'Mursi'yi ölüme terk ettiler'
Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk ve tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin hayatını kaybettiği mahkeme salonundaki tanıklar, baygınlık geçiren Mursi'ye 20 dakikadan uzun süre yardım edilmediğini ve ölüme terk edildiğini belirtti. Babası ve erkek kardeşi Muhammed Mursi ile birlikte yargılanan Abdullah el-Haddad "Gardiyanlar onu dışarı çıkarıncaya kadar bir süre yerde kaldı. Ambulans 30 dakika sonra geldi. Diğer sanıklar onun yere düştüğünü fark edince bağırmaya başladılar. Kasıtlı şekilde yardım etmediler"dedi.
Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk ve tek Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda baygınlık geçirmesine karşın güvenlik görevlilerinin kendisine 20 dakikadan uzun süre yardım etmeyerek ölüme terk ettiği belirtildi.
İngiliz Independent gazetesinin haberine göre, pazartesi günü duruşma salonunda rahatsızlanarak yere çöken Mursi'nin arkadaşları ve meslektaşları, güvenlik güçlerini kafes içinde tutulan Mursi'yi kurtarmak için ilk yardım müdahalesinde bulunmamakla suçladı.
Mısır Başsavcılığından yapılan Mursi'nin "derhal hastaneye nakledildiği" yönündeki açıklamaya karşılık duruşma salonunda bulunanlar, diğer sanıkların yardım çağrısına rağmen güvenlik güçlerinin 20 dakikadan uzun süre Mursi'ye yardım etmediğini belirtti.
Babası ve erkek kardeşi Mursi ile birlikte yargılanan Abdullah el-Haddad, tanıkların kendisine Mursi yere çöktüğü zaman yetkililerden kimsenin kendisine yardım etmediğini söylediğini aktardı.
"Kasıtlı şekilde yardım etmediler"
Haddad şunları ifade etti:
"Gardiyanlar onu dışarı çıkarıncaya kadar bir süre yerde kaldı. Ambulans 30 dakika sonra geldi. Diğer sanıklar onun yere düştüğünü fark edince bağırmaya başladılar. Bazıları doktor olan sanıklar gardiyanlardan ona yardım edebilmek için izin istediler ya da gardiyanların ilk yardım müdahalesinde bulunmasını istediler. Kasıtlı şekilde yardım etmediler. Gardiyanlar tutukluların bağırmaya başlamasından sonra tutuklu ailelerini mahkeme salonundan çıkardı."
Haddad, ayrıca, babasının tutuklanmasından bu yana 4 kalp krizi geçirmesine rağmen kalp ameliyatından mahrum kaldığını, bu yüzden babasının hayatından endişe ettiğini dile getirdi.
Mısır'daki darbeden önce Mursi'nin kabinesinde Uluslararası İşbirliği Bakanı olan Amr Darrag da Mursi'nin ölümünden yetkilileri sorumlu tuttu.
Mursi yere düştükten sonra yaklaşık 30 dakika yardım edilmediğini belirten Darrag, Mursi'nin gözaltında uygun tıbbi tedavi görmesine izin verilmediğine dikkati çekti.
Güvenlik gerekçesiyle isminin açıklanmasını istemeyen duruşma salonundaki görgü tanıkları da Mursi'nin yakınlarının yetkililere yönelik suçlamalarını doğruladı.
"Ailelerin haykırışlarına rağmen polis hiçbir şey yapmadı"
İsminin açıklanmasını istemeyen bir aktivist, duruşma salonunda olanları şöyle anlattı:
"Mursi, konuşmasını kestikten yaklaşık 10 dakika sonra kafesin içindeki insanlar Mursi'nin bilincini kaybettiğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu söyleyerek duvarlara vurmaya başladılar. Ailelerin haykırışlarına rağmen polis 20 dakikadan fazla bir süre hiçbir şey yapmadı. Onu orada bıraktılar. Daha sonra polis, aileleri mahkemeden çıkardı ve ambulans geldi."
- Mahkeme salonunda vefat etti
- Mısır'ın demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, yargılandığı "Vadi en-Natrun hapishanesinden kaçış ve Hamas adına casusluk" davasının duruşması esnasında 17 Haziran'da hayatını kaybetti.
Mısır devlet televizyonu 67 yaşındaki Mursi'nin mahkeme salonunda geçirdiği baygınlığın ardından hayatını kaybettiğini duyurdu.
Mursi'nin naaşı, ölümünden bir gün sonra yerel saatle 05.00'te ailesi ve avukatının katılımıyla başkent Kahire'nin doğusunda, Medinet Nasr semtindeki Müslüman Kardeşler Teşkilatının (İhvan) mürşitlerinin defnedildiği kabristanda toprağa verildi.
BM'den şeffaf soruşturma çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Mursi'nin ani ölümünün sebebinin ortaya çıkarılması için bağımsız bir kuruluş tarafından hızlı, tarafsız, eksiksiz ve şeffaf bir soruşturma yapılması çağrısında bulunmuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Mursi'nin vefatı nedeniyle dün İstanbul'daki Fatih Camisi'nde kılınan gıyabi cenaze namazı sonrasında yaptığı açıklamada, "Bunun normal bir ölüm olduğuna inancım yok." demişti.
Demokratik seçimle iktidara gelen ilk Cumhurbaşkanı
Muhammed Mursi, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'i istifaya zorlayan 2011 yılındaki halk devriminin ardından 2012'de ülke tarihinde demokratik yollarla göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı olmuştu.
Mursi, 3 Temmuz 2013'te dönemin Savunma Bakanı ve ardından Cumhurbaşkanı olan Abdulfettah es-Sisi tarafından gerçekleştirilen askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştı.
Mısır devlet televizyonunda, "Muhammed Mursi'nin iyi huylu bir tümörü bulunduğu, sürekli tıbbi gözetim altında olduğu ve ölümünün kalp krizinden kaynaklandığı" ifade edilmişti.
Mısır Başsavcısı Nebil Sadık tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, Mursi'nin hastaneye getirildiğinde vefat etmiş olduğu ve vücudunda yakın zamanda meydana gelen herhangi bir yaralanma olmadığı belirtilmişti.
Mısır'da 3 Temmuz 2013 darbesinin ardından gözaltına alınan Mursi hakkında farklı suçlamalardan 6 dava açıldı. Bu davalardan 4’ü sonuçlanmış 2’sinin ise duruşmaları devam ediyordu. Sürmekte olan davalardan birisi yargıcın 2015 yılında Mursi hakkında idam kararı verdiği ve yüksek mahkemenin 2016 yılında bozduğu “Hapishaneler baskını” davasıydı.