Yeni araştırmalar ışığında uyku yoksunluğu ve kaygı bozukluğu ilişkisi

Uyku bozukluğu modern dünyanın karşılaştığın en büyük psikolojik sorunlardan biri olarak biliniyor.
Uyku bozukluğu modern dünyanın karşılaştığın en büyük psikolojik sorunlardan biri olarak biliniyor.

Bilindiği üzere Neuroscience 2018 konferansı San Diego şehrinde gerçekleştirildi. Etkinlikte düzenlenen “Uyku Yoksunluğu Tehditleri” başlıklı bir panelde, uyku yoksunluğu ve anksiyete arasındaki bağlantıya dair yeni bulgulardan bahsedildi. Uykunun geçici bellekteki bilgileri uzun süreli belleğe taşıdığına ve ihtiyaç duyduğumuzda bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdığına kadar birçok uyku ve beyin arasındaki ilişkiye değinildi.

HarvardÜniversitesi Tıp Fakültesi’nden Clifford Saper, uyku yoksunluğunun genelde bir seferde 40 saat uykusuz kalmak şeklinde yanlış bir genellemeyle anlaşıldığına değindi. Saper’e en çok görülen uyku yoksunluğu REM Uykusu yoksunluğudur. REM Uykusu vücudun daha rahat; beyninde daha aktif olduğu bir uyku evresidir. İnsanlar normal olarak uykularının %20’lik kısmını REM Uykusunda geçirirler. Araştırmalar, uyku yoksunlu evresi ardından beynin, anksiyete bozukluklarının göstergesi olan aktiviteler ortaya koyduğunu gösterdi.

Neuroscience konferansında değinilen konulardan birisi de, kaygı bozukluğunun uyku bozukluğuna olan etkisiydi.
Neuroscience konferansında değinilen konulardan birisi de, kaygı bozukluğunun uyku bozukluğuna olan etkisiydi.

Bir diğer araştırma ise kısa süreli uyku yoksunluğu dönemleri yaşayan katılımcıların bile beynin ‘’duygu üreten bölgelerinde” daha fazla aktivite görülürken, “duygu düzenleyen bölgelerinde” ise daha az aktivite görüldüğünü ortaya koydu. Ayrıca anksiyete bozukluğu yaşayan bireylerin sabahları sık sık kaygı nöbeti yaşamalarının en önemli sebeplerinden birisinin de yine uyku problemi olduğu görülmüştür. Çünkü kötü uyku kortizol gibi stres hormonlarını tetikleyerek kaygı patlamalarına sebep olabiliyor.

Panelde ayrıca anksiyete ve uyku yoksunluğunun kısır döngüsüne de değinildi. Uyku yoksunluğunun anksiyeteye sebep olduğu gibi anksiyete de uyku yoksunluğuna sebep olabilir.

Neyse ki, bilim aynı zamanda iyi haberler de veriyor. Anksiyete ve uyku arasındaki bağlantı çok güçlü olduğu için, araştırmacılar “uyku terapisinin” anksiyete bozukluklarının tedavisinde etkili bir yöntem olabileceğini bildirdi. Bir anksiyete hastasının uykularını iyileştirmenin yollarını bulmak en gözden kaçan tedavi fırsatlarından birisi olabilir.

  • Sonuçlar; panik atak, yaygın anksiyete bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve diğer anksiyete bozukluklarından muzdarip insanların uyku tedavisiyle kaygılarının azaltılabileceğini gösteriyor.

Araştırmalar ayrıca anksiyete sorunu yaşamayan insanlardaki huzurlu ve düzenli bir gecelik uykunun bile kaygı seviyelerini normale getirebileceğini gösteriyor.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >
KAYNAK / PSYCHOLOGY TODAY