Mevlana'nın asıl kabrini gören ikinci lider Erdoğan oldu
Mevlana'nın 745. ölüm yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen 'Şeb-i Arus' törenleri için Konya'ya giden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mevlana Müzesi'ni ziyareti sırasında çekilen bir fotoğraf, 380 sene önce gerçekleştirilen başka bir ziyareti hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün Mevlana'nın 745. ölüm yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen 'Şeb-i Arus' törenleri için Konya'daydı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mevlana Müzesi'ni gezdiği sırada çekilen bir fotoğraf ise dikkati çekti.
Fotoğrafta yer alan üzeri oldukça eski renkli motiflerle süslü taş bir kapak hakkında bir görevli Erdoğan’a bilgi verdi.
Erdoğan'ın ziyaret ettiği 'kapak' neydi?
Ziyaret sırasında Erdoğan'ın büyük bir dikkatle baktığı bu kapak, Kanunî Sultan Süleyman zamanında Mevlânâ’nın mezar odasının önüne inşa edilen ve duvara uzanan merdivenin üzerindeki kapaktı.
Murat Bardakçı'ya göre ilk defa yayımlanan fotoğrafı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 380 sene önce yani 1638’de başka bir devlet başkanı daha görmüştü.
Sözü edilen “devlet başkanı” 17. asrın meşhur hükümdarı Dördüncü Murad idi ve padişah ile mezar odasına inen merdivenin üzerindeki kapak hakkında Mevlevîler arasında yaygın ama hoş olmayan bir söylenti vardı.
Mevlana'nın kabrinin pek bilinmeyen özelliği
Eski Türklerde devlet büyüklerinin ve önemli kişilerin kabirleri genellikle “zir-i zemin” şeklindedir. “Zir-i zemin”, “zeminin altı” demektir ve cenaze yer seviyesinin aşağısındaki bir odaya defnedilmiş; ceset bazen Türkler’in şamanizm devirlerinden kalma geleneğe uyularak mumyalanmış ve mumya bu odadaki bir lâhdin içine konmuştur. Odadan yukarıya uzanan merdivenin alttaki ilk basamağın üzerine duvar örülmüş, son basamağın üzerine bir kapak konmuş, böylece odanın yukarıyla bağlantısı kesilmiş, üst tarafta tam mezarın bulunduğu yere isabet eden noktaya bir başka lâhid yerleştirilmiştir ve türbe niyetine bu lâhid ziyaret edilmektedir.
Çocuğun dili tutuldu
Mevlânâ’nın kabri de “zîr-i zemin”dir, vefatının üzerinden geçen 745 sene boyunca hâtırasına ve yoluna gösterilen büyük saygı sebebi ile kabir odasına hiç girilmemiş ve Mevlevîler arasında Dördüncü Murad ile alâkalı rivayet, işte bu mezar odasından kaynaklanmaktadır.
- Yaşanan olay, Mevlevîlik tarihi ile alâkalı eserlerde şöyle anlatılır:
İranlılar’ın eline geçmiş olan Bağdad’ı geri alabilmek için 8 Mayıs 1638’de sefere çıkan Dördüncü Murad 18 Haziran’a Konya’ya varmış ve burada bir hafta kalmıştı.
Etrafındaki bazı kişilerin etkisi altında kalıp tasavvufa ve sufilere düşman olan padişah türbeye çizmeleri ile girmeye kalkmış ama dergâhın dedelerinden biri engel olmuş, ardından Mevlânâ’nın mezar odasının girişindeki duvarın yıktırılmasını emretmiş, dergâhın başında bulunan Ebubekir Çelebi bunu yapamayacağını söyleyince Dördüncü Murad elindeki inci tesbihi sanduka ile kapak arasındaki bir delikten aşağıya atmış ve “İnip çıkartın!” buyurmuştu.
Mezar odasına girmeye kimsenin cesaret edememesi üzerine Mevlânâ’nın ailesine mensup küçük bir çocuğu tesbihi alması için aşağıya indirmişler ama çocuk hem tesbihi bulamamış, hem de dili tutulmuş vaziyette dönmüştü!
Kabirde restorasyon var
İşte, bu söylentiye konu olan mekânda şimdi büyük bir restorasyon var. 16. asırda yapılmış işlemeler ile yazılar ortaya çıkartılıyor. Birkaç ay devam edecek olan restorasyonun tamamlanmasının ardından Mevlânânın sandukasının üzerinde asırlarca duran ama sonradan kaldırılan asıl “pûşîde”, yani örtü de tekrar yerine konacak.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Dördüncü Murad’ın Mevlevîlik tarihinde hiç de hoş şekilde hatırlanmayan ziyaretinden tam 380 sene sonra geçen pazartesi günü yaptığı ziyaret sırasında çekilmiş bazı fotoğraflar da bu nedenler büyük ilgi gördü.