İmkansızlıklar içinde bir başarı öyküsü: İnşaattan topladıklarıyla otomobil ürettiler
Ege Üniversitesinde okuyan bir grup genç, kısıtlı imkanlar nedeniyle inşaatlardan topladıkları ''straforlarla'' güneş enerjili araba imal etti. Ürettikleri otomobiller çoğu kurumdan ödül alıyor.
Kısıtlı imkanlar ile geliştirdikleri ''güneş'' enerjili, ''elektrikli'' arabalar sayesinde ödüller ve destekler alan öğrenciler imkansızı başararak yeni bir teknolojiyi hayata geçirerek şirketlerini kurdu.
İnşaattan topladıkları ''straforlarla'' güneş enerjili araba imal eden öğrenciler arabanın parçalarını yolda tamamlayarak Kocaeli'de düzenlenen ''TÜBİTAK Formula G'' yarışına katıldı. Araç yarış tarihinin ''en uygun bütçeli'' elektrikli aracı seçildi. Rakiplerinin nakliyeye verdiği para kadar bir bütçeyle arabayı üreten ekip, dönüş yolunda paraları olmadığı için aracı parçalayıp ''hurdacıya sattı'' ve İzmir'e bu sayede geri dönebildi.
Gençlerin başarısı daha sonra üniversitenin dikkatini çekti ve onlara çalışabilecekleri bir arazi tahsis edildi. Bu sefer de ellerine kazma kürek alan gençler ''atölye'' inşa ederek burada da elektrikli araba yaptı ve Elektro Mobil yarışmasında Tasarım Ödülü'ne kavuştu. Projeleriyle adından söz ettirmeye başlayan başarılı gençler, Endüstri 4.0'ı hayata geçirmeyi amaç edinerek 3 boyutlu yazıcı entegrasyonu projesi geliştirdi ve bu sayede Sanayi Bakanlığı ile ''KOSGEB'den'' destek aldı. Bu gençler, şimdi küçük bir öğrenci girişimini VolTurk Teknoloji şirketine dönüştürerek Endüstri 4.0-3D Printer entegrasyonu yapıyor.
“Arabayı parçalayıp hurdacıya satmak zorunda kaldık"
Kısıtlı imkanlarla geliştirdikleri ilk projelerini anlatan Kemal Özdemir, “VolTurk, 3 sene önce bir öğrenci topluluğunun bir araya gelerek güneş enerjili araba yapma fikri ile ortaya çıktı. Elimizdeki kısıtlı imkanlarla straforları bir araya getirerek sıfırdan bir güneş enerjili araba yapmaya başladık. Birçok ekibin sadece arabayı yarış alanına taşıma parası ile biz arabayı sıfırdan imal edip yarış alanına kadar götürdük. Yarış tarihinin En Uygun Bütçeli Elektrikli Aracı unvanını aldık ama geri dönecek paramız kalmadığı için arabayı parçaladık ve hurdacıya satarak Kocaeli'den İzmir'e geri dönebildik" dedi.
İmkansızlıklar içinde ürettiler
“Arabayı parçalamak kendimizi parçalamak gibiydi" diyen Özdemir, “Vurduğumuz her darbe kendimize vurulmuş gibiydi. Ancak şartlar çok acımasız. Arabayı parçaladık, ağır parçaları hurdacıya sattık. Taşıyabileceğimiz ve değerli olan parçaları da yükleyip bir sonraki projede kullanmak üzere İzmir'e getirdik. Straforları da inşaatları tek tek dolaşarak toplamıştık. Arabayı sanayide toplamamız gerekiyordu. Sanayide güvenlik olmadığı için arabayı orada bırakamıyorduk. Büyük olduğu için içeriye de sokamıyorduk. Bu yüzden iskelet halindeki arabaya tekerlek takıp güvenli bölgeye çekmeye çalıştık. Yolda bizi görenler 'bu uzay aracı mı?' diyerek espri ile videolarımızı çekiyordu. Okulun güvenliği arabayı içeri alsam mı almasam mı diye arada kalıyordu. Yoldaki köpekler ilk defa gördükleri aracın peşinden koşuyordu" diyerek yaşadıkları zor ama keyifli süreci anlattı.
