Larry Page, evrensel grip aşısı geliştirme çabalarını finanse ediyor
Google kurucularından Larry Page, sessiz-sedasız evrensel grip aşısı geliştiren kurumlara yatırım yapıyor.
Özel ve hiçbir kâr amacı gütmeyen kendi şirketleri üzerinden de bu çalışmaları yürüten Page, önümüzdeki süreçte çok daha geniş bir kapsama yayılacak sağlık hizmetlerine odaklanıyor. Ayrıntılar haberimizde:
Google'ın çatı şirketi Alphabet yıllardır 'liderlik boşluğuyla' uğraşıyor. Evet; Larry Page ve Sergey Brinçatı şirketi yönetiyorlar(dı). Fakat ne yazık ki az önce bahsettiğimiz boşluğu bir türlü dolduramadılar. Bundan dolayı henüz birkaç hafta önce Google CEO'su olan Sundar Pichai, Alphabet'in de başına geçti.
Google kurucularından Larry Page ve Sergey Brin'inAlphabet yönetimindeki görevleri devam ediyor. Ama bir yandan da kendi projelerine odaklanıyorlar. Hatta Larry Page, sessiz sedasız evresel bir grip aşısı geliştirmek için atılımlar yapan şirketlere destek sağlıyor.
Page, program kapsamında Kaliforniya bölgesindeki okullardaki çocuklara ücretsiz grip aşısı sunuyor. Ayrıca rapor göre evresel bir grip aşısı oluşturmak için çaba sarf eden iki farklı şirketin de sahibi.
Bunlardan ilki Shoo The Flu. Bu şirket, 2014'te hem ilkokul hem de anaokulundaki çocukların grip aşılarını finanse etmeye başlamış. İkinci şirket de Flu Lab.
Bu da halksağlığı ve grip alanlarında bir inovasyon kaynağı olmayı hedefliyor. Ayrıca dönüştürücü grip aşılarıyla farklı çözümler sunmaya odaklanıyor.
Hem Shoo the Flu hem de Flu Lab, özel ve kar amacı gütmeyen şirketler. Bu nedenle kamu vergi beyannamesi vermeleri zorunlu değildir. Bununla birlikte fonlar Page'in hayır kurumundan, kamu iadelerini bildirmek zorunda olan Carl Victor Page Memorial Vakfı'ndan geliyor.
Larry Page kimdir?
Günümüz dünyasında teknoloji dendiğinde akla gelecek ilk üç firma arasında Google kendine mutlaka yer bulacaktır. Hayatımızın her alanında ve her platformda kendisini gösterebilen Google, oldukça orijinal üreticisi Larry Page’e 1973 yılında kavuştu. Larry Page, tam adıyla Lawrance Page, Gloria ve Carl Page’in ikinci çocuğu olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde 26 Mart 1973’te dünyaya geliyor. Larry'nin belki de en büyük şansı annesi GloariaPage ve babası CarlPage'inMichiganÜniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği derslerine giren birer akademisyen olmasıydı. Böylece çok küçük yaşlarda, hatta doğumundan bu yana bilgisayar ile ciddi manada haşır neşir olan Larry, bilgisayar, teknoloji vebilimdergileriyle büyüdü.
Larry, henüz 12 yaşındayken, Nikola Tesla'nın hayatını anlatan bir kitabı bitirdiğinde böylesine büyük bir insanın borç ve sefalet içinde ölüp gitmesine ağlar.
