Uzmanlar uyardı: Yeni müsilaj oluşma ihtimali yüksek
Marmara Denizi'nde görülmeye başlanan müsilaj ile ilgili değerlendirmede bulunan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı müsilajın yok olmadığını çamur olarak deniz dibine çöktüğünü belirtti. Prof. Dr. Sarı "Nedenler değişmeden sonuçlar değişmez." dedi. Marmara Denizi’nde aşırı alg çoğalması olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Sarı "Deniz şartlarında bir değişiklik olmadığı için yeni bir müsilaj oluşma ihtimali yüksek, yeni bir müsilaj oluşumuyla karşılaşabiliriz." ifadesine yer verdi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, geçen yıl Marmara Denizi’nde görülmeye başlanan deniz salyasıyla (müsilaj) ilgili son durumu değerlendirdi.
Marmara denizindeki müsilajı, dalgıç kıyafetleriyle denize dalıp inceleyen Prof. Dr. Mustafa Sarı, müsilajın yok olmadığını çamur olarak deniz dibine çöktüğünü kaydetti.
"Eyvah müsilaj var dedik"
Müsilajın tetikleyici nedenlerinde bir değişiklik olmadığını belirten Prof. Dr. Sarı, şunları söyledi:
- "Müsilaj, koylarımızı, körfezimizi, kıyılarımızı kapladığı zaman birden uyandık. 'Eyvah müsilaj var' dedik. Sonra korktuk telaşlandık yaz boyunca. Temmuz gibi yüzeyde görmemeye başladık. Ağustos ayı gibi de su kolonunda da görmez hale gelince ‘Oh yaşasın kurtulduk’ dedik Kurtulduk mu? Üzgünüm kurtulmadık. Çünkü müsilaj bir sonuç. Küresel iklim değişikliği sonucu artan deniz yüzeyi sıcaklıkları, Marmara Denizi'ni aşırı kirletmemiz, besin elementi açısından çok yüklenmemiz ve deniz şartlarındaki durağanlık.
Yani Marmara Denizi’nin orijinal, kararlı ikili akıntı sistemine bağlı olarak ortaya çıkan bir ekolojik felaket. Dolaysıyla bu üç nedenden, üç tetikleyiciden hiçbirisinde bir değişiklik, büyük ölçekli bir değişiklik olmadığı için müsilajdan kurtulduk diyemiyoruz. Nedenler değişmeden sonuçlar değişmez."
"Müsilaj çamuru olarak deniz dibine çöktü"
Deniz yüzeyinde bir müsilaja rastlamadıklarını belirten Prof. Dr. Mustafa Sarı, deniz sıcaklığında yaşanacak bir yükselişin müsilaj oluşumunu tetikleyebileceğini belirtti.
Marmara Denizi’nde aşırı alg çoğalması olduğuna da işaret eden Prof. Dr. Sarı şöyle devam etti:
- “Şu anda memnuniyetle söyleye biliriz ki deniz yüzeyinde görmediğimiz müsilaj su kolonunda da geçen yılki kadar yok. Ama o geçen yılki müsilaj nereye gitti? Eridi, yok mu oldu, deniz sihirbaz mı? Hayır yok olmadı. Büyük bir kısmı müsilaj çamuru olarak deniz dibine çöktü. Deniz dibinde parçalanma devam ediyor. Bir taraftan oksijen tüketiyor bir taraftan da denize parçalanan organik atıklar yüzünden inorganik besin elementlerini vermeye devam ediyor. Dolaysıyla şu anda denizde görüş çok düşük. Ben haftalık dalışlarla sürekli olarak takip ediyorum. Tek başıma da yapmıyorum bunu benim bir ekibim var Marmara Denizi'nin çevresinde gönüllü olarak dalışlar yapıyoruz ve sürekli olarak takip ediyoruz.
"Yeni bir müsilaj oluşumuyla karşılaşabiliriz"
Bu dalışların hepsinde şu anda ortak görüş şu; Aşırı alg çoğalması var. Çünkü denizdeki azot, fosfor yükü çok yüksek. Deniz kıyılarında saçlı makrofitler dediğimiz yani bir çeşit yüksek yapılı deniz bitkisi gibi düşünelim bunu, kıyıdan itibaren 10 metreye kadar bunların yoğunluğu çok fazla, görüş çok düşük ama su sıcaklığı geçen yılın aynı dönemine göre 1,5 derece kadar daha aşağıda. Yani geçen yıla göre Marmara Denizi 1,5 derece daha soğuk şu anda. Buna bağlı olarak da henüz çok şükür yoğun bir müsilaj oluşumuyla karşı karşıya değiliz. Ancak deniz yüzeyi sıcaklıkları artığı takdirde azot ve fosfor yeterli miktarda var denizde, kirleticiler var halen, deniz şartlarında bir değişiklik olmadığı için yeni bir müsilaj oluşma ihtimali yüksek, yeni bir müsilaj oluşumuyla karşılaşabiliriz."