Osmanlıdan beri sahip olduğumuz Türk hamam geleneği
Osmanlıdan bu yana kültür kodlarımıza işlemiş Türk hamam geleneği ve ayrıntıları sizlerle.
Osmanlıdan bu yana devam ettiğiniz hamam geleneği sosyalleşmek için yapılırdı. Osmanlı da padişahların kadınları bile hamama giderlerdi. Evlerinde büyük hamamlar olduğu halde, kapalı kapılar ardında hayat yaşadıkları için sosyalleşme birbirinden haberdar olma, eğlenme yeriydi hamamlar.
Türkler için hamamlar sadece temizlenme yeri değil, arınma, şifa bulma, sefa yeridir. Gelin hamamı, loğusa kadınlara kırk hamamı, adak hamamı, kadınların toplaşıp her hafta gittiği yanlarında yiyebilecekleri köfteler, sarmalar, börekler, çeşit çeşit meyveler ikramlar getirirdi.
Hamam kültürü, mimarı zenginlik açısından da bizi geçmişle tarihle iç içe getirir. Hamam sözcüğünün kelime anlamı; “banyo, sıcak olmak ve sıcak yer” anlamına gelmektedir. Tarihi ve manevi ritüel olarak hamamlara gidilirdi. Bunun yanında, edebiyata, şarkı, türkü ve filmlere de konu olmuştur.
Türk hamamlarının, Türk toplumsal yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Anaların kız beğendiği, kadınların sohbet ettiği, yedi mahallenin dedikodusunun yapıldığı, kınaların yakıldığı, şehir dedikodularının yanı sıra saraydan taşan, oraya gelene kadar bin bir değişikliğe uğramış havadislerin konuşulduğu bu mekânın bir diğer özelliği de, kadınların yeni takılarını ve giyim kuşamlarını birbirlerine gösterirdi.
Hamamlar, zaman içinde sadece kadınlar için değil, erkekler için de çok özel günlerin kutlandığı yerler haline geldi. Erkeklerde ise hamamı ,“damat hamamı”, “sünnet hamamı”, “asker hamamı” ve “bayram hamamı” şeklinde kullanırlar. Anadolu da büyük şehirlerde hala bu gelenek devam etmektedir.
Hamam, sağlık açısından da birçok faydası bulunur. Stresi hafifletir, gevşetir ve dinlendirir. Soğuk, astım ya da alerjik durumlardan dolayı oluşan sinüs tıkanıklıklarını azaltır. Cildin genç ve taze kalmasını sağlar. Kas gerginliklerini ve ağrılarını giderir ve kısıtlı eklemleri açar. Hamam kan dolaşımını arttırır. Bedenin metabolik aktivitesini arttırır. Hamam bedeni özellikle deri altındaki depo yağ ve toksinlerden arındırmak için etkilidir. Terleme sırasında buhar etkili bir biçimde toksinleri derinin yüzeyinden temizler. Hamam sıcağı ve buharı kan damar akımını iyileştirir, hücresel seviyede oksijenlenmeyi arttırır.
Ortalama 45-50ºC sıcaklığa ve 70-90 nem oranına sahip bir hamam, bazıları için normal gelebilir ama bazıları için çok zorlayıcı olabilir. Hamam da kalma süresi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı insanlardan çok fazla sıcak ortamda duramamaktadır.
Hamama girmeden önce bütün takılar, lensler hamama girmeden önce çıkarılmalıdır. Karnı tok bir şekilde hamama gitmekte doğru değildir. Aşırı sıcaktan dolayı kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Aç karnına da hamama gitmek tansiyonu düşürebilir. Onun için ne aç ne de tok bir olacak şekilde hamama gidilmelidir. Kendinizi bitkin hissediyorsanız, hamamlara gitmeyiniz.
Güneş yanığından dolayı acı çekiyorsanız hamama girmek iyi bir fikir olmayabilir. Aynı zamanda kese atmak cildi etkiler. Solunum yolu ya da kalp rahatsızları olanlar hamama gitmeden önce doktorlarına danışmaları sağlıkları açısından olumlu olacaktır.
Türkler için hamamlar sadece temizlenme yeri değil, arınma, şifa bulma, sefa yeridir. Gelin hamamı, loğusa kadınlara kırk hamamı, adak hamamı, kadınların toplaşıp her hafta gittiği yanlarında yiyebilecekleri köfteler, sarmalar, börekler, çeşit çeşit meyveler ikramlar getirirdi.
Hamam kültürü, mimarı zenginlik açısından da bizi geçmişle tarihle iç içe getirir. Hamam sözcüğünün kelime anlamı; “banyo, sıcak olmak ve sıcak yer” anlamına gelmektedir. Tarihi ve manevi ritüel olarak hamamlara gidilirdi. Bunun yanında, edebiyata, şarkı, türkü ve filmlere de konu olmuştur.
Türk hamamlarının, Türk toplumsal yaşamında oldukça önemli bir yeri vardır. Anaların kız beğendiği, kadınların sohbet ettiği, yedi mahallenin dedikodusunun yapıldığı, kınaların yakıldığı, şehir dedikodularının yanı sıra saraydan taşan, oraya gelene kadar bin bir değişikliğe uğramış havadislerin konuşulduğu bu mekânın bir diğer özelliği de, kadınların yeni takılarını ve giyim kuşamlarını birbirlerine gösterirdi.
Hamamlar, zaman içinde sadece kadınlar için değil, erkekler için de çok özel günlerin kutlandığı yerler haline geldi. Erkeklerde ise hamamı ,“damat hamamı”, “sünnet hamamı”, “asker hamamı” ve “bayram hamamı” şeklinde kullanırlar. Anadolu da büyük şehirlerde hala bu gelenek devam etmektedir.
Hamam, sağlık açısından da birçok faydası bulunur. Stresi hafifletir, gevşetir ve dinlendirir. Soğuk, astım ya da alerjik durumlardan dolayı oluşan sinüs tıkanıklıklarını azaltır. Cildin genç ve taze kalmasını sağlar. Kas gerginliklerini ve ağrılarını giderir ve kısıtlı eklemleri açar. Hamam kan dolaşımını arttırır. Bedenin metabolik aktivitesini arttırır. Hamam bedeni özellikle deri altındaki depo yağ ve toksinlerden arındırmak için etkilidir. Terleme sırasında buhar etkili bir biçimde toksinleri derinin yüzeyinden temizler. Hamam sıcağı ve buharı kan damar akımını iyileştirir, hücresel seviyede oksijenlenmeyi arttırır.
Ortalama 45-50ºC sıcaklığa ve 70-90 nem oranına sahip bir hamam, bazıları için normal gelebilir ama bazıları için çok zorlayıcı olabilir. Hamam da kalma süresi kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bazı insanlardan çok fazla sıcak ortamda duramamaktadır.
Hamama girmeden önce bütün takılar, lensler hamama girmeden önce çıkarılmalıdır. Karnı tok bir şekilde hamama gitmekte doğru değildir. Aşırı sıcaktan dolayı kendinizi kötü hissedebilirsiniz. Aç karnına da hamama gitmek tansiyonu düşürebilir. Onun için ne aç ne de tok bir olacak şekilde hamama gidilmelidir. Kendinizi bitkin hissediyorsanız, hamamlara gitmeyiniz.
Güneş yanığından dolayı acı çekiyorsanız hamama girmek iyi bir fikir olmayabilir. Aynı zamanda kese atmak cildi etkiler. Solunum yolu ya da kalp rahatsızları olanlar hamama gitmeden önce doktorlarına danışmaları sağlıkları açısından olumlu olacaktır.