Rusya 2014'ten bu yana Müslüman Tatarların 'ortadan kaldırılması' için çalışıyor
Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı zulüm, şiddet, asimilasyon ve etnik temizlik politikasının bir benzeri Karadeniz'in kuzeyinde yaşanıyor: Kırım.
Rusya, Kırım'ı ilhak etmesiyle bölgedeki Müslüman Tatarları göçe zorladı. Müslüman Tatarlar, eskiden çoğunluğunu oluşturdukları yarımadanın şu an yalnızda yüzde 12'lik kesimine denk geliyorlar.
Dünyada ayrımcılığa maruz kalan Müslüman azınlıklar içerisinde Kırım Tatarları da var ancak belki diğer dezavantajlı gruplar kadar sesleri duyulmuyor.
Rusya, 2014 yılında, öncesinde Ukrayna toprağı olan Kırım'ı ilhak etti ve o tarihten bu yana, Rusya'nın Kırım Tatarlarına uyguladığı etnik temizlik sürüyor.
- İlhak, bir ülkenin belli bir toprağı kendi toprağına katarak egemenlik kurması anlamına geliyor.
- Kırım, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 1991’de özgürlüğünü ilan eden Ukrayna’nın toprağıydı. 4’üncü Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, Rusya yanlı tutumuyla Ukrayna vatandaşlarının tepkisini çekti ve ülkede şiddetli gösteriler başladı. Yanukoviç Rusya’ya kaçmak zorunda kaldı.
- Yanukoviç’in koltuğunu ve ülkesini terk etmek zorunda kalmasıyla Putin yönetimi Kırım’ı uzaktan kontrol yöntemine son verdi. Acil ve bütün dünyanın kınadığı bir referandumla Kırım’ın ilhakı kararı alındı. Olay, tarihe 2014 Kırım krizi olarak geçti.
Sistem, yıldırmak üzerine kurulu
Rusya'nın ilhak ettiği Kırım toprağı önce fiziksel olarak izole edildi. Sonrasında, Rus yönetimi Kırım Tatarlarının topraklarını terk etmesi için yıldırma politikaları uygulamaya başladı. Bunlar içerisinde iş bulmanın zorlaşması, dillerinin ve kültürlerinin hiçe sayılması yer alıyor.
Rusya, 'Çin modelini' benimsedi
Kültürel soykırımın ve şiddetin yanı sıra, Rus yönetimine bağlı güçler Kırım’daki Müslüman Tatarları kaçırıyor ve öldürüyor. Rus yönetimi, kaçırma ve ölümleri meşrulaştırmak için Kırım Tatarlarını 'aşırıcı' ilan ediyor ve tutukluyor. Bu yöntem, Çin’in Uygur Türklerine uyguladıklarına yakından benziyor. Kırım’ın özgürlüğü için çalışan aktivistler ya tutuklanıyor ya da kayboluyor. Bazılarının ise cansız bedenlerine ulaşılıyor. Örneğin 2018 Aralık’ta Al Jazeera’ya konuşan ve isminin gizli kalmasını isteyen bir kişi, şu ifadeleri kullandı:
Askeri üniforma giyen ancak rütbe işaretleri taşımayan kişiler tarafından kaçırıldım. Kafama bir poşet geçirip beni götürdüler. Beni bir depoya koydular, işkence yaptılar ve öldürmekle tehdit ettiler. Beni onlara istihbarat taşımam için köstebek yapmaya çalıştılar. Kendi insanlarımı ele vermemi ve onlara ihanet etmemi istediler.
Eğitim Ruslaştırıldı
Rus hükümeti ile aynı fikirde olmayan hiç kimsenin Kırım’da yaşam hakkı yok. Kırım’ın 2014’teki işgali sonrası, sivil toplum kuruluşları ya Rusya yanlısı olarak çalıştı ya da kapatıldılar.
Tatarlara ait, Ukrayna’nın başkenti Kiev merkezli yayın kuruluşu Kırım Dayanışması’na göre, Rus güçleri düzenli olarak Kırım Tatarlarının evlerini basıyor ve Müslüman Tatarları tutukluyor. Bazı tutukluların Rusya’ya transfer edildiği ifade ediliyor.
Akademisyenden dahi korkuyorlar
Karar gazetesinin haberine göre, 11 Mart 2020'de Bahçesaray bölgesinde 7 Kırım Tatarının evinde arama yapıldı. Aramaların yapıldığı evlerden biri Kırım Tatar tarihçi Şükrü Seytumerov'un eviydi. Arama sonrası Seytumerov'un iki oğlu alıkonuldu ve evde bulunan telefon, bilgisayar ve flaş belleklere de el konuldu. Şükrü Seytumerov, "Kırım'ın tarihi ile ilgili bulduğum bilgileri; eski belge, kitap ve kaynakları bir yerde topluyor ve bilgisayarımda dosyalıyordum. Ancak Mart ayındaki aramalar sonucunda çalışmalarım işgalcilerin eline geçti. Bütün veriler kaybolabilir. Buna çok üzülüyorum" diye konuştu.
'Gönüllü göçe' zorlanıyorlar
Rusya’nın Kırım Tatarlarını yıldırma ve açıkçası ortadan kaldırma politikası, Müslüman Tatarları hareket geçirdi. On binlerce Tatar, güvende olmak için Ukrayna’nın kuzeyine göç etti.
Bir zamanlar 2,5 milyonluk Kırım nüfusunun çoğunluğunu oluşturan Müslüman Tatarlar şu an azınlık statüsündeler. Bunun iki sebebi var:
Birincisi, Müslüman Tatarların göçe zorlanmış olması. İkincisiyse, Rusya’nın Kırım’a Rusların taşınmasını teşvik etmesi.
Bu durum, Rusya’nın Kırım’ı yalnızca fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihniyet olarak da işgal etmeye çalıştığını gösteriyor.
- Kırımlı Müslüman Tatarlar, şu an Kırım nüfusunun yüzde 12’sini oluşturuyor.
Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı Refat Çubarov AA’ya yaptığı açıklamada, okullarda Rus müfredatının ve Rusça’nın kullanıldığını söyledi. Çubarov, "Kırım’da Tatarca eğitim veren 14 okul var. Kapatılmadılar ancak müfredatları Ruslaştırıldı" dedi.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlar
Kırım’ı hukuksuz ve meşru olmayan bir şekilde ilhak ettiği için; Avrupa Birliği (AB), Norveç, Kanada ve Avustralya Rusya’ya yaptırım uyguluyor. Yaptırımlar Rus para birimi rublenin düşüşüne ve ülkede finansal krize katkıda bulundu. Ancak bütün bu durum, Rusya’nın Kırım’ı haksız işgaline ve orada yaşananlara engel olmuyor.
"Batı ülkeleri arasında diplomatik, siyasi veya ekonomik bir konsensus olsaydı, Ukrayna’ya yardım edebilirlerdi" diyen Çubarov, Rus petrolüne ve doğal gazına uygulanacak bir ambargonun faydalı olabileceğini söyledi.
- 2014 Şubat ayında yürürlüğe giren yaptırımların süresi en son alınan kararla 31 Temmuz 2020’ye uzatılmıştı.