Yeni Delhi'deki gösterilerde 5 günde 37 sivil hayatını kaybetti
Hindistan'da devam eden "Vatandaşlık Yasası" gösterilerinde pazar gününden beri 37 sivil yaşamının yitirdi.
Hint basınındaki haberlere göre, başkentin kuzeydoğu bölgelerinde pazar günü başlayan protestolar görece azaldı.
Olaylarda 37 sivilin yanı sıra bir emniyet amiri ve bir istihbarat görevlisi yaşamını yitirirken, 70'i emniyet mensubu 300'den fazla kişi de yaralandı. Hastaneye kaldırılan 80'den fazla kişide de mermi yarası bulunduğu kaydedildi.
Yetkililer, 500'den fazla kişinin gözaltına alındığını, gösterilerin yaşandığı bölgelere yaklaşık 7 bin 500 güvenlik görevlisi konuşlandırıldığını bildirdi.
- Yeni Delhi'deki sivil kayıplarla ülkede Aralık 2019'dan bu yana devam eden protestolarda ölen sivillerin sayısı 62'ye yükseldi.
Aralarında siyasetçi, yazar, sanatçı ve aktivistlerin bulunduğu çok sayıda kişi Delhi polisinin şiddete karşı yavaş harekete geçtiğini belirterek, başkent emniyetine tepki gösterdi.
Öte yandan, eleştirilerin hedefi ve yarın emekliye ayrılacak Delhi Emniyet Müdürü Amulya Patnaik'in yerine S.N Shrivastava atandı.
'Gandi'nin ruhuna ihtiyaç duyuluyor'
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, "Mahatma Gandi'nin ruhuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu" söylediğini aktardı.
Dujarric, Guterres'in "Gerçek bir topluluk uzlaşısı için koşullar yaratılmasının şart olduğu" ifadelerine dikkati çekerek "Yaşamı boyunca, Genel Sekreter, Mahatma Gandi’nin öğretilerinden derin ilham aldı ve bugün Gandi'nin ruhuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuluyor." dedi.
Guterres'in başkentteki durumu takip ettiğini ve Yeni Delhi'den rapor edilen ölümler sebebiyle üzgün olduğunu belirten Dujarric, BM Genel Sekreterinin "azami itidal ve şiddetten kaçınma" çağrısını yinelediğini vurguladı.
Ne olmuştu?
- Hindistan'ın çeşitli eyaletlerinde 31 Aralık 2014'ten önce ülkeye giren gayrimüslim göçmenlere vatandaşlık verilmesine imkan tanıyan ancak aynı durumdaki Müslümanları kapsam dışı tutan düzenleme, 9 Aralık 2019'dan bu yana protesto ediliyor.
- Yürürlüğe giren kanun kapsamında, özellikle Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'da dini baskıdan kaçan Budist, Sih, Jain, Parsi, Hindu ve Hristiyanlar, kimliklerini ve Hindistan'da 6 yıldan uzun süredir yaşadıklarını kanıtlamaları halinde vatandaşlık elde edebilecek, aynı pozisyondaki Müslümanlar ise kapsam dışında tutulacak.
- Yasa, dünyada en çok Müslüman nüfusa sahip ikinci ülke olan Hindistan'da, 200 milyon Müslüman'ı ikinci sınıf vatandaş haline getirmek ve birçoğunu vatansız bırakmak için atılan bir adım olarak değerlendiriliyor.