Televizyonun ahlak öldüren zehiri: İzdivaç programları
Sunulan her şeyin casttan ibaret olduğu gerçeği yaşanan birçok olay ile ortadayken halen daha izlemeye devam ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki yalan da olsa izlediğimiz şey bize sahte bir keyif yaşatacak.
Benim diyen senaristin bile yazamayacağı derecede ki hikayeleri ile haftanın her günü yayında olan bu programlar; izdivaç, dest-i izdivaç, bilmem ne ile gibi sülkilasyonlar ile yayında kalmaya hatta türemeye devam ediyor. Bugün Flash tv oyunculuğu diye dalga geçtiğimiz dizileri, kıyamet kopsa yayınlamaktan vazgeçmeyecekleri halay programları ile Flash Tv'nin ürettiği bir algıdır bu program. Esra Erol'u hayatımıza izdivaç programcısı diye sokmuş, zamanla çöpçatanlık sunuculuğu gibi bir türü de oluşturmuştur.
Orada bulunanların anlattıkları
"Orada bir senaryo var ve ben de buna alet oldum. Bana 'Şu kıza talip çıkacaksın' dediler. Söyleneni yaptım. Bir ay boyunca üç kızla ismim duyuldu. Oradaki bazı insanlar gerçekten eş arıyor. Bazıları ise bu işten para alıyor. Bunu yapımcılar açıktan değil de 'masraflarınızı karşılıyoruz, harçlık olsun' diyerek yapıyorlar. Bu bir kurgu. Bugün 'Sen N. ile aşk yaşa' diyorlar, ertesi gün de kavga edilmesini istiyorlar. İnsanları kandırıyorlar. M. ve B. vardı mesela. İnsanlar arkalarından dua ediyorlardı. Ama B. gerçek hayatta benim bir arkadaşımla beraber. Stüdyoda oyun oynuyor. Üç yıl boyunca evlenmeye gelip orada oturanlar var. Bir insan bu sürede ne yer, ne içer, nasıl geçinir? Sorgulayan yok."