Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir el-Sabah hayatını kaybetti
Kuveyt devlet televizyonu, Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın 91 yaşında hayatını kaybettiğini duyurdu.
Kuveyt devlet televizyonu, Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın vefat haberini duyurdu. Haber daha önce ajanslara düşmüş ancak yalanlanmıştı.
Sabah, temmuz ayında tedavi için ABD'ye gitmişti. Emirin bazı görevlerinin geçici olarak Veliaht Prens Nevaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'a devredildiği duyurulmuştu.
Sabah'ın yaptığı değişiklikler
- Kadınlara oy hakkı verildi
- Kamu toplantılarını yasaklayan kanunun iptal etti
- Özel gazete ve televizyonların ruhsat almalarının kolaylaştırdı
- El-Sabah ailesinin aylıklarını 8 milyon Kuveyt Dinarından (25 milyon USD) 50 milyon Kuveyt Dinarına (171 milyon USD) çıkardı
- Arap dünyasında Kuveyt'e en özgür basına sahip olması için getirilen yeni medya kanununu onayladı
Körfez'de arabulucu rol üstlendi
Kuveyt’in tecrübeli Emiri Şeyh Sabah el-Ahmed el-Cabir el-Sabah, son sekiz yılda bölgesel sorunların aşılması için arabulucu rolü üstlenmeye çalışmış, bölgede barışın korunması adına her şartta diyalog yollarının açık kalması için çaba göstermiştir. Bölgesindeki krizlerin çözümü için üstlendiği bu arabulucu rolü, Kuveyt’i önemli bir aktör olarak ön plana çıkarmıştır. Belirlediği bu tarafsızlık ve arabuluculuk doktrini çerçevesinde hareket eden Kuveyt’in hem söylemsel düzeyde hem de eylemsel planda tutarlılık içinde olduğu görülmektedir.
Arap baharı sürecinde oluşan ittifaklarda tarafsız kaldı
Arap Baharı sürecinin ortaya çıkarttığı büyük değişiklikler sonucu oluşan yeni ittifaklarda, tarafsızlığını koruma politikası çerçevesinde hiçbir zaman yer almayan Kuveyt, özellikle 2013 yılından sonra şekillenmeye başlayan Mısır-Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ittifakı dışında kalmıştır. Bu politika, 2017 yılında Katar’a karşı başlatılan abluka sürecinde de sürdürülmüştür. Kuveyt Emiri, Körfez’de oluşan bu krizin çözümü için arabuluculuk inisiyatifi üstlenerek Suudi Arabistan’ı ablukanın kaldırılması konusunda ikna etmeye çalışmıştır.
"İsrail’le yakın ilişkiler kurma konusunda temkinli davran"
- Kuveyt, 2018 yılı ile birlikte İsrail ile yakınlaşan Suudi Arabistan, BAE, Mısır ve Bahreyn’in izlediği bu politikanın da dışında kalmış ve İsrail’le yakın ilişkiler kurma konusunda temkinli davranmıştır. Buna karşın Kuveyt, Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanınmasının ardından İstanbul’da gerçekleşen İslam İşbirliği Zirvesi’nde aktif rol oynamıştır. Zira Filistin meselesi Kuveyt’in dış politikasında her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. Tarihsel olarak el-Fetih’in doğduğu yer olan Kuveyt, Arap Birliği’nin de savunucuları arasındadır. İsrail’e karşı sürdürdüğü bu olumsuz tutum sebebiyle bugün çeşitli uluslararası baskılara maruz kalan Kuveyt, Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Muhammed b. Selman’ın iktidara yükselişinden sonra, Filistin’in Körfez bölgesindeki “en iyi dostu” konumunu korumaktadır.