Sol gözündeki rahatsızlığın nedeni sorulunca vahşi cinayeti itiraf etti
2 yıl önce mantar toplamaya giden 45 yaşındaki Aysel Doğan'ı boğazını keserek öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan işitme engelli Mesut Boz, sol gözündeki rahatsızlığın nedeni sorulunca suçunu itiraf etti.
Antalya'nın Gündoğmuş İlçesi'nde, 2 yıl önce mantar toplamaya giden 45 yaşındaki Aysel Doğan'ı boğazını keserek öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan işitme engelli 26 yaşındaki Mesut Boz, küçükken sol gözüne iğne batırdığı için cinayeti işlediğini itiraf etti. Boz, mahkemede ise ilk ifadesini reddetti.
Gündoğmuş'a bağlı Ortakonuş Mahallesi'nde 30 Mart 2015'te ormanlık alana mantar toplamaya giden ve 3 gün sonra jandarma ve vatandaşın araması sonucu uçurumda cesedi bulunan Aysel Doğan'ı öldürdüğü iddia edilen işitme engelli Mesut Boz'un yargılandığı davaya devam edildi.
Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen kasten öldürme davasının ikinci duruşmasına tutuklu sanık Mesut Boz, sanık avukatı, öldürülen Aysel Doğan'ın kardeşleri Selma ve Nuh Doğan, işitme engelli tercüman ve bilirkişi Nurettin Baloğlu katıldı. Duruşmada tercüman aracılığıyla ifade veren Mesut Boz, cinayeti işlemediğini, kimin yaptığını da bilmediğini söyledi. Mahkeme başkanının yönelttiği sorulara ilgisiz davranan sanık, soruları yanıtsız bıraktı.
"Küçükken gözüne iğne batırdığını söyledi"
Tercüman bilirkişi Nurettin Baloğlu, mahkeme başkanının sorusu üzerine sanığın gözaltına alındığının ertesi günü ifadesi sırasında çağrıldığını söyleyerek, "İlk önce yanına kadın bir tercüman arkadaş girmiş ama sanıkla herhangi bir şekilde iletişim kuramamış. Daha sonra beni çağırdılar. Sanığın yanına girdiğimde samimiyet kurdum. Önce sol gözündeki rahatsızlığın nedenini sordum. O sırada odada bulunan masanın üzerinde maktulün fotoğrafları vardı, onları göstererek küçükken gözüne iğne batırdığını söyledi" dedi.
Bunun üzerine kadına ne olduğunu sorduğunu söyleyen Baloğlu, sanığın kadını mantar toplamaya gittiğinde öldürdüğünü söylediğini aktardı. Baloğlu, sanığın jandarmadaki ifadesinin ardından yapılan yer gösterme sırasında, jandarma kamerasında ayrıntılı ifadelerinin de mevcut olduğunu belirtti.
Tercüman bilirkişinin sözleri üzerine mahkeme başkanı dosyada bulunan ve savcının da katıldığı jandarma kamerası tarafından 30 Aralık 2015'te kaydedilen yer gösterme CD'lerinin izlenmesini istedi. 6 bölümden oluşan görüntülerde, olay yerinde savcı, sanık Mesut Boz'dan cinayeti nasıl işlediğini anlatmasını istiyor. Mesut Boz da mantar toplayan Aysel Doğan eğildiği sırada elinde sopayla arkadan yaklaştığını anlatarak, "Sırtına 2-3 defa vurdum. Maktul yere düştü ve biraz yuvarlandı. Sopayı attım. Maktulün yuvarlandığı yere gittim. Burada maktulün saçlarından tutarak boğazını mantar topladığım bıçakla kestim. Ardından maktulü ayağımla iterek uçurumdan yuvarladım. Görülmesin diye üzerine büyük kaya parçaları attım" dedi.
"Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum"
Duruşmanın ardından açıklama yapan Aysel Doğan'ın kardeşleri Nuh ve Selma Doğan, ablalarının 30 Mart'ta kaybolduğunu, ilk gün yağış altında vatandaşın yardımıyla arama yaptıklarını, ikinci gün ise Akseki'den gelen 150 jandarmanın da aramalara katıldığını aktardı. Ablasını kaybolduğunun 3'üncü günü bulduklarını söyleyen Selma Doğan, "Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Benim ablam kimseyi incitmezdi" dedi.
