İsrail neden yabancı asker kullanıyor?
İsrail'in soykırımı ABD doları gölgesinde büyüyor. İsrail çeşitli nedenlerle Gazze'de savaşması için çoğu ABD'den olmak üzere farklı ülkelerden gelen paralı askerleri kullanıyor. Halen savaş bölgesi olan Ukrayna ve Rusya'dan da bölgeye çokça paralı asker gittiği biliniyor. Asker ücretlerinin ekonomik yükünü cömertçe ABD üstleniyor.
7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu’nun ardından işgal devleti İsrail ve ittifak kuvvetleri ortaklığında Gazze’ye yönelik saldırı başlatıldı. Bu saldırı İsrail’in tek başına yürüttüğü bir süreç değil. İsrail'i destekleyen birçok ülke daha var. Maddi destek sağlamanın dışında bu ülkelerin İsrail’e asker göndermesi de gündemde. Bunu dini bir görev olarak yapanlar da var, paralı asker olanlar da.
İsrail'in 1948'den bu yana savaşlarında ABD, Fransa, İspanya ve Ukrayna dahil olmak üzere çeşitli ülkelerden paralı askerler kullanma geçmişi var ancak İsrail hükümeti bu kez sessiz kalmayı tercih etti. Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde, 7 Aralık'ta, direniş güçleri tarafından öldürülen İsrail askerlerinin sayısının, İsrail ordusunun iddia ettiğinden çok daha yüksek olduğunu söyledi. Bu çelişkiden yola çıkarak İsrail'in Gazze'de paralı asker kullanıyor olabileceğini iddia etti.
Fransız radyolarında yer alan Gazze çatışması için İsrail ordusuna kaydolan 4.185 Fransız İsrailli çifte vatandaş hakkındaki açıklama, Fransa'da tartışmalara yol açtı. Milletvekili Thomas Portes, savaş suçlarına karışan çifte vatandaşlıklı paralı askerlerin yargılanması ve kınanması çağrısında bulundu.
Güney Afrika Gazze'de İsrail ordusuyla birlikte savaşan vatandaşlarına karşı yasal işlem tehdidinde bulunarak cesur bir adım attı. Yani, Hamas'a karşı mücadele eden Tel Aviv'i destekleyecek paralı askerlerin varlığını doğruladı. İspanya'nın El Mundo gazetesinin İsrail ordusundaki bir İspanyol paralı askerle yaptığı röportaj, İsrail'in haftalık yaklaşık 4.300 dolar karşılığında küçük bir paralı askerler ordusu çalıştırdığına dair ikna edici kanıtlar sunuyor.
Peki bu durum nasıl oluyor?
İsrail devletinin uygulamakta olduğu ‘Mahal Programı’ gereği İsrail ordusuna dünyanın hangi noktasından olursa olsun Yahudileri silah altına alabilme yetkisi var. Bu program sayesinde, en az bir dedesi veya büyükannesi Yahudi olmak şartıyla 24 yaşından küçük erkekler ile 21 yaşından küçük kadınlar, İsrail vatandaşlığı olmasa dahi başvurdukları takdirde İsrail Silahlı Kuvvetleri bünyesinde 18 ile 24 ay görev yapabilir. Buna ilaveten her Yahudi bireyin İsrail devleti vatandaşı olma hakkı bulunmaktadır. Bu haktan yararlanarak çifte vatandaşlık alan yabancıların çoğu İsrail ordusu bünyesinde aktif, yedek veya gönüllü olarak görev alabiliyor.
Böyle bir şey İsrail dışında da hukuki mi?
Neredeyse hiçbir Batılı devletin, vatandaşlarını İsrail için savaşmaktan alıkoyacak bir kanunu yok. 7 Ekim saldırısından sonra 360 bin yedek askerin göreve çağrılmasının ardından 100’den fazla İngiliz de İsrail’e giderek orduya teslim oldu. İngiltere-İsrail çifte vatandaşı olan bu insanların çoğu gönüllü olarak değil doğrudan resmi olarak İsrail ordusu yedek askeri oldular.
7 Ekim saldırısının ardından ABD’de de benzer şeyler yaşandı ve birçok ABD-İsrail çifte vatandaşı orduya katılmak üzere İsrail’e gitti. İsrail’in 2014 yılındaki Gazze saldırıları sırasında açıklanan verilere göre İsrail vatandaşı olmamasına rağmen her yıl 800 ile 1000 kişi İsrail ordusunda gönüllü olarak yabancı askerlik yapıyor.
