Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den ilk kez paylaştığı fotoğrafın perde arkasındaki mesaj ne?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in duyurduğu Yavuz sondaj gemisinin yeni görevi Rumları rahatsız etti. Yavuz'un Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Fransız ve İtalyan şirketlere açtığı 7'nci parselde demirlemesinin ne anlama geldiğini sorduğumuz Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, "Yavuz sondaj gemisinin savaş gemileri eşliğinde 7'nci parselde arama yapması Fransız ve İtalyan şirketlerinin bu bölgeye gelmesini engelleyebilir." ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Twitter hesabından "Yavuz sondaj gemimiz yeni bir seferde. Yavuz, sondaj yapacağı Güzelyurt-1 kuyusuna doğru bayrağımızı dalgalandırarak ilerliyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez, "Yer altı kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak için durmayacağız, varsa, mutlaka bulacağız" dedi.
Yavuz Sondaj gemimiz yeni bir seferde...
— Fatih Dönmez (@fatih_donmez) October 3, 2019
Yavuz, sondaj yapacağı Güzelyurt-1 kuyusuna doğru bayrağımızı dalgalandırarak ilerliyor.
Yer altı kaynaklarımızı milletimizin hizmetine sunmak için durmayacağız.
Varsa, mutlaka bulacağız.🇹🇷 pic.twitter.com/bmq7RNHW1f
Rum medyası geminin güzergahını dakika dakika izleyip, Yavuz'un, Rumların sondaj alanı olarak ilan ettiği 7'inci parsele doğru hareket ettiği bilgisini paylaşırken, Türkiye'ye ait Yavuz gemisinin mürettabatını tehdit etti.
Kıbrıs Rum yönetimi, Doğu Akdeniz'de sondaj çalışmalarına yeniden başlayan Yavuz gemisinin “çalışmalarını derhal durdurması” çağrısı yaptı. Rum yönetimi ayrıca Yavuz Sondaj gemisinde çalışanları, "Orada çalışanlar Kıbrıs'ın (Rum kesimi) yasalarını ve uluslararası hukuku ihlal ediyorlar. O yüzden de Avrupa'nın ve uluslararası hukukun sonuçlarına katlanacaklar" diyerek uluslararası tutuklama emri çıkarmakla tehdit etti.
#YavuzhazırTürkiyehazır pic.twitter.com/deUx5obg5g
— Çağrı Saçaralp (@cagrialp35) June 20, 2019
Yavuz sondaj gemisinin7'nci parselde demirlemesinin ne anlama geldiğini sorduğumuz Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, "Daha önce biz Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne (GKRY) 7 numaralı parseli açmayın oraya ihaleyi vermeyin dedik. GKRY uyarımıza rağmen söz konusu parseli Fransız Total, İtalyan Eni'ye işletme imkanı, sondaj yapma imkanı verdi. Biz de bunun üzerine KKTC'nin haklarını koruyabilmek için Kıbrıs'ın tüm çevresinde sondaj yapabilme hakkımızı kullandık. Bunu hukuki olarak KKTC'nin verdiği izinle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığıyla yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Ruhsat izni alan TPAO'nun gerekli gördüğü yerlerde önce sismik araştırma yaptığını daha sonra teknik olarak uygun görülen yerlerde de sondaj faaliyetinde bulunduğunu hatırlatan Oğuz, şunları söyledi:
- "Uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımızı kullanmaktayız. TPAO bu bağlamda şimdi de sözde Rum Yönetimi'ne ait 7. parseldedir."
YAVUZ sondaj gemisi, TSK korumasinda, GKRY’nin 7. parseline vardi. Bu hareketin digerlerinden farki;
— Turan Oguz (@TyrannosurusRex) October 4, 2019
•Varis noktasinin TR ve KKTC’nin ruhsatli arama alanlari disinda olmasi,
•TR’nin uyarisina ragmen GKRY’nin sondaj izni verdigi parsele sondaj ve savas gemileriyle gidilmesi. pic.twitter.com/jF2NwpTkP4
'Yavuz sondaj gemisinin 7'nci parselde görev yapmasının Fransız ve İtalyan petrol şirketlerinin bu bölgeye gelmesini engeller mi?' diye sorduğumuz Turan Oğuz, "Yavuz sondaj gemisinin savaş gemileri eşliğinde 7. parselde arama yapması Fransız ve İtalyan şirketlerinin bu bölgeye gelmesini engelleyebilir. Fransızlar ve İtalyanlar savaş gemileriyle karşı karşıya gelmeyi istemez. Fransızlar ve İtalyanlar 7. parsele geliş takviminde Kasım ayını işaret etmişlerdi. Biz adımımızı attık. Onların nasıl cevap vereceğini önümüzdeki ay göreceğiz. Soru soru, 'Fransızlar ve İtalyanlar 7. parsele gelecekler mi?', Geleceklerse savaş gemileri eşliğinde mi gelecekler?' " şeklinde konuştu.
