Kalbini sırt çantasında taşıyor: Ramazan’ın en büyük isteği kalp nakli olup denize girmek
Antalya’da kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmek üzere olan 8 yaşındaki Ramazan Türk’e, nakil yapılacak kalp henüz bulunamadı. Küçük Ramazan’a yapay kalp takıldı. Kalbini sırtına astığı çantada taşıyan küçük Ramazan en büyük hayalinin kalp nakli olup denize girebilmek olduğunu söylüyor.
Antalya’nın Döşemealtı ilçesi Yeniköy Mahallesi’nde yaşayan Mülki-Mehmet Türk çifti 8 yaşındaki çocukları Ramazan Türk’ü, öksürük şikayetiyle 9 ay önce Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesine getirdi. Burada bir dizi tetkik yapılan Türk, bronşit teşhisi konularak hastaneye yatırıldı.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesine sevk edilen ve burada yapılan tetkiklerde küçük Ramazan’ın kalbinin büyüdüğü ve akciğerine baskı yaptığı belirlendi. AÜ Hastanesi Kalp Damar Servisine yatırılan Ramazan Türk, organ nakli sırasına alındı ve Türkiye genelinde acil kalp bağışı yapılması beklendi. Geçen sürede Ramazan’ın nefes alması zorlaştı ve yoğun bakım ünitesinde tedavisine devam edildi. Kadavradan kalp bağışının olmaması ve küçük Ramazan’ın hayatının tehlikeye girmesiyle Prof. Dr. Ömer Beyazid, yapay kalp nakli yapılmasına karar verdi.
Geçtiğimiz Mart ayında Prof. Dr. Beyazid tarafından Ramazan’a yapay kalp nakli yapıldı. Yapay kalple hayatına devam eden ve sağlığına kavuşan Ramazan, okuluna da kaldığı yerden devam etti ve sınıfını teşekkürle geçti.
Kalbini sırt çantasında taşıyor
Yapay kalbine kısa sürede alışan Ramazan Türk, eski hareketli günlerine de geri döndü. Annesi veya kardeşleri tarafından yaklaşık 2,5 kiloyu bulan kalbini çantasına koyup, sırtına alan Ramazan Türk, arkadaşlarıyla ayakta dilediği gibi oynayabiliyor.
Okul çantası gibi gün boyu sırtındaki yapay kalbiyle dolaşan Ramazan, istediği gibi duvardan atlayıp, koşabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Yapay kalbinin şarj durumunu da yakında takip eden Ramazan, kendi kendinin doktoru oldu. Şarj bitmeye yakın veren alarm durumlarında korku yaşayan Ramazan’ın en büyük hayali ise kalp nakli olup, denizde yüzebilmek. Küçük Ramazan’a uygun kalp bulunduğunda nakil gerçekleştirilecek.
“Nakil bekliyoruz. Umudumuzu kaybetmedik”
Anne Mülki Türk, oğlunun öksürükle başlayan hastane sürecinin yoğun bakıma ardından yapay kalbe kadar gittiğini hatırlattı.
Oğlunun geçtiğimiz Mart ayına kadar kalbinin dayanabildiğini ifade eden anne Türk, "Ramazan’ın durumu baya kötüydü, ölüme kadar geldi. Kalp nakli için bekledik ama bulunmayınca yapay kalbe karar verdik. İnanılır gibi değil ama şimdi çok iyiyiz" dedi.
Oğlunun yapay kalple normal hayatına döndüğünü dile getiren anne Türk, "Ama ne kadarda olsa sırtında yada elinde bulunan çanta onu zorluyor. Arkadaşlarıyla sıkıntı yaşıyor. Denize giremediği için çok üzülüyor. Makinesi alarm verdiği zaman çok korkuyor. Yapay kalple de olsa oğlumuzla eve mutlu şekilde döndük. Yoğun bakım süreci çok kötüydü. İlk başta umudumuz yoktu. Allah’ıma binlerce şükür. Şimdi yanımızda bizimle gülüyor, oynuyor" diye konuştu.
"Oğlumun yapay kalpli olduğunu bile unutuyorum"
Ramazan’ın yapay kalple birlikte yerinde durmadığını belirten Mülki Türk, "Bol bol koşuyor. Bizi çok yoruyor. Doktorlarımıza çok teşekkür ederiz. Ama duamız bir kalp naklinin olması ve oğlumun normal şekilde hayatına devam etmesidir. Uygun kalp oğluma da çıkarsa çok mutlu oluruz. Önceki halini düşününce, oğlumun yapay kalpli olduğunu bile unutuyorum. Oğlumda mutlu, bizde mutluyuz" ifadelerini kullandı.
Yapay kalple sağlığına kavuştuğunu kaydeden Ramazan Türk, “İlk başta yapay kalp takılmasını istemiyordum ama sonradan olumlu karar verdim. Çantam nedeniyle takla atamıyorum, denize giremiyorum, kumda oynayamıyorum. Ama futbol oynamak güzel. Çantamı hem elimde hem sırtımda taşıyorum" dedi.
"Denize girmek istiyorum"
Sırtında çantasıyla okuluna devam edeceğini dile getiren Ramazan Türk sözlerine şöyle devam etti:
- "Sağlığım yerinde mutluyum. Ama bu çantayla kendi kalbimle yaşamak istiyorum. Kalp nakli olmak istiyorum. Kalp nakli olursam denize girmek istiyorum. Onun hayalini kuruyorum. Bu çantayla yaşamak biraz iyi. Ama kırmızı alarm verirse korkuyorum. Beni kısıtlasa da çantayla hayattayım. Çantasız hiçbir yere gitmiyorum, ben gidiyorum o kendi geliyor"