Okyanusun kıyısında bir şehir: Lagos

Portekiz’in yeni yeni turist yoğunluğuna kavuşan Algarve Bölgesi’nde yer alan ve kayalıklardan oluşan Lagos’un plajı tertemiz ve çok kalabalık değil ama namı her geçen gün yayıldığı için bir an önce gitmenizi öneririm.

Ponta da Piedade: Uçsuz bucaksız okyanusun dalgalarının kayalıklara vuruşunu izleyerek rahatlayabileceğiniz tepeden öyle güzel fotoğraflar çekiliyor ki. Fotoğraf çekindikten sonra tekne turlarına da katılabilirsiniz.

Camilo Plajı: Ponto da Piedade’den biraz ilerleyince karşınıza çıkan ilk plaj Camilo plajı. Plaj kayalıkların arasındaki bir oyuktan ibaret. Suyu tertemiz ama biraz soğuk ve çevresi oldukça sakin.

Old Town: Plajları gördükten sonra biraz da şehrin tarihini öğrenelim değil mi? Eski şehirdeki binalar 16. Yüzyıldan kalmış ve hepsi taştan yapılmış. Hazır eski Lagos’u gezemeye gelmişken Lagos mutfağına da bir göz gezdirin derim ben.

Özellikle deniz ürünleriyle aranız iyiyse, envaiçeşit + düşük fiyat ikilisi midenize bayram ettirecek.

Lagos’ta rahat gezebilmek için buraya aracınızla gelmeniz en mantıklı seçim olacaktır. Aracınızı büyük ve ücretsiz olan otoparka park ettikten sonra muhteşem gün batımı ve gün doğumunu izleyecek kadar burada zaman geçirmelisiniz. Okyanus suyu dalgalı ve soğuk olsa da yüzmenizi de kesinlikle öneririm, insan bir daha ne zaman Avrupa’nın en batısındaki okyanusta yüzme fırsatı bulur ki? Eğer yine de yüzmek istemezseniz 20 Euro’ya tekne turlarına da katılabilirsiniz.

Köle Pazarı Müzesi: Avrupa’nın karanlık tarihine bir yolculuk yapmanıza neden olacak bu yapı, 1444 yılında, Afrika’dan getirilen kölelerin diğer Avrupa ülkelerine dağıtılmadan önce kontrol edilmeleri için yapılmış. Müzenin giriş ücreti 4 Euro.

Santo Antonio Kilisesi: Tavanı hariç her yeri altın kaplama olan kilise, Portekiz’in en güzel kiliselerinden biri olarak kabul ediliyor.

Lagos Hayvanat Bahçesi: Lagos’ta plajlar dışında gezilecek çok fazla yer yok. Ama burada biraz daha zaman geçirmek isterseniz, 16 Euro’luk giriş bileti alarak hayvanat bahçesini de ziyaret edebilirsiniz. Ben, iki ay boyunca gezdiğim tüm Avrupa ülkelerindeki deneyimlerimi GZT’de sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.

Yayımlanan diğer tüm gezi yazılarımaGZT'den ulaşabilirsiniz.