TEOG birincisinin şüpheli intiharı: Katili 'Mavi Balina' mı, 'Momo' mu?
Üç yıl önce TEOG birinciliği elde eden 17 yaşındaki M.Ö. köyünde bulunan Simer Kalesi'nden atlayarak intihar etti. M.Ö.'nün daha önce de sınıf arkadaşlarına intihar edeceğini söylediği, hatta olaydan önce ailesine kaleden atlayacağını söyleyerek telefonu kapattığı, ardından da intihar ettiği ortaya çıktı. Oğlunun internet üzerinden intihara sürükleyen oyunlar oynadığını düşünen aile, oğullarının kayıp cep telefonunun bulunmasını istiyor.
Orhan ve Mine Ö. çiftinin 4 çocuğundan biri olan M. Ö., 2016 yılında TEOG Türkiye birincilerinden biri olup, Samsun Garip Zeycan Yıldırım Fen Lisesi'ni kazandı. 3 yıldır lise pansiyonunda kalarak eğitimini sürdüren M. Ö., geçen hafta arkadaşlarına kendisini yüksekten atarak yaşamına son vereceğini söyledi. Arkadaşları durumu okul yönetimine bildirdi. Okul yönetimi de baba Orhan Ö.'yü arayarak bilgi verdi. Olayı öğrenen baba Orhan Ö. oğlunu yakından gözlemlemek ve hafta sonunu birlikte geçirmek için köye çağırdı.
Atlayacağını söyleyip, telefonu kapatmış
Cuma günü ailesinin yanına gelen M. Ö., bir gün sonra kahvaltı yaptıktan sonra köydeki Simeri Kalesi'ne çıktı. Orhan Ö., durumu öğrenince cep telefonuyla oğlunu arayarak kaleden inmesini istedi. M. Ö. ise kaleden aşağıya atlayacağını söyleyerek telefonu kapattı. Daha sonra kendini yaklaşık 150 metre yükseklikten boşluğa bıraktı.
İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri M. Ö.'nün hayatını kaybettiğini belirledi. Otopsi işlemlerinin ardından M. Ö., pazar günü köyde toprağa verildi.
Olayın ardından köylüler ve jandarma, M. Ö.'nün intihar etmeden önce babasıyla konuştuğu cep telefonunun bulunması için kale çevresinde arama yaptı. Ancak çalışmalardan sonuç alınamadı.
'Mavi Balina' ve 'Momo' şüphesi
Aile, oğullarının internet üzerinden gençleri intihara sürükleyen 'Mavi Balina' veya 'Momo' adlı oyunları oynamış olabileceği şüphesiyle kayıp telefonun bulunup olayın aydınlatılmasını istiyor.
Jandarma'nın olayla ilgili başlattığı soruşturma ise devam ediyor.
Arkadaşlarına, intihar etmeyi düşündüğünü söylemiş
Okulun aramasıyla oğlunun durumundan haberdar olduğunu belirten Orhan Ö., "Okul müdürü bana, 'Öğrencimizde bazı sıkıntılar var. İntihar etmeyi, yüksekten atlamayı düşünüyormuş. Arkadaşlarına böyle şeyler söylemiş. Ben kendisini çağırdım, konuştum. Bana şaka yaptığını söyledi. Ama ben çocuğa inanmadım. Siz çocuğu köye çağırın. Çocuğu yakından izleyin. Çocuğu bir psikiyatriye götürelim' dedi. Ben de hafta sonu ilçede psikiyatrist olmayacağını söyledim. Pazartesi götürmemizi istedi. Bana çocuğu nasıl davranmamız gerektiği konusunda önerilerde bulundu. Rehber öğretmeniyle görüştüm. O da çocukta bir anormallik görmediğini, hafta sonunu birlikte geçirmemizi ve benim gözlem yapmamı istedi" diye konuştu.
"Aradım, ikna edemedim"
Olaydan bir gün önce köye gelen oğlunun hareketlerini gözlemlediğini ancak, anormal bir duruma rastlamadığını belirten Orhan Ö., "Sabah birlikte kahvaltı yaptık. Hareketlerinde hiçbir dengesizlik görmedim. Sonra ben dışarı çıktım. Durumu evdekilere söylemedim, çünkü heyecan yaparlar, bir sıkıntı oluşturur, çocuğu ürkütürüz diye düşündüm. Niyetim öğlen yemeğini yeyip, sonra çocuğu yanıma alıp gezmeye gidiyormuş gibi sohbet edip düşüncelerini, dertlerini dinlemekti. Fakat bu arada çocuk evden ayrılmış. Evdekiler kaleye çıktığını söylediler. Hemen aradım, gezmeye çıktığını söyledi. 'Orada hava rüzgarlı, düşersin gel bu tarafa aşağı in, birlikte yemek yapalım' dedim. 'Yok inmeyeceğim, ben atlayacağım' dedi. 'Çözüm bulabiliriz öyle bir şeye gerek yok' dedim. 'Yok, baba çözüme gerek yok atlayacağım' dedi. 'Yapma etme, bekle ben geleyim o zaman' dedim. 'Gelme, yetişemezsin' dedi. 'Yapma' dedim. 'Yapacağım' dedi ve telefonu kapattı" diye konuştu.
Cenazesinde arkadaşları "Son görevini başardı" dedi
Cenazesine okuldan arkadaşlarının da katıldığını anlatan Orhan Ö., "Arkadaşları burada kendi aralarında konuşmuşlar. 'M. son görevini yaptı' ya da 'M. son görevini başardı' gibi sözler edilmiş. Savcı Bey arkadaşlarıyla görüşmüş. Çocuğun daha önce psikiyatriye gittiğini söylemişler. Fakat bununla ilgili bize hiçbir bilgi vermediler. Sonra arkadaşlarıyla bağlantıya geçtik. Arkadaşları M'nin son zamanlarda derslere katılmadığını, sınıfta uyuduğunu, hiç not almadığını söylediler. Ama biz bu konularda bilgilendirilmedik maalesef. İnternette oynanan oyunların isimlerini net olarak bilmiyorum. Ama çok tehlikeli oyunlar olduğunu biliyoruz. Bu oyunları oynuyor muydu, oynamıyor muydu bir bilgimiz yok. Ama teknolojiye meraklı bir çocuktu. Bu oyunları oynaması gayet muhtemeldir. Fakat telefonuna ulaşamadığımız için bu konuda hiçbir bilgimiz ve fikrimiz yok" dedi.
"Telefonu onun kara kutusu"
M.Ö.'nün kullandığı telefonun, onun kara kutusu olduğunu belirten Orhan Ö., "Biraz içine kapanıktı. Herkesle irtibat kurmuyordu. Yani telefonu bir nevi kara kutusu gibiydi. Bu olayın aydınlatılması için telefonun bulunması gerekiyor" şeklinde konuştu. Orhan Ö., telefonun profesyonel bir ekip tarafından aranıp bulunmasını istedi.