Resmi kayıtlara göre şu anda İsrail ordusu bünyesinde toplamda 4 bin 600 yabancı savaşçı ve bunlara ilaveten çifte vatandaşlığa sahip çok sayıda aktif ve yedek asker görev yapıyor. Yahudilik Ruslarla Ukraynalıları bile birleştirdi. Moskova ile Kiev arasında son derece kanlı bir savaş yaşanıyor olmasına rağmen her iki devletin vatandaşlarından gönüllü olarak İsrail ordusuna katılımlar yaşandı.
Neden bu kadar çok Avrupalı ve Amerikalı Yahudi İsrail ordusunda gönüllü görev alıyor?
İsrail ordusuna yazılan tek tek her yabancı savaşçının motivasyon kaynaklarını açıklamak imkansız fakat bu kararı almalarındaki en büyük etken “kimlik” kavramı. Ottawa’da doğup neredeyse tüm hayatını bu şehirde geçiren 21 yaşındaki Temima Silver, CBC’ye verdiği röportajda İsrail ordusuna katılma sebebinin İsrail için fiziksel olarak bir şeyler yapmak” olduğunu söyledi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’yi tekrar işgal etmek için hazırlanan komandolara şu şekilde hitap etti: “Canımız için savaşıyoruz, evimiz için savaşıyoruz. Abartmıyorum, olanı söylüyorum, bu savaş işte o savaştır. Ya öleceğiz ya da öldürüleceğiz ve onların ölmesi gerek.” Bu söylem, tıpkı Temima Silver’ın sebeplerini saydığı vakada görülebileceği üzere genç Yahudilerin İsrail ordusuna katılmaları konusunda cesaretlendirmek için birebir.
İsrail'in paralı askerleri
Gazze'ye giden paralı askerlerin büyük bir bölümünün Amerikalı olduğu kaydedildi. Ayrıca paralı askerlerin büyük kısmının Belçika ve İtalya merkezli şirketler tarafından sağlandığı da aktarılan bilgiler arasında. Ukrayna ordusuna destek için geçmişte Ukrayna'da savaşan Forward Observations Group (FOG) isimli paralı asker oluşumunun Gazze'de faaliyet gösterdiği rapor edildi. FOG isimli paralı asker grubunun kendisi de bölgede faaliyet gösterdiğine ilişkin iddiaları doğruladı.
Grubun sosyal medya hesabında yapılan paylaşımda, Gazze'de oldukları görülüyor. Yayınlanan başka bir fotoğrafta da İsrail askerlerince işgal edilen bir okuldaki tahtaya Ukraynaca bir yazı yazıldığı görülüyor. Yazıda Ukraynalı bir asker annesine "Gazze'de olduğunu" söylüyor. Bu kişinin paralı asker mi yoksa Ukrayna'dan İsrail ordusu için savaşmaya giden bir Ukraynalı Yahudi mi olduğu tam olarak teyit edilebilmiş değil.
Yabancı bir devlet için savaşmak nasıl hukuki olabiliyor?
İsrail’in 2014 yılında Gazze’ye açtığı savaşa iştirak ederek işgal altındaki bölgelerde görev yapmış İngiliz vatandaşlarının yargılanması için o dönemki İngiltere hükümetine başvuruda bulunulmuştu. İngiliz hükümeti; mevzubahis kanunun İsrail için geçerli olmadığını zira bu kanun gereği İngiliz vatandaşların sadece yabancı bir orduya karşı savaşmasının yasak olduğunu söylemişti. İngiltere Filistin’i bağımsız bir devlet olarak tanımadığı için ortada hukuki açıdan herhangi bir sorun olmayacağı belirtilmişti.
Bu hüküm gereği, İsrail bir devlete değil bir örgüt olan Hamas’a savaş açtığı için İsrail ordusunda görev alan yabancı askerlerin zulmü suç olarak kayıtlara geçemiyor. Ancak işin ilginç yanı Suriye’de Esad yönetimine karşı çatışan İngiliz vatandaşları geri döndüklerinde sorguya alınmış, haklarında dava açılmıştı. İngiliz hükümetinin bu hususta çifte standart uyguladığı açıkça görülmüş oldu.
