Mavi Balina problemi sürüyor: "Acil önlem şart!"
Türkiye'de oyun nedeniyle ölümlerin 140'ı geçtiği bugünlerde Mavi Balina oyununa dair yorumlar çeşitlenmeye devam ediyor. Uzmanlar ikiye bölünmüş durumda.
21 yaşındaki eski psikoloji öğrencisi Rus Philipp Budeikin tarafından 2013 yılında yazılan ancak 2016 yılında adı duyulan ‘Mavi Balina’, tüm dünyada ailelerin korkulu rüyası haline geldi. Son dönemlerde gençleri intihara sürüklediği gerekçesiyle gündemde olan ‘Mavi Balina’ oyunu tartışmaları beraberinde getirdi. Uzmanların bir kısmı aslında oyun değil virüs olduğunu belirttikleri ‘Mavi Balina’nın bu kadar çok sayıda intiharın nedeni olamayacağını söylerken, bir kısmı da ailelerin bu konuda uyanık olmaları gerektiğini ifade etti.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fehim Köylü, Rusya’da 130’un üzerinde, Türkiye’de 140’ın üzerinde ve başka ülkelerde de çok sayıda intihara neden olduğu öne sürülen ‘Mavi Balina’nın aslında bir oyun değil trojen ya da virüs olduğunu ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Köylü, “Sosyal medyada ‘Mavi Balina’ oyun diye tabir ediliyor ama buna oyun demek yerinde değil. Anlatılanlara göre insanlar bunu bir şekilde cep telefonlarına, tabletlerine ya da bilgisayarlarına yüklüyor ve yükleyince fotoğraf ya da videolarına erişim izni istiyor. Öyleyse bu bir oyun olamaz. Olsa olsa trojendir, virüstür” dedi.
“Ebeveynler dijital dünyada çocuğunu yalnız bırakmamalı”
ERÜ İletişim Fakültesi Arş. Gör. Onur Önürmen ise, aileleri uyanık olmaya davet etti. ‘Mavi Balina’ benzeri uygulamaların cep telefonu, tablet ya da bilgisayardaki fotoğraf ve belgelere erişim izni istediğini vurgulayan Önürmen, “Özellikle çoklu ve sohbet fonksiyonunun olduğu oyunlarda ebeveynlerin daha da dikkatli davranmalarında fayda var. Çünkü neticede kimlikler gizli ve çocuğunuzun kiminle sohbet ettiğini bilmiyorsunuz. Bundan dolayı proaktif olmakta fayda var hatta çocukla birlikte oyun oynamak, gerekirse çocuğa rakip olmak yani dijital ortamda bile olsa geçirilen zamanı birlikte değerlendirmek daha faydalı olacaktır” diye konuştu.
“Kamu spotu yapılmalı”
Ailelerin dışında devlet kurumlarına ve eğitimcilere önemli görevler düştüğünü dile getiren Önürmen, “Nasıl ki devlet örneğin vergi kaçakçılığı, tarım gibi konularda kamu spotu yapıyorsa bununla ilgili kamu spotlarını da bir an önce hazırlayıp çeşitli kanallar vasıtasıyla topluma duyurmalı. Bir de konunun eğitim ayağı var. Eğitimcilerimizin de bu konuda daha etkili ve öğrencileri bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarda bulunmasında fayda var” ifadelerini kullandı.