Yeni araştırma: İnternet çocukları yalnızlaştırıyor mu?
Areda Survey’in araştırmasına göre, internetin çocukların bilgi edinmesini sağladığını düşünenlerin oranı yüzde 13,3’le sınırlı kalırken, çocukları yalnızlaştırdığını düşünen katılımcılar yüzde 57,8, kötü alışkanlıklara yol açtığını düşünenler yüzde 18,2, çocukların sağlığını bozduğunu düşünenler ise yüzde 10,7 düzeyinde seyretti.
Kadınlar erkeklere göre daha fazla oranda internetin zararlarından şikayetçi olurken, gençler ise diğer kuşaktaki katılımcılara göre internete daha olumlu yaklaştı.
Katılımcıların yüzde 32'si üç çocuk görüşünde birleşti
Areda Survey’in araştırmasına göre, Türk halkının yüzde 35’i, bir ailenin sahip olması gereken çocuk sayısının 2, yüzde 31,6’sı ise 3 olduğu görüşünde birleşti.
Günümüzde sahip olunmak istenen çocuk sayısı ailenin yapısına, aile ilişkilerinin yoğunluğuna, kadının çalışma durumuna, eşlerin eğitim düzeyine ve ailenin ekonomik imkânlarına bağlı olarak değişiyor. Ailenin eğitim düzeyinin artışına ve kadının çalışma durumuna bağlı olarak çocuk sayısı da düşüyor.
Araştırma şirketi Areda Survey, Türk halkının ideal çocuk sayısı düşüncesini ve çocukların sosyal hayata katılımlarıyla ilgili değerlendirmelerini gözler önüne serdi. Anket sonucunda, katılımcıların yüzde 35,3’ü’nün 2 çocuk düşüncesini paylaştığı tespit edildi. Kadınlarda bir veya 2 çocuğa sahip olma isteği erkeklerden daha fazla iken, ileri yaştaki katılımcıların ise gençlere göre daha fazla oranda tek çocuğa sahip olmak istedikleri belirlendi. Öte yandan ilköğretim eğitimi olanlar, diğer eğitim düzeyine sahip olanlara göre daha fazla oranda tek çocuk sahibi olmayı istediğini ifade etti. Yüzde 31,6’sı bir ailenin sahip olması gereken çocuk sayısının 3 olduğunu düşünürken, yüzde 14,9’unun ortak görüşü ise 4 çocukta birleşti. 5’ten fazla çocuk isteyenlerin sayısı da yüzde 7,6 oranında sınırlı kaldı.
“Çocuklar ders ve sınav yoğunluğu nedeniyle sosyalleşemiyor”
Katılımcıların yüzde 70,2’sinden, kendilerine yöneltilen “Çocukların arkadaşlarıyla yeterince vakit geçirerek sosyalleştiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna ise hayır cevabı geldi. Türkiye’de çocukların yaşadığı en büyük zorluk, eğitimin başlangıç kademelerinden itibaren kendilerini buldukları sınav maratonu olmakla birlikte, yoğun sınav maratonları çocuklarda asosyal bir kişiliğin yanı sıra, yalnızlık duygusuna ve psiko-sosyal sorunlara yol açıyor. Araştırmaya katılan dört kişiden üçüne yakın kesim, çocukların arkadaşlarıyla yeterince vakit geçirerek sosyalleşemediğini düşündüğünü belirtti.
Erkekler yüzde 65’lik oranla, kadınlardan daha fazla bu konudan şikayetçi olduğunu belirtirken, orta yaştaki katılımcılar da diğerlerine göre daha fazla oranda çocukların arkadaşlarıyla yeterince vakit geçirerek sosyalleşemediklerini söyledi.