Yabancı büyükelçilerin gözünden 15 Temmuz gecesi
Ankara'da ikamet eden yabancı büyükelçiler, 15 Temmuz gecesi yaşadıklarını, gördüklerini, hissettiklerini ve nerede olduklarını AA muhabiriyle paylaştı
Venezuela’nın Ankara Büyükelçisi Bracho Reyes: 15 Temmuz 2016 gecesi Ankara'da bulunduğunu ve korktuğunu dile getirerek "Bu olaylar sırasında adeta 2002'deki Caracas'ı yaşadım, o günlere gittim. Aslında değişik bir duyguydu. Fakat tüm duygular içinden korku ön plana çıktı." ifadelerini kullandı.
O gece TRT'nin çok yakınında bulunan büyükelçilik konutunda olduğunu belirten Bracho, "Olaylar hakkında yavaş yavaş bilgi sahibi olmaya başladım ve 2002'de Caracas'ta yaşanan olay ile 15 Temmuz'daki olay arasında çok fazla benzerlik olduğunu fark ettim. Yaşanan bu son derece korkunç olayla ilgili ipucuna ulaşmaya başladım. Venezuela hükümeti ve biz, demokrasi için son derece korkunç olan böyle bir kalkışmanın arkasında faşist dış güçlerin olduğunu ivedilikle fark ettik." dedi.
Türk halkının o gece gösterdiği duruş hakkında değerlendirmelerde bulunan Bracho, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Venezuela'da 2002'de yapılan darbe sırasında Cumhurbaşkanı Hugo Chavez saraydan kaçırılmıştı ve halk sokaklara dökülmüştü. Ben de bu olaylar (15 Temmuz) sırasında aynı şeyleri düşündüm. Milyonlarca kişi, Chavez'in tekrar göreve başlaması için sokaklara dökülmüştü. Bu açıdan bakıldığında faşist askerlerin işi çok kolay değil artık. Çünkü dünya halkları, kendilerini nasıl savunacaklarını çok iyi biliyor. Ellerinde hem demokratik iradeleri hem de demokrasi anlayışları var. Venezuela halkının buradaki farkı ise elinde silah bulundurması."
Büyükelçi Bracho, kendi hükümetinin 15 Temmuz ile ilgili verdiği tepki hakkında, "Latin Amerika devletleri arasında Bolivarcı Venezuela Cumhuriyeti 15 Temmuz'da yaşanan kalkışmayı reddeden ve buna karşı radikal tepki veren ilk hükümet oldu." dedi.
"O gece hepimiz için telaşlı bir geceydi"
Güney Afrika'nın Ankara Büyükelçisi Pule Malefane, darbe girişiminden haberdar olduğunda Antalya’da bulunduğunu belirterek "Antalya’da katıldığım program esnasında darbe girişimiyle ilgili bir haber aldım. Haberi aldığımda gerçekten çok şaşırdım ve rahatsız oldum." ifadelerini kullandı.
Ailesini Ankara’da bırakarak Antalya’ya gittiğini dile getiren Malefane, büyükelçilik çalışanları ve Türkiye'deki vatandaşları için endişelendiğini söyleyerek "O gece hepimiz için telaşlı bir geceydi." diye konuştu.
Malefane, ertesi gün Ankara’ya geldiğinde şehirdeki gerilimi hissettiğini kaydederek "İnsanlar sokaklardaydı ve yollar kapalıydı. Tahmin edilmeyecek şeyler gördüm. Meclisin de yaşanan saldırı sonrasında zarar gördüğüne şahit oldum." dedi.
"Bu olaylar bana Güney Afrika’da 1976'da yaşanan kargaşayı hatırlattı." diyen Malefane, o dönemde Güney Afrikalı öğrencilerin kaliteli eğitim için protesto düzenlediğini ve yaşananların pek iyi bir deneyim olmadığını belirtti.
Malefane, Ankara’ya geldiğinde olayın ne kadar ciddi olduğunu fark ettiğinin altını çizerek "Çok şükür ki her şey normale döndü." diye konuştu.
Türkiye'nin demokrasisini korumak için hayatını kaybedenlerin onur ve cesaretini takdir ettiğini dile getiren Malefane, "O insanlar, kendi ülkelerini korumak için sokağa çıktılar. O insanlar, demokrasi yoluyla cumhurbaşkanını seçtiler. Birkaç kişi tarafından bunun bozulması kabul edilmez bir şeydir." ifadelerini kullandı.