"Rumlar, gemi personelini tutuklama kararı alacak hakka sahip değildir"
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Yavuz Sondaj Gemisinin çalışanlarına yönelik tehditlerine yönelik değerlendirmelerde bulunan Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, "Rum yönetimi daha önce de benzer tehditlerde bulunmuştu. Doğu Akdeniz'deki son gelişmelere baktığımızda Rum Yönetimi'nin 3 adımı şu şekilde: Yavuz’un derhal 7. parseli terk etmesini istediler.Aynı alana NAVTEX yayinladi. Yavuz ve destek gemilerinin murettebatini uluslararasi tutuklama emri cikartmakla tehdit etti. Rumlar bu tür tehditlere zamam zaman başvuruyor. Rumların bu tür tehditleri Türkiye ve KKTC için hiçbi şey ifade etmiyor diyebiliriz. NAVTEX yayınlanması da bir şey ifade etmiyor. Nitekim zaten oradayız. NAVTEX için kendi savaş gemilerini göndermesi gerekir. Rum Yönetimi buna cesaret edemeyeceğine göre bu adımı teoride kalır." ifadelerini kullandı.
Rumların tutuklama tehditlerinin siyasi olduğunu dile getiren Oğuz, şöyle konuştu:
- "Uluslararası hukuk çerçevesinde Rumlar, gemi personelini tutuklama kararı alacak hakka sahip değildir. Çalışanları tehdit edemez. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin en fazla atacağı adım, TPAO'yla mahkemelik olmasıdır. Rum yönetimi Avrupa Birliği'yle Türkiye'yi sıkıştırmak istiyor. Nitekim AB Türkiye'ye yönelik geçtiğimiz haftalarda birtakım yaptırımlar açıkladı. AB'nin söz konusu yaptırımları Türkiye'yi olumsuz yönde etkileyecek çapta değildi."
"Yavuz'un yanındaki fırkateynlerle askeri gücümüzü kullanırız mesajı veriyoruz"
GKRY'nin, ilk defa Türkiye'nin de KKTC'nin de açıkladığı parseller dışında kalan GKRY'nin uyguladığı parseller içindeki bir alanda Yavuz'un çalışma yapmasıyla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Oğuz, "Türkiye ve KKTC, 7. parseldeki bu araştırmayı Rumlar'a, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne destek veren ülkelere, Avrupa Birliği'ne uyarı mahiyetinde yapıyor diyebiliriz. Türkiye diyor ki,'Biz buralara uluslararası bir problem olmasın diye hiç dokunmuyorduk. Bu defa kararlıyız. Daha önceden hiç tartışmaya açmadığımız bu alanları da tartışmaya açıyoruz.' Yavuz sondaj gemimizin yanında 2 tane de fırkateyn yollamamız askeri gücümüzü de kullanmaya hazırız mesajı içeriyor. Enerji Bakanımız Fatih Sönmez'in Twitter hesabından yayınlamış olduğu fotoğraf da bilinçi olarak verilmiş bir mesaj etkisi vardır. Verilen mesajda biz Yavuz'u iki tane çok güçlü savaş gemisiyle birlikte yolluyoruz diyoruz." yorumunda bulundu.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de sondaj gemileriyle birlikte askeri gücüyle de kararlılığına gösterdiğini bir kez daha vurgulayan Oğuz, " Yakın zamanda o bölgede F-16'ları da uçarken göreceğiz. Deniz altılarımızı da göreceğiz. Halihazırda söz konusu bölgede fotoğraflarda görünmese de birçok denizaltımız mevcut. Aynı zamanda çok kısa bir süre içerisinde özellikle ABD ve Avrupa Birliği'nden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin zorlaması ve yönlendirmesiyle birlikte bazı sesli itirazlarla karşılaşacağız. Bundan sonra bekleyeceğimiz adım Fransız ve İtalyan şirketlerinin kendi güvenlik kuvvetlerinin koruması refakatinde 7. parsele gelip gelmeyeceği..." değerlendirmelerinde bulundu.
Sismik araştırma gemisi Oruç Reis'e ilişkin Yunan ve Rum basınında asılsız haberler yapılabileceğine dikkati çeken Oğuz, "Nasıl Yavuz gemimiz gidip geri döndüyse Oruç reis de tekrar görevine dönecektir. Zira Oruc Reis rutin bakim, onarım, ikmal, personel degisikligi vb. konular sebebiyle Antalya’ya dondu. Oruç Reis elde ettiği verileri de karadaki merkeze aktaracak. Sismik araştırmaların sonuçları analiz edilecek." şeklinde konuştu.
Doğu Akdeniz'de petrol ve doğalgaz arama faaliyetleri için Fatih'e eşlik edecek olan Yavuz Sondaj gemimiz Doğu Akdeniz'e ulaşırken bölgedeki son durumu GZT editörü @cagrialp35 anlattı pic.twitter.com/3bFhfJl5i4
— gzt (@gztcom) July 11, 2019