Kazma kürek alıp atölye inşa ettiler
Yarış günü, jüriye ne kadar az para ile ne kadar güzel işler çıkabileceğini gösterdiklerini ve TÜBİTAK'ın onların ardından yarış kurallarına maliyet sınırı ve belli parçaların ekipler tarafından yapılma şartını getirdiğini kaydeden Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk projemizden sonra okulun dikkatini çektik. Okul bize bir yer verdi ancak o yer kullanılmayan bir araziydi. Biz arkadaşlarla elimize kazma kürek alarak kendimize atölye inşa ettik. Ardından iki kişilik elektrikli araba üretimine girdik. Başka üniversitelerle işbirliği yaparak elektrikli araba ortaya çıkarttık. Bu araç ile Tasarım Ödülü aldık."
Endüstri 4.0
Gençler, başarılarının ardından Endüstri 4.0'ı amaç edinerek yol almaya karar verdi ve 3 boyutlu yazıcı entegrasyonu projesiyle Sanayi Bakanlığından hibe aldı. Bu sayede VolTurk'ün artık öğrenci girişiminden VolTurk Teknoloji şirketi haline geldiğini vurgulayan Özdemir, şu anda sanal gerçeklik ve 3 boyutlu yazıcı işine ağırlık verdiklerini kaydetti. Özdemir, “Patent başvurusu yaptığımız bir yerli 3 boyutlu yazıcı geliştirdik. Arkasından sanal gerçeklik projesi ile KOSGEB'den de destek aldık. Şu anda firma olarak 3 boyutlu yazıcılar ve sanal gerçeklik uygulamalarını Endüstri 4.0 stratejisi üzerine kurarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Üzerinde çalıştığımız teknolojiler henüz yeni yeni başlayan teknolojiler. Yani dünya ile rekabet edebileceğimiz teknolojiler. İnanıyoruz ki 4.0 Endüstri devrimi, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bir sanayi devrimi olacak. Siz dünyanın neresinde olursanız olun internet üzerinden çok basit bir şekilde 3 boyutlu modelinizi çizip internet üzerinden gönderiyorsunuz. Model, sisteme bağlı olan 3 boyutlu yazıcılarda insan eli değmeden üretime başlıyor ve ardından kargolanıyor. Endüstri 4.0'ı uygulamaya başladık" dedi.
İnşaattan topladıkları ''straforlarla'' güneş enerjili araba imal eden öğrenciler arabanın parçalarını yolda tamamlayarak Kocaeli'de düzenlenen ''TÜBİTAK Formula G'' yarışına katıldı. Araç yarış tarihinin ''en uygun bütçeli'' elektrikli aracı seçildi. Rakiplerinin nakliyeye verdiği para kadar bir bütçeyle arabayı üreten ekip, dönüş yolunda paraları olmadığı için aracı parçalayıp ''hurdacıya sattı'' ve İzmir'e bu sayede geri dönebildi.
Gençlerin başarısı daha sonra üniversitenin dikkatini çekti ve onlara çalışabilecekleri bir arazi tahsis edildi. Bu sefer de ellerine kazma kürek alan gençler ''atölye'' inşa ederek burada da elektrikli araba yaptı ve Elektro Mobil yarışmasında Tasarım Ödülü'ne kavuştu. Projeleriyle adından söz ettirmeye başlayan başarılı gençler, Endüstri 4.0'ı hayata geçirmeyi amaç edinerek 3 boyutlu yazıcı entegrasyonu projesi geliştirdi ve bu sayede Sanayi Bakanlığı ile ''KOSGEB'den'' destek aldı. Bu gençler, şimdi küçük bir öğrenci girişimini VolTurk Teknoloji şirketine dönüştürerek Endüstri 4.0-3D Printer entegrasyonu yapıyor.