Montessori olarak bilinen ancak farkının öğrencilere özgürlük ve üretkenlik konusunda sınır konmadığı bir okulda okuyan Larry, aynı zamanda burada koyulan kurallara ve kendi kendine verdiği emirlere uymayı öğrenerek, kararlı ve istediğini alana kadar var gücüyle çalışan bir genç olarak yetişiyor. Larry Page’in tüm bu seviyelere erişmiş bir figür olmasını sağlayan temel motivasyon ise Page’in henüz çocuk yaşlarındayken okuduğu bir kitap olarak gösterilebilir. Larry, henüz 12 yaşındayken, 1985 yılında Nikola Tesla'nın hayatını anlatan bir kitabı bitirdiğinde böylesine büyük bir insanın borç ve sefalet içinde ölüp gitmesine ağlar. Bu kendisi için de bir dönüm noktasıdır. Çünkü Page bu kitapta Tesla'nın o kadar önemli icatlarına ve bilgisini yayamadığını görür ve önemli olan şeyin bir şeyi icat etmek ya da becermek değil, bu yararlı şeyi tüm dünyaya yayabilmek olduğunu daha küçük yaştan fark eder.
Bu kitabın dışında Page’in bu seviyelere gelmesini sağlayan en önemli noktalara değinirken sanatı da es geçmemek gerekiyor. Page, yaklaşımlarını belirlerken sanatsal bakış açısını asla kaybetmemeye büyük özen gösterir. Page’in ciddi bir müziktutkunu olduğu ve çeşitli müzik aletlerini çalabilme yeteneği olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Page’in küçüklüğü elektronik ürünleri onarmak ve geliştirmek dışında çeşitli müzikaller ile yoğun bir şekilde ilerler.
Arkadaşı Brin ile birlikte çalışmaya karar verdiğinde kendisi için oldukça verimli bir ortaklığın başladığı da görür. Brin ile tanıştıktan sonra kurduğu BackRub’ın arından tamı tamına 2 yıl sonra 'Google.com' isim hakkını satın alan Page, dünyanın kaderini de baştan aşağı değiştirecektir. Motto olarak belirlediği 'dünyanın bilgilerini düzenleyeceğiz!' anlayışı onun Google’a olan bakış açısını da ortaya koyar. Google’ın inanılmaz başarılara imza atması sonrasında hem bilinirliğini hem de servetini katlayan Larry Page uzun zaman yoğun bir tempoda çalıştıktan sonra günlük işler ve toplantılardan sıkıldığını fark etmeye başlar. Bundan böyle asistan ve sekreter gibi kişilerden kurtularak tümçalışanların gerektiğinde direkt olarak kendi ile iletişim kurabileceği bir sisteme geçiş yapılır.
Kendini Google için yeni ürünler ve geliştirmelere baştan aşağı adayan Page, Android’i bünyesinekatma çalışmalarını da başlatır. 2011 yılına gelindiğinde şirketin gidişatı iyi olsa da bazı eksiklikler olduğunu sezen Page, dinlenmesinin ardından şirkette CEO koltuğuna yeniden oturur ve hemen düzenlemeleri hallederek Google+, Google Fiber, Google Glass ve Chromebook'u kullanıcılara sunar. Ardından ana şirket olan Alphabet'in CEO koltuğuna 2015 yılında geçerek vizyonunu genişleten Page Alphabet Inc. şirketine Google, Google X, Google Fiber, Google Ventures, Google Capital, Calico ve Nest Labs firmalarını bağlar.
Böylece artık sadece Google değil, bir ürünü Google gibi bir firma olan geniş bir şirket kurmuş olur. Tüm bu çalışmalar ve başarıların ardından durmaya hiç de niyeti olmayan Page, gözünü uzaya dikmekte ise gecikmemiştir. Tüm mesaisini uzay üzerine harcamaktan geri durmayan Page, 37.4 milyar dolarlık ciddi bir servetin sahibi durumundadır.
Larry Page, 2013 yılında vokal kord paralizisi hastalığına yakalanarak sesinin daha ince ve az çıkmasının yanı sıra uzun konuşamama gibi bir sıkıntıya girer. 7 milyon dolar değerindeki ancak öyle paralı bireyler gibi şatafat yerine çevreci teknolojilerin konuştuğu Palto Alto'daki eko-malikanesinde yaşan Page bir de 45 milyon dolar değerinde ve Sense adında bir yata sahip. Tüm bu bilgiler ışığında Page’in nasıl bir deha olduğunu fark etmek çok da zor olmayacaktır.