Mahkeme heyeti, olay öncesi sanıkla ilgili akıl hastası olup olmadığına dair raporun ve her iki aile arasında husumet bulunup bulunmadığına dair Gündoğmuş Jandarma Komutanlığı'na yazı yazılmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Gündoğmuş'a bağlı Ortakonuş Mahallesi'nde 30 Mart 2015'te ormanlık alana mantar toplamaya giden ve 3 gün sonra jandarma ve vatandaşın araması sonucu uçurumda cesedi bulunan Aysel Doğan'ı öldürdüğü iddia edilen işitme engelli Mesut Boz'un yargılandığı davaya devam edildi.
Manavgat 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen kasten öldürme davasının ikinci duruşmasına tutuklu sanık Mesut Boz, sanık avukatı, öldürülen Aysel Doğan'ın kardeşleri Selma ve Nuh Doğan, işitme engelli tercüman ve bilirkişi Nurettin Baloğlu katıldı. Duruşmada tercüman aracılığıyla ifade veren Mesut Boz, cinayeti işlemediğini, kimin yaptığını da bilmediğini söyledi. Mahkeme başkanının yönelttiği sorulara ilgisiz davranan sanık, soruları yanıtsız bıraktı.
"Küçükken gözüne iğne batırdığını söyledi"
Tercüman bilirkişi Nurettin Baloğlu, mahkeme başkanının sorusu üzerine sanığın gözaltına alındığının ertesi günü ifadesi sırasında çağrıldığını söyleyerek, "İlk önce yanına kadın bir tercüman arkadaş girmiş ama sanıkla herhangi bir şekilde iletişim kuramamış. Daha sonra beni çağırdılar. Sanığın yanına girdiğimde samimiyet kurdum. Önce sol gözündeki rahatsızlığın nedenini sordum. O sırada odada bulunan masanın üzerinde maktulün fotoğrafları vardı, onları göstererek küçükken gözüne iğne batırdığını söyledi" dedi.
Bunun üzerine kadına ne olduğunu sorduğunu söyleyen Baloğlu, sanığın kadını mantar toplamaya gittiğinde öldürdüğünü söylediğini aktardı. Baloğlu, sanığın jandarmadaki ifadesinin ardından yapılan yer gösterme sırasında, jandarma kamerasında ayrıntılı ifadelerinin de mevcut olduğunu belirtti.
Tercüman bilirkişinin sözleri üzerine mahkeme başkanı dosyada bulunan ve savcının da katıldığı jandarma kamerası tarafından 30 Aralık 2015'te kaydedilen yer gösterme CD'lerinin izlenmesini istedi. 6 bölümden oluşan görüntülerde, olay yerinde savcı, sanık Mesut Boz'dan cinayeti nasıl işlediğini anlatmasını istiyor. Mesut Boz da mantar toplayan Aysel Doğan eğildiği sırada elinde sopayla arkadan yaklaştığını anlatarak, "Sırtına 2-3 defa vurdum. Maktul yere düştü ve biraz yuvarlandı. Sopayı attım. Maktulün yuvarlandığı yere gittim. Burada maktulün saçlarından tutarak boğazını mantar topladığım bıçakla kestim. Ardından maktulü ayağımla iterek uçurumdan yuvarladım. Görülmesin diye üzerine büyük kaya parçaları attım" dedi.
"Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum"
Duruşmanın ardından açıklama yapan Aysel Doğan'ın kardeşleri Nuh ve Selma Doğan, ablalarının 30 Mart'ta kaybolduğunu, ilk gün yağış altında vatandaşın yardımıyla arama yaptıklarını, ikinci gün ise Akseki'den gelen 150 jandarmanın da aramalara katıldığını aktardı. Ablasını kaybolduğunun 3'üncü günü bulduklarını söyleyen Selma Doğan, "Sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Benim ablam kimseyi incitmezdi" dedi.
Mahkeme heyeti, olay öncesi sanıkla ilgili akıl hastası olup olmadığına dair raporun ve her iki aile arasında husumet bulunup bulunmadığına dair Gündoğmuş Jandarma Komutanlığı'na yazı yazılmasına, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.