Malefane, "O gece Türk halkının yaptığı, vatanperverliğin alametidir. Türk halkı, hayatını feda ederek bayrağını, milli sembollerini ve cumhurbaşkanını seçme haklarını koruyabileceğini gösterdi." dedi.
Güney Afrika olarak Türk halkının yanında olduklarını ve desteklediklerini söyleyen Malefane, 15 Temmuz darbe girişimini ilk kınayan ülkeler arasında Güney Afrika'nın olduğunu ve Güney Afrika Cumhurbaşkanı Jacob Zuma'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a destek mesajı gönderdiğini ifade etti.
Malefane, demokrasinin evrensel olduğunun altını çizerek şunları kaydetti:
“Demokrasiye saygı duyulmalı. Türkiye ve Afrika’daki demokrasi arasında hiçbir fark yoktur. Demokrasi, demokrasidir. Her zaman milletin iradesine saygı duyulmalı. Güney Afrika olarak Türkiye’nin demokrasisini savunmasıyla gurur duyuyoruz. Her zaman Türkiye’nin yanındayız."
"Darbe girişiminin başarılı olmaması için dua ettik"
Burundi'nin Ankara Büyükelçisi Joel Nkurabagaya, darbe girişimi başladığında büyükelçilik rezidansında olduğunu belirterek "Arkadaşlarımın beni aramasıyla olayı öğrendim ve duyar duymaz gelişmeleri televizyondan takip etmeye başladım. Havadaki uçak ve helikopterin seslerini duyuyorduk." diye konuştu.
Olayın başlamasıyla tedirgin olduğunu ve herkes gibi bu olayın nasıl sonuçlanacağını endişeyle merak ettiğini dile getiren Nkurabagaya, "Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın televizyonda Türk halkına hitap ettiğini görünce herkes gibi ben de umutlandım." dedi.
Nkurabagaya, Erdoğan'ın halka hitap etmesinden sonra olayların büyümeyeceğini ve durumun daha kötüye gitmeyeceğini hissettiğini belirterek "Bu olayı biz de ülkemizde yaşamıştık ve sonuçlarının ne olduğunu gördük. O yüzden aynı durumun Türkiye’de yaşandığını görünce darbe girişiminin başarılı olmaması için dua ettik. Bu büyüklükte bir olayın sonucunda can kaybının yaşanması kaçınılmazdı." değerlendirmesinde bulundu.
Meclisi ziyaret ettiğini ve yetkililerin bombalanan yerleri kendisine gösterdiğini hatırlatan Nkurabagaya, "Yıkıntıları görünce oldukça üzüldüm ve düşmanın sınırının olmadığını yeniden anladım." ifadelerini kullandı.
Nkurabagaya, Burundi’de ve Türkiye’de yaşanan olayların birbirlerine benzediğine dikkati çekerek "Türkiye’ye düşman olan, Burundi’nin de düşmanı sayılır. Burundi’ye düşman olan, Türkiye’nin de düşmanı sayılır." dedi.
"Türk halkının o geceki tutumunu takdir ettim. Cesaret, kararlılık ve vatanseverliğin ne olduğunu herkese gösterdiler." diyen Nkurabagaya, Türk halkının gösterdiği duruşun bu tür darbe girişimlerine karşı her toplumun örnek alabileceği bir davranış olduğunu vurguladı.
Nkurabagaya, darbe girişiminin yaşandığı gece tankın önünde duran kişiyle tanışma ve sohbet etme imkanı bulduğunu belirterek "Gerçekten inanılır gibi değildi. Vatan sevgisi olmasaydı bunu yapması mümkün olamazdı. Vatan sevgisi olmasaydı Türk halkının başardığını yapmak mümkün olamazdı." diye konuştu.
Türkiye'de yaşananların dünyadaki diğer toplumlara örnek olacağına inandığını söyleyen Nkurabagaya, halk tarafından iktidara getirilen hükümetlerin, bazı çevreler tarafından değiştirilmeye ve istikrarsızlaştırılmaya çalışıldığını ve uluslararası toplumun da yeterince tepki göstermediğini kaydetti.
Nkurabagaya, Burundi Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın da darbe girişiminden birkaç saat sonra olayı sert bir şekilde kınadığını hatırlatarak "Türk halkının bu yolda devam etmesini ve diğer toplumların da Türk halkını örnek almasını temenni ediyorum." dedi.