“Arabayı parçalayıp hurdacıya satmak zorunda kaldık"
Kısıtlı imkanlarla geliştirdikleri ilk projelerini anlatan Kemal Özdemir, “VolTurk, 3 sene önce bir öğrenci topluluğunun bir araya gelerek güneş enerjili araba yapma fikri ile ortaya çıktı. Elimizdeki kısıtlı imkanlarla straforları bir araya getirerek sıfırdan bir güneş enerjili araba yapmaya başladık. Birçok ekibin sadece arabayı yarış alanına taşıma parası ile biz arabayı sıfırdan imal edip yarış alanına kadar götürdük. Yarış tarihinin En Uygun Bütçeli Elektrikli Aracı unvanını aldık ama geri dönecek paramız kalmadığı için arabayı parçaladık ve hurdacıya satarak Kocaeli'den İzmir'e geri dönebildik" dedi.
İmkansızlıklar içinde ürettiler
“Arabayı parçalamak kendimizi parçalamak gibiydi" diyen Özdemir, “Vurduğumuz her darbe kendimize vurulmuş gibiydi. Ancak şartlar çok acımasız. Arabayı parçaladık, ağır parçaları hurdacıya sattık. Taşıyabileceğimiz ve değerli olan parçaları da yükleyip bir sonraki projede kullanmak üzere İzmir'e getirdik. Straforları da inşaatları tek tek dolaşarak toplamıştık. Arabayı sanayide toplamamız gerekiyordu. Sanayide güvenlik olmadığı için arabayı orada bırakamıyorduk. Büyük olduğu için içeriye de sokamıyorduk. Bu yüzden iskelet halindeki arabaya tekerlek takıp güvenli bölgeye çekmeye çalıştık. Yolda bizi görenler 'bu uzay aracı mı?' diyerek espri ile videolarımızı çekiyordu. Okulun güvenliği arabayı içeri alsam mı almasam mı diye arada kalıyordu. Yoldaki köpekler ilk defa gördükleri aracın peşinden koşuyordu" diyerek yaşadıkları zor ama keyifli süreci anlattı.
Kazma kürek alıp atölye inşa ettiler
Yarış günü, jüriye ne kadar az para ile ne kadar güzel işler çıkabileceğini gösterdiklerini ve TÜBİTAK'ın onların ardından yarış kurallarına maliyet sınırı ve belli parçaların ekipler tarafından yapılma şartını getirdiğini kaydeden Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk projemizden sonra okulun dikkatini çektik. Okul bize bir yer verdi ancak o yer kullanılmayan bir araziydi. Biz arkadaşlarla elimize kazma kürek alarak kendimize atölye inşa ettik. Ardından iki kişilik elektrikli araba üretimine girdik. Başka üniversitelerle işbirliği yaparak elektrikli araba ortaya çıkarttık. Bu araç ile Tasarım Ödülü aldık."
Endüstri 4.0
Gençler, başarılarının ardından Endüstri 4.0'ı amaç edinerek yol almaya karar verdi ve 3 boyutlu yazıcı entegrasyonu projesiyle Sanayi Bakanlığından hibe aldı. Bu sayede VolTurk'ün artık öğrenci girişiminden VolTurk Teknoloji şirketi haline geldiğini vurgulayan Özdemir, şu anda sanal gerçeklik ve 3 boyutlu yazıcı işine ağırlık verdiklerini kaydetti. Özdemir, “Patent başvurusu yaptığımız bir yerli 3 boyutlu yazıcı geliştirdik. Arkasından sanal gerçeklik projesi ile KOSGEB'den de destek aldık. Şu anda firma olarak 3 boyutlu yazıcılar ve sanal gerçeklik uygulamalarını Endüstri 4.0 stratejisi üzerine kurarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Üzerinde çalıştığımız teknolojiler henüz yeni yeni başