Türkiye'de ilk kez kırım kongo kanamalı ateşi ve koronavirüs aynı anda görüldü

Türkiye'de hem koronavirüs hem de benzer belirtiler gösteren kırım kongo kanamalı ateşi (KKKA) hastalığı ilk kez bir hastada görüldü.

Uzmanlar, ülkemizde COVID-19 ve KKKA hastalığının bir arada görülmesinin çok ender rastlanan bir durum olduğunu belirtirken, bu gibi vakaların artık literatürdeki yerini yavaş yavaş almaya başlayacağı belirtildi.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Selçuk Kaya, kene vakalarının başlaması ile birlikte artık servislerine gelen hastalara benzer belirtiler göstermesi nedeniyle hem KKKA hem COVID-19 vakası olabileceğini düşünerek dikkatli tetkik ettiklerini söyledi.

"Hastanın tedavisi tamamlanarak taburcu edildi"

Bu dikkatli tetkikler sonucunda kendilerine 10 gün önce ateş, halsizlik ve nefes darlığı şikâyetleriyle gelen 60 yaşlarındaki İ.D. adlı kadın hastaya hem COVID-19 ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı teşhisi koyduklarını belirten Prof. Dr. Selçuk Kaya, “Dünya çapında çok ciddi bir pandemi dönemi yaşıyoruz. Bir çok insanın ölümüne neden olan bu virüsün ülkemizde de çok ciddi sonuçlarını görüyoruz. Bununla beraber tabi ki diğer bir çok endemik dediğimiz yani ülkemizde ve bölgemizde sıkça görmeye alıştığımız enfeksiyon hastalıkları da önemini korumakta. Sonuç itibariyle hastalıklar durmuş değil. Özellikle yaz aylarına girişimizle beraber insanlar açık alanlara çıkarak doğayla temasın artması sonucu bölgede KKKA yavaş yavaş sıklığını artırarak karşımıza gelmeye başladı. Bu çerçevede 60’ lı yaşlarda bir kadın hastamızı, COVID-19 ön tanısı ile koronavirüs servisine aldık. Hasta bize ateş, halsizlik ve bir takım solunumsal sorunlarıyla gelmişti. Endemik bölge olmamız dolayısıyla Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları özellikle Gümüşhane, Bayburt, Giresun’un yüksek kesimlerinden gelecekleri hep ön planda aklımızda bulunduruyoruz. Buna dönük yapmış olduğumuz tetkiklerde de KKKA testlerinin pozitif gelmesi sonucu vakayı hem Covid hem de KKKA bir arada enfeksiyon vakası olarak teşhis ettik ve tedaviler uyguladık. Önce Covid’le ilgili tedaviler planladık daha sonra KKKA testi pozitifliği sonrası bununla alakalı destek tedavilerini gündemi getirdik. Hasta yaklaşık 10 günlük bir tedavi süreci sonunda yavaş yavaş kan tablosunu, genel klinik tablosunu toparlayarak çok şükür yoğun bakım desteği ihtiyacı ve diyaliz gibi destek ihtiyaçları söz konusu olmadan başarıyla servisimizde tedavi edilerek taburcu edildi” dedi.

"Bu vaka bölge için sürpriz değil"

Bu tür vakaların nadir görüldüğünü belirten Kaya, “Pandemi döneminde COVID-19 hastası görmek sürpriz olmadığı gibi özellikle ısınan havalarla birlikte kene temasının artmasına bağlı olarak bölgemiz de en sık kene vakalarının görüldüğü yerlerden bir tanesi. Dolayısıyla Doğu Karadeniz bölgesinde riskli yerlerden gelen vakaları akılda bulundurmamız gerekiyor. Aslında çok da sürpriz olduğunu söyleyemem. Teşhis edilebilmiş olması önemli. Çünkü bu vakaları içinden geçtiğimiz pandemi döneminde Covid vakası deyip diğer KKKA ve diğer hastalıklar açısından dikkatlice tetkik etmemiş olsaydık açıkçası gözden kaçabilirdi. Türkiye’de bu gibi vakaların olabilmesi teorik anlamda da işin pratiğinde mümkündür. Ben direkt olarak çok böyle bir şey duymadım ancak; tahmin ediyorum bu ve bunun gibi vakalar çerçevesinde şuanda da 50’li yaşlarda bayan hastamızda da yine böyle bir pozitiflik yakalamış durumdayız. O da yine ateş, halsizlik ön planda. Genel klinik tablosu sevindirici. Testleri üzerinde biraz daha irdeleme yapacağız. Bu ve bunun gibi vakaların gelmesi belki literatürde yavaş yavaş artık yerini almaya başlayacaktır. Şu an için nadir görülen vakalar olarak söyleyebiliriz” diye konuştu.