail gibi ülkelerin ve büyük petrol şirketlerin radarına girdi. 1990’lı yıllarda petrol fiyatlarının düşmesiyle alglere olan ilgi azaldı hatta kayboldu. Sebebi ise petrol fiyatının 60 dolar ve üstü bir seviyede satışının olması durumunda ticari bir değer taşıyordu.

Petrolün 25 yıl sonra biteceğinin öngörülmesi, son zamanlarda alglere olan ilgiyi arttırırken, yatırımlarda günden güne çoğalıyor.

Algler, hücre içinde depoladıkları değerli metabolitleri sayesinde; gıda desteği ve sağlık koruyucu, hayvan yemi, toprak yapısını iyileştirici özellikleri nedeniyle gübre olarak, doğal gıda boyası, kozmetik sanayinde kullanımları gibi farklı alanlarda kullanılabildikleri gibi, metal bağlama yetenekleri sayesinde atık su arıtımında kullanılabilmektedirler.

Algler tarafından üretilen biyodizel, petrol içermemektedir saf olarak ya da her oranda petrol kökenli dizelle karıştırılarak kullanılabilir. Alevlenme noktası, dizelden daha yüksektir. Bu özellik biyodizelin kullanım, taşınım ve depolanmasında daha güvenli bir yakıt olmasını sağlar. Biyodizel ulaştırma sektöründe dizel yakıtı yerine kullanılabileceği gibi, konut ve sanayi sektörlerinde de fuel oil yerine geçebilecek bir yakıttır. Dizelle çok az miktarda karıştırılması bile dizelin kalitesini arttırıp karbon salınımını azaltmaktadır.

Yağ ekstraksiyonu ile biyodizel eldesi sonrasında kalan biyomassdan kazanılabilecek değerli ürün yelpazesi de çok çeşitlidir. Bu biyokütle organik tarımda üretim maliyetlerini düşürme amaçlı, organik gübre ve yem katkıları olarak kullanılabileceği gibi anaerobik sistemlerde metan üretimi içinde kullanılmaktadır.

Doğada yer alan algler, karbon dioksit ve çevresel sorunlara yol açan katı ve sıvı atıklar ile beslenmektedir. Bu sayede algler kendiliğinden biyoyakıt üreterek ve çevre temizliğine katkıda bulunmaktadır. Biyodizel ve biyogaz eldesinin yanısıra katma değeri yüksek çeşitli yan ürün eldesi sağlanarak üretilen yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomik olması sağlanmaktadır.