Musul ve Kerkük'ün tapuları Ankara'da saklanıyor
Türklerin Musul ve Kerkük'te 169 yıl öncesine dayanan varlığının izleri, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü arşivlerinde özenle saklanıyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanlığında Musul ve Kerkük'te Osmanlı dönemine ait 1847-1917 yıllarını kapsayan 77 bin 63 tapu kaydı bulunuyor.
Binlerce tarihi tapu kaydının saklandığı arşiv odasının sorumlusu Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, Osmanlı devletinin 1847'den önce, toprağın devletin elinde olduğu "miri arazi rejimi"ni kullandığını, 1847'den sonra "mülkiyet arazi rejimi"ne geçilerek arazilerin vatandaşların kullanımına açıldığını anlattı.
Arşivde 1847 öncesi döneme ait Musul'un 87, Kerkük'ün de 96 tapu tahrir defterinin bulunduğunu belirten Türkoğlu, 1847'den sonra yer alan kayıtlara ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"Kerkük'ün 1909 yılını ihtiva eden bir adet defteri var. Musul'un ise 51 adet defteri var. Musul'unkiler 1847-1917 yılları arasını kapsıyor. Musul ve Kerkük'e ait zabıt kayıt defterlerinde 77 bin 63 adet tapu kaydı mevcut. Bu kayıtlar 2 nüsha olarak tutulmuş, bir tanesi merkezde bir tanesi de mahallinde kalmıştır. Şu anda mahallinde kalan defterlerin durumunu biz açıkçası bilmiyoruz. Yalnız bizim elimizdeki defterler çok sağlam bir şekilde muhafaza edilmektedir.
Bu tapu kayıtları, bizim, oralarda bulunduğumuzun ve zamanında oraların bizlere ait olduğunun, bizim oralarda hak talep etme durumunda olduğumuzun belgelerdir. Bu belgeler hep Osmanlı Devleti'nin arşivindeydi. Osmanlı arşivinden de Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapu Kadastro Arşivi Genel Müdürlüğüne devroldu. Biz bunları halen muhafaza etmekteyiz etmeye de devam edeceğiz."
"Defterler zaten bizde mevcuttu, Başbakanlığın izniyle dijital ortama aktardık"
Türkoğlu, 2003'te "Musul ve Kerkük'teki tapu kayıtlarının yok edildiğine, yandığına" dair haberlerin yayınlandığını hatırlatarak, o dönem yetkililer tarafından "Hiçbir endişeye mahal yok. Musul ve Kerkük'ün kayıtları bizde" şeklinde açıklamalar yapıldığını ifade etti.
Bu haberlerle "oradaki defterler buraya getirildi" gibi bir algı oluşturulduğuna dikkati çeken Türkoğlu, "Ancak işin aslı şudur; o defterler zaten bizde mevcuttu ancak çeşitli bölgelerde bir tahribatın olduğunu duyduk. Böyle bir endişeden mütevellit Başbakanlık makamından bir olurla 14 Mayıs 2003 tarihinde, arşivlerimizde bulunan 45 adet Musul ve Kerkük'e ait Osmanlıca tapu defteri günümüz Türkçesine çevrildi ve dijital ortama aktarılarak Başbakanlığa teslim edildi." şeklinde konuştu.
Halep'e ait 32 tapu defteri de arşivlerde
Osmanlı dönemine ait Halep'teki tapu kayıtlarına ilişkin olarak da 32 defterin bulunduğu bilgisini veren Türkoğlu, bu defterlerdeki kayıtların 1855-1918 yıllarını kapsadığını söyledi.
Türkoğlu, tapu kayıtlarının 169 yıldır kasa şeklinde düzenlenen, penceresi olmayan, kendine has iklimlendirmesi ve yangın söndürme sistemi bulunan depolarda, işin ehli kişiler tarafından muhafaza edildiğini kaydetti.
Binlerce tarihi tapu kaydının saklandığı arşiv odasının sorumlusu Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu, Osmanlı devletinin 1847'den önce, toprağın devletin elinde olduğu "miri arazi rejimi"ni kullandığını, 1847'den sonra "mülkiyet arazi rejimi"ne geçilerek arazilerin vatandaşların kullanımına açıldığını anlattı.
Arşivde 1847 öncesi döneme ait Musul'un 87, Kerkük'ün de 96 tapu tahrir defterinin bulunduğunu belirten Türkoğlu, 1847'den sonra yer alan kayıtlara ilişkin ise şu bilgileri verdi:
"Kerkük'ün 1909 yılını ihtiva eden bir adet defteri var. Musul'un ise 51 adet defteri var. Musul'unkiler 1847-1917 yılları arasını kapsıyor. Musul ve Kerkük'e ait zabıt kayıt defterlerinde 77 bin 63 adet tapu kaydı mevcut. Bu kayıtlar 2 nüsha olarak tutulmuş, bir tanesi merkezde bir tanesi de mahallinde kalmıştır. Şu anda mahallinde kalan defterlerin durumunu biz açıkçası bilmiyoruz. Yalnız bizim elimizdeki defterler çok sağlam bir şekilde muhafaza edilmektedir.
Bu tapu kayıtları, bizim, oralarda bulunduğumuzun ve zamanında oraların bizlere ait olduğunun, bizim oralarda hak talep etme durumunda olduğumuzun belgelerdir. Bu belgeler hep Osmanlı Devleti'nin arşivindeydi. Osmanlı arşivinden de Türkiye Cumhuriyeti'nin Tapu Kadastro Arşivi Genel Müdürlüğüne devroldu. Biz bunları halen muhafaza etmekteyiz etmeye de devam edeceğiz."
"Defterler zaten bizde mevcuttu, Başbakanlığın izniyle dijital ortama aktardık"
Türkoğlu, 2003'te "Musul ve Kerkük'teki tapu kayıtlarının yok edildiğine, yandığına" dair haberlerin yayınlandığını hatırlatarak, o dönem yetkililer tarafından "Hiçbir endişeye mahal yok. Musul ve Kerkük'ün kayıtları bizde" şeklinde açıklamalar yapıldığını ifade etti.
Bu haberlerle "oradaki defterler buraya getirildi" gibi bir algı oluşturulduğuna dikkati çeken Türkoğlu, "Ancak işin aslı şudur; o defterler zaten bizde mevcuttu ancak çeşitli bölgelerde bir tahribatın olduğunu duyduk. Böyle bir endişeden mütevellit Başbakanlık makamından bir olurla 14 Mayıs 2003 tarihinde, arşivlerimizde bulunan 45 adet Musul ve Kerkük'e ait Osmanlıca tapu defteri günümüz Türkçesine çevrildi ve dijital ortama aktarılarak Başbakanlığa teslim edildi." şeklinde konuştu.
Halep'e ait 32 tapu defteri de arşivlerde
Osmanlı dönemine ait Halep'teki tapu kayıtlarına ilişkin olarak da 32 defterin bulunduğu bilgisini veren Türkoğlu, bu defterlerdeki kayıtların 1855-1918 yıllarını kapsadığını söyledi.
Türkoğlu, tapu kayıtlarının 169 yıldır kasa şeklinde düzenlenen, penceresi olmayan, kendine has iklimlendirmesi ve yangın söndürme sistemi bulunan depolarda, işin ehli kişiler tarafından muhafaza edildiğini kaydetti.