Özel askeri şirketlerin İsrail ile bağlantısı
Paralı askerliğin tarihi eskilere dayansa da özel askeri şirketler soğuk savaş sonrasında yaygınlaşan daha yeni bir olgu. Devletlerin maliyet artıran ve uzmanlık gerektiren askeri ihtiyaçlarını karşılarken özel askeri şirketleri tercih etmeye meyilli olduğu biliniyor. Amerikalıların Afganistan ve Irak'ta müdahaleleri sonrasında özel askeri şirketler sözleşmeli sıfatıyla Amerikan ordusuna hizmet vermeye başladı.
Blackwater adıyla 1997 yılında kurulan firma, ABD ordusundan ihaleler almaya başladı. Amerikan ordusunun maliyet ve risk nedeniyle kaçındığı görevler bu firma aracılığıyla yerine getirildi. Verilen her zayiatın Amerikan bütçesine ve seçmen tercihine etkisi nedeniyle ücreti mukabil bu şirketlere iş verildi. Ancak insan hakları ihlalleri ve yasal düzenlemelere aykırı davranışlar yazılı ve görsel basınla sosyal medyaya yansıdıkça özel askeri şirketler sorgulanmaya başlandı.
Yargısız infazlarla adı anılan ve Amerikan devletinin kirli işlerine talip olan Blackwater iki defa isim değişikliğine gitti ve diğer özel askeri şirketlere de emsal oldu. Rusya'daki Wagner'i ise bir Rus Özel Kuvvetleri subayı olan Dmitriy Utkin kurdu. Yevgeniy Prigojin ise yatırımcı olarak şirketi yönetti. Wagner, 2014 yılında Kırım'ın işgalinde başat rol oynarken Suriye, Libya ve diğer Afrika ülkelerinde Rusya'ya yakın grupları destekledi.
Bu ülkelerde ekonomik imtiyazlar da kazanan Wagner, zamanla destek verdiği gruplardan bağımsız hareket ederek kendine egemenlik bağlamında gri bölgeler oluşturdu. Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarında aktif rol üstlenen Rus paralı asker grubu Wagner ile Rus ordusunun yöneticileri arasında ipler koptu.
Prigojin, 23 Haziran 2023’te Rus ordusunu Wagner'e saldırı düzenlemekle suçlayarak karşılık vermekle tehdit etti ve Rus yönetimine isyan başlattı.
Wagner’in lideri Prigojin, Rusya’nın Tver bölgesinde özel jetin düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Paralı askerliğin kurumsallaşmış şekli olan özel askeri şirketler işlevsel olarak tercih edilse de yeni tartışmalara sebep oluyor. İnsan hakkı ihlallerine neden olan paralı askerler, devletler tarafından suç işlemek amacıyla tıpkı bir maşa gibi kullanılıyor. İsrail’in Gazze’de paralı asker kullanması, uluslararası ölçekte kendini ‘aklama’ ihtiyacından da kaynaklanıyor.
Yabancı askerler konusunda çifte standart nasıl uygulanıyor?
Dünyanın dört bir tarafından gelen binlerce İsrail yanlısı suçlu ve savaş maceraperesti, Gazze’de işlenen insanlık suçlarına ortak oluyor. Gerek bireysel sosyal medya hesaplarından gerekse açık kaynaklardan kamuoyuna yansıyan vahşet görüntüleri, bölgeye büyük bir suçlu akışı olduğunu net olarak gösteriyor. DEAŞ ve PKK/YPG’nin kullandığı terör yöntemlerini kullanan binlerce suçlu bölgeye gelebiliyor.
İsrailin safına katılan kişiler, batı literatüründe “yabancı terörist savaşçı” yani foreign terrorist fighters olarak kavramsallaştırılıyor. Cenevre Uluslararası İnsancıl Hukuk ve İnsan Hakları Akademisi tarafından “devlet dışı silahlı bir gruba katılmak maksadıyla ülkesini terk eden; ideoloji, din veya etnik motivasyona sahip kişiler.” olarak tanımlanıyor.
Bu tanım, her ne kadar ilk olarak Afgan-Rus Savaşı’na katılan İslami grup üyeleri için kullanılsa da modern dönemlerde dünyanın pek çok yerinde görülüyor. İspanya İç Savaşı’nda, Afrika’daki iç savaşlarda hatta Güney Asya ve Balkanlar’daki savaşlarda da yabancı savaşçıların varlığı biliniyor. Bu kişiler için İslam coğrafyası dışındaki bölgelerde “yabancı savaşçı” tanımlaması yapılırken İslam coğrafyasında “yabancı terörist savaşçı” tanımlaması yapılıyor.
Bu ifade özellikle 11 Eylül olayları sonrasında daha çok Müslümanlar için kullanılmaya başlandı. Önceleri bu kişiler için “paralı asker” tanımlaması yapılırken, Arap Baharı süreciyle birlikte farklı güdülerle çok sayıda yabancı savaşçının bölgeye akın etmesiyle bu kullanım değişti. Başta Fransa olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi, terörle mücadele kapsamında başka ülkelerdeki savaşlara katılan vatandaşlarını cezalandırılmak için yasal düzenlemelere gitti.
Nitekim Suriye veya Irak’taki savaşlara katılan ancak daha sonra ülkelerine dönen pek çok kişi, adli işlemler yapılarak tutuklandı. Bölgede geniş bir coğrafyada yayılan İran da başta Afganistan ve Pakistan’dan olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinden militanları sahada kullanıyor. Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin saflarında da çok sayıda yabancı savaşçı olduğu biliniyor.
Batılıların görmezden geldiği bu oluşumlar ve uygulanan çifte standart, Ukrayna’da farklı bir boyut kazanmış durumda. Ukrayna ve Rusya saflarında savaşan paralı askerler yabancı terörist savaşçı olarak tanımlanmıyor. Hatta bizzat Avrupa başkentlerinde Ukrayna Savaşı’na katılımı teşvik etmek için çeşitli kampanyalar düzenleniyor. Kısacası yabancı terörist savaşçı kavramının Batı’da el-Kaide ve DEAŞ’in oluşum süreciyle bütünleşik bir şekilde kullanılmaya başlandığı, zaman içinde DEAŞ dışı İslami oluşumlar için de bu kavramın kullanılması için özel çaba sarf edildiği anlaşılıyor.
İsrail sessizliğini koruyor
İsrail'in Gazze'de paralı asker kullandığı yönündeki çok sayıda habere rağmen Tel Aviv yönetimi bu konuda sessizliğini koruyor ve söz konusu paralı askerlerin sayısını açıklamayı reddediyor. Cenevre merkezli Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü, 2014 yılında İsrail ordusunda en az 2.000'i ABD'den olmak üzere 6.000 paralı askerin bulunduğunu bildirdi.
İsrail’in hazırladığı bir raporda, 2002-2012 yılları arasında "yalnız askerler" olarak da bilinen paralı askerlerin yıllık ortalama sayısının 5 bin 500 olduğu belirtiliyor. İsrail ordusunda paralı askerlerin varlığı, bildirilen ölü sayısının azalmasına katkıda bulunuyor ve yedek askerlerin sivil rollere devam etmesine olanak tanıyarak ekonomiyi destekliyor. Paralı askerlerin masrafları ABD'nin cömert yardımları ve Yahudi diasporasının bağışlarıyla karşılanıyor.
İsrail’in paralı askerler konusunda sessiz kalması, asker sayıları ve savaş taktikleri hakkında spekülasyonlara yol açıyor. Paralı asker kullanımı, İsrail ordusunun yedek askerleri geri çekip sivil hayata dönmelerini sağlayarak ekonomiyi sürdürmeye yardımcı oluyor. Bu strateji, aynı zamanda savaş suçları ve askeri taktikler konusunda uluslararası soruşturmaları tetikliyor.
Özellikle, İspanya ve Fransa’dan paralı askerlerin durumu, bu iddiaların ciddiyetini ve uluslararası tepkileri artırıyor. İsrail’in bu taktikleri, hem iç politikada hem de uluslararası arenada yoğun tartışmalara neden olmakta.
Bu noktada cevabı merak edilen sorulardan biri de İngiltere, ABD, Almanya, Kanada, İsveç, Danimarka gibi ülkelerden bölgeye intikal eden yabancı savaşçıların ülkelerine döndüklerinde nasıl karşılanacakları? Bu kişiler yasal takibata uğrayacaklar mı, yoksa ödüllendirilecekler mi? Bu, Batılı 'demokrasiler' için oldukça önemli bir sınama olacak.