Bir süredir sol kulağındaki kanserli doku nedeniyle tedavi gören, Türk sinemasının unutulmaz oyuncularından Filiz Akın, geçtiğimiz cuma günü hayatını kaybetti. Akın’ın cenazesi yalnızca ailesinin katılımıyla Aşiyan Mezarlığı’nda sessiz sedasız defnedildi.

Eşi açıklama yaptı

Eşi Sönmez Köksal, defin işleminin ardından yaptığı açıklamada, “Sevgili eşim, hayat arkadaşım Filiz’i uzun süren bir hastalık sonucu 21 Mart gecesi kaybettim. Vasiyeti uyarınca her türlü dini vecibeler yerine getirilerek en yakın aile mensupları tarafından bugün Aşiyan’da toprağa verildi. Sevenlerinin başı sağ olsun…” ifadelerini kullandı.

Sessiz sedasız defnedildi

Filiz Akın gibi önemli bir oyuncunun cenazesinin sessiz sedasız defnedilmesi, hayranları tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Sosyal medyada, Akın’ın cenazesinin neden bu şekilde defnedildiğiyle ilgili birçok soru ve yorum yapıldı.

Tüm şöhretine rağmen hayatı boyunca gösterişli bir yaşamdan kaçınan ve sade bir yaşamı tercih eden Akın’ın, hayatta en büyük korkularından biri başkalarına yük olmakmış.

Mezarındaki detay

Usta oyuncunun mezarındaki bir detay ise dikkatleri üzerine çekti. Akın’ın mezarı, oyunculuk kariyerinin başlarında kamera karşısına geçtiği Beyaz Güvercin, Sözde Kızlar gibi yapımların yanı sıra ilerleyen yıllarda rol aldığı Zambaklar Açarken filminin yönetmeni Nejat Saydam’ın mezarının hemen yanına yerleştirildi.

Sessiz sedasız toprağa verilen Filiz Akın’ın mezarındaki dikkat çeken bir başka ayrıntı ise mezar taşının üzerine serilen papatyalar oldu. 1960’ların başında parlayan bir yıldız olan Akın, genç ve taze güzelliği nedeniyle "Papatya" olarak anılmaya başlanmıştı. Özellikle Papatya (1964) filmi, bu lakabın yerleşmesine neden olmuştu. Akın, filmdeki doğal, romantik ve genç kız karakteriyle özdeşleşmişti. O dönemin basını ve hayranları, onu sıkça "Papatya Filiz Akın" olarak anmış, hatta film afişlerinde bile bu ifade yer almıştı.