Yaşını satamayınca kuruttular! Şimdi 5 kıtaya ürün satıyorlar
Aydın’da ürettikleri ürünleri mevsiminde yaş olarak satamayan aile, içini oyduğu patlıcanı kurutarak 5 kıtaya satmayı başardı.
Aydın’ın Nazilli ilçesinde, mevsiminde üretilen patlıcanı satamayınca içini oyarak satmaya başladı. Dedelerinin 63 yıl önce semt pazarlarında satışını yaptığı kuru patlıcan ile dünyaya açılan torunları, şimdilerde 5 kıtaya ürün gönderiyor.
600 aileye iş kapısı oluyor
Sezonda 3 bin tona yakın yaş patlıcanı 600 aileye de iş kapısı yaparak kurutan Karaefe ailesi, yarım asır önce keşfettikleri mahalleye özgü hava koridoru sayesinde güneşten de en iyi şekilde yararlanarak doğal kurutma gerçekleştiriyor.
Mahalleye öncülük ediyorlar
1955 yılından bu yana patlıcan oyarak geçimlerini sağlayan mahalleliye öncülük eden Karaefe ailesi, 3. kuşakla dünyaya açıldı. Amerika, Avustralya, Asya, Avrupa ve Afrika’ya kuru patlıcan gönderen Karaefe kardeşler, “Amerika’nın teknolojisi ile ünlü Silikon Vadisi varsa bizim de güneşten gelen doğal lezzeti ile ünlü patlıcan vadimiz var” sloganı ile hedef büyüterek dünyanın dört bir yanına kuruttukları ürünleri yolluyor. Türkiye’de en verimli ve doğal patlıcan kurutma işinin, dünyada eşi benzeri görülmeyen hava sirkülasyonu özelliği nedeniyle sadece bu mahalledeki 3 kilometrelik hava koridorunda verimli halde gerçekleştirildiğini keşfeden aile, bu keşfini kazanca dönüştürmeyi başarmış.
İşin sırrı dedelerinden geliyor
Dedeleri Abdullah Gandak’ın taze olarak satmakta zorlanmasıyla keşfetmiş olduğu oymacılık ve kurutma işini babalarından sonra devralınca bir adım daha öne giden Abdullah ve Turgay kardeşler, önceleri Almanya’daki gurbetçilere sattıkları kuru patlıcanı patent ve tescilini aldıktan sonra ürün çeşitliliğini de artırarak Avrupa ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu, Afrika, Asya, Avustralya ve son olarak Amerika’ya gönderiyor.
- “İşimizi dedemiz ve babamızdan öğrendik” diyen Turgay Karaefe, “Bamyadan, fasulyeye, sivri biberden dolmalık bibere, kabaktan domatese kadar çok çeşitli yaz sebzelerini güneşte kurutarak kışın aynı lezzeti ile sofralara sunuyoruz. 7 ay süren sezonda 2 bin - 2 bin 500 ton yaş patlıcanla sadece kendimizin değil mahalledeki yaklaşık 600 ailenin de geçim kapısı olduk. Kuruttuklarımızın yüzde 65’den fazlasını ihraç ediyoruz. Bölgemizdeki ürünlerin yanı sıra Akdeniz Bölgesinden Marmara Bölgesine kadar getirdiğimiz ürünleri de işleyerek ekonomiye kazandırıyoruz. Mahallemizdeki 7’den 70’e herkes oymacılıkla geçiniyor. Her sokakta, her evde, köşe başlarında patlıcan oyan, özel alanlar dışında evlerinin balkonlarından çatı katlarına kadar her yerde kurutma işlemi yapan mahalle halkımız hayatlarından da oldukça memnun. Mahallemizde bu işi yaparak kazanç elde eden yaşlılarımız torunlarına, öğrenciler okullarına, genç kızlar da çeyizlerine destek oluyor. Patlıcanı oyup, kurutup dünyaya satarak hem Nazilli’yi hem de dünyayı ‘Güneşle gelen doğal lezzet’ sloganı ile kuru lezzetlerle doyurmaya devam ediyoruz” dedi.
“Amerika’nın ‘Silikon Vadisi’ varsa bizimde ‘Patlıcan Vadimiz’ var”
A Vitamini ve Fosfor yönünden zengin olan patlıcanın beslenmede büyük önemi olduğunu da ifade ederek Turgay Karaefe; “Yıldıztepe Mahallesinde kurutmuş olduğumuz patlıcan kurusu, biber kurusu gibi ürünlerin lezzetini ve tadını kutuplar hariç bütün dünya almaya başladı. Amerika’da teknoloji ile alakalı silikon vadisi bilinir, tanınır. Fakat biz de Yıldıztepe Mahallesi olarak iddialıyız, Nazilli’yi ‘Amerika’nın Silikon Vadisi varsa Nazilli’nin de Patlıcan Vadisi vardır’ diye tanıtmaya hazırız.” şeklinde konuştu.
Satamayınca kuruttu
Patlıcan kurutma işlemini ilk başlatan 97 yaşındaki asırlık çınar Abdullah Gandak ise, ilk başlarda üretmiş olduğu taze patlıcanları satamayınca oyarak kurutmaya başladığını ifade ederek, “1955 senesinde bu patlıcanı tarlaya ekmeye başladım. Yaş patlıcan satılmayınca oydurarak kurutmaya başladık. Ondan sonra torunlara teslim ettim. Kendim yapmaz oldum. Bizim patlıcanımız güneşte kuruduğundan çok lezzetli oluyor” ifadelerini kullandı.