Kan verene bir gün izin veya maç bileti
Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, kan bağışçılarının kan bağışladığı gün izinli sayılabileceğini söylerken, bağışçılara spor organizasyonları gibi aktiviteler için ücretsiz bilet verilebileceğini ifade etti.
Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, kan bağışçılarına yönelik hayatı kolaylaştıracak bir takım projeler yürütüldüğünü ifade ederken, “Bu anlamda özellikle özel sektörde ya da kamuda çalışan kan bağışçılarımızın kan bağışı yaptıkları gün izinli sayılmalarıyla ilgili girişimlerimiz var. Bunları Çalışma Bakanlığımızla ve ilgili bürokratik kademelerle temas halinde görüşüyoruz" dedi.
"Kan verilen gün çalışanlar izinli olsun istedik"
Kınık, “Yurt dışında kan bağışçılarına yönelik promosyon çalışmalarının olup olmadığı şeklindeki soruya ise, “Dünya'da kan bağışı ve kan temini neredeyse bütün ülkelerde benzer gönüllü bir bağışçılık eylemi olarak gerçekleştiriliyor, ticari bir karşılığı olmaksızın gerçekleştiriliyor. Genellikle Kızılaylar ve Kızılhaçların yönettiği bir operasyon. Dünya'da bu kan bağışı teşvik etmek adına farklı uygulamalar yapılıyor. Doğrudan maddi bir destek olmasa bile dolaylı anlamda sosyal prestiji arttırmaya yönelik mesela maç biletlerinde, sanat etkinliklerinde, toplu taşımalarda veya bazı sosyal alanlarda öncelik verilmesi tıpkı gaziler gibi düzenli kan bağışçılarını öncelik verilmesi gibi bir takım katkılar var. Bizde Kızılay olarak böyle bir çerçeve oluşturmaya gayret ediyoruz. Bizim için önemli olan kan bağışının yapıldığı gün ki mesai günleri ve mesai saatleri ağırlıklı bizim kan bağışı aldığımız aldığımız dönem. Çalışanlara onların ayaklarına gitmeye çalışıyoruz kampanyalarla ama. Bizim gidemediğimiz çalışanların da kan noktalarımıza gelip kan bağışladıklarında onların en azından o gün için izinli sayılmalarını arzu ediyoruz. Bu çerçevede de bir düzenleme yapılacağını ümit ediyoruz." dedi.
"Kan bağışına izin düzenlemesini geçsin istiyoruz"
Yapılması planlanan düzenlemenin (kan bağışçılarına izin) kamu ve özel sektörde eş güdümle yürütülmesi gerektiğini ifade eden Kınık, “Yılda 3 milyon ünite kan toplamamız gerekiyor. Bu 3 milyon ünite kanı da toplumumuzun tüm kesimlerinden 18-65 yaş arasındaki sağlıklı bireylerden almak zorundayız. Dolayısıyla öğrenciyse, çalışansa da bu kanı vermek durumunda. Onun öğrenciliğini ve çalışma hayatını da olumsuz etkilememesi gerekiyor. Yani kaçak- köçek iş yapmamış olması gerekiyor, milli bir ödev gerçekleştiriyor, vergi vermek gibi, askere gitmek gibi. Bu çerçevede desteklenmesi gerekiyor. İnşallah bu yasal düzenleme de yakında geçer" dedi.
"En az 40 bin ünite kan bulunması gerekiyor"
Kınık, “Türkiye'nin kan sıkıntısı çekmemesi için Kızılay'da ne kadar kan stoku olması gerektiği" şeklindeki soruya, “En az 40 bin ünite kan Kızılay'ın 17 bölgesindeki kan depolarında bulunması gerekiyor. Çünkü Allah göstermesin ama afet ülkesiyiz. Her türlü senaryoya karşı hazır olmamız gerekiyor. Kendimizi güvende hissetmemiz için 40 bin, eşik değerimiz 20 bin yani asgari stok miktarımız bunun altına düşünce kırmızı alarm veriyoruz. Ama özellikle ameliyat günleri günlük operasyonumuz 11 bin ünite. Yani 11 bin ünite her gün toplamak ve hastanelere ulaştırmak zorundayız. Ama sürekli stoklarımız da bizim en az 40 bin ünite kanımız olması gerekiyor. “ dedi.
"Kan verilen gün çalışanlar izinli olsun istedik"
Kınık, “Yurt dışında kan bağışçılarına yönelik promosyon çalışmalarının olup olmadığı şeklindeki soruya ise, “Dünya'da kan bağışı ve kan temini neredeyse bütün ülkelerde benzer gönüllü bir bağışçılık eylemi olarak gerçekleştiriliyor, ticari bir karşılığı olmaksızın gerçekleştiriliyor. Genellikle Kızılaylar ve Kızılhaçların yönettiği bir operasyon. Dünya'da bu kan bağışı teşvik etmek adına farklı uygulamalar yapılıyor. Doğrudan maddi bir destek olmasa bile dolaylı anlamda sosyal prestiji arttırmaya yönelik mesela maç biletlerinde, sanat etkinliklerinde, toplu taşımalarda veya bazı sosyal alanlarda öncelik verilmesi tıpkı gaziler gibi düzenli kan bağışçılarını öncelik verilmesi gibi bir takım katkılar var. Bizde Kızılay olarak böyle bir çerçeve oluşturmaya gayret ediyoruz. Bizim için önemli olan kan bağışının yapıldığı gün ki mesai günleri ve mesai saatleri ağırlıklı bizim kan bağışı aldığımız aldığımız dönem. Çalışanlara onların ayaklarına gitmeye çalışıyoruz kampanyalarla ama. Bizim gidemediğimiz çalışanların da kan noktalarımıza gelip kan bağışladıklarında onların en azından o gün için izinli sayılmalarını arzu ediyoruz. Bu çerçevede de bir düzenleme yapılacağını ümit ediyoruz." dedi.
"Kan bağışına izin düzenlemesini geçsin istiyoruz"
Yapılması planlanan düzenlemenin (kan bağışçılarına izin) kamu ve özel sektörde eş güdümle yürütülmesi gerektiğini ifade eden Kınık, “Yılda 3 milyon ünite kan toplamamız gerekiyor. Bu 3 milyon ünite kanı da toplumumuzun tüm kesimlerinden 18-65 yaş arasındaki sağlıklı bireylerden almak zorundayız. Dolayısıyla öğrenciyse, çalışansa da bu kanı vermek durumunda. Onun öğrenciliğini ve çalışma hayatını da olumsuz etkilememesi gerekiyor. Yani kaçak- köçek iş yapmamış olması gerekiyor, milli bir ödev gerçekleştiriyor, vergi vermek gibi, askere gitmek gibi. Bu çerçevede desteklenmesi gerekiyor. İnşallah bu yasal düzenleme de yakında geçer" dedi.
"En az 40 bin ünite kan bulunması gerekiyor"
Kınık, “Türkiye'nin kan sıkıntısı çekmemesi için Kızılay'da ne kadar kan stoku olması gerektiği" şeklindeki soruya, “En az 40 bin ünite kan Kızılay'ın 17 bölgesindeki kan depolarında bulunması gerekiyor. Çünkü Allah göstermesin ama afet ülkesiyiz. Her türlü senaryoya karşı hazır olmamız gerekiyor. Kendimizi güvende hissetmemiz için 40 bin, eşik değerimiz 20 bin yani asgari stok miktarımız bunun altına düşünce kırmızı alarm veriyoruz. Ama özellikle ameliyat günleri günlük operasyonumuz 11 bin ünite. Yani 11 bin ünite her gün toplamak ve hastanelere ulaştırmak zorundayız. Ama sürekli stoklarımız da bizim en az 40 bin ünite kanımız olması gerekiyor. “ dedi.