"Neşet Ertaş'ı bilmeyen nesile aşina değiliz"

Sesi ve sazı ile Anadolu'nun ruhunu tüm Türkiye'ye yayan "Bozkırın Tezenesi" Neşet Ertaş'ı ölümünün 4. yılında yad ediyoruz.

"Sakin ol ha, insanoğlu. İncitme canı, her can bir kalp , hakka bağlı. İncitme canı, incitme." Mezar taşında yazılanlar adeta onun ömrünü özetliyor gibi...





8 yaşına kadar doğduğu köy olan Kırtıllar Köyü'nde yaşayan Neşet Ertaş, 12 yaşında annesi vefat edince babası ve üvey annesiyle Yozgat'a taşındı.
8 yaşına kadar doğduğu köy olan Kırtıllar Köyü'nde yaşayan Neşet Ertaş, 12 yaşında annesi vefat edince babası ve üvey annesiyle Yozgat'a taşındı.
 Keman ve bağlama çalan sanatçı, babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde saz çalıp türküler söylemeye başladı.
Keman ve bağlama çalan sanatçı, babası Muharrem Ertaş ile birlikte yörenin düğünlerinde saz çalıp türküler söylemeye başladı.
 1957 yılının sonunda İstanbul'a gelerek Şen Çalar Plak'ta ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı.
1957 yılının sonunda İstanbul'a gelerek Şen Çalar Plak'ta ilk plağını "Neden Garip Garip Ötersin Bülbül" adı ile babası Muharrem Ertaş'a ait bir türküyle çıkardı.
Daha sonra Ankara'ya yerleşip çalışmaya başlayan sanatçı, burada Leyla'sı ile tanışıp evledi.
Daha sonra Ankara'ya yerleşip çalışmaya başlayan sanatçı, burada Leyla'sı ile tanışıp evledi.
Yedi yıl süren evliliğinden iki kız bir oğlu olan sanatçı, 1978 yıllarında tedavi olmak maksadıyla Almanya'ya gider.
Yedi yıl süren evliliğinden iki kız bir oğlu olan sanatçı, 1978 yıllarında tedavi olmak maksadıyla Almanya'ya gider.
Burada iyileşen Ertaş bir müddet Almanya'da kaldıktan sonra, 2000 yılında Türkiye'ye dönerek sanat hayatına devam eder.
Burada iyileşen Ertaş bir müddet Almanya'da kaldıktan sonra, 2000 yılında Türkiye'ye dönerek sanat hayatına devam eder.
Bozkırın Tezenesi, 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.
Bozkırın Tezenesi, 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi.
Demirel zamanında kendisine sunulan 'Devlet Sanatçılığı' ünvanını "Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor" diyerek reddetmiştir.
Demirel zamanında kendisine sunulan 'Devlet Sanatçılığı' ünvanını "Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor" diyerek reddetmiştir.
Vefatında önce UNESCO tarafından 'yaşan insan hazinesi' olarak kabul edildi.
Vefatında önce UNESCO tarafından 'yaşan insan hazinesi' olarak kabul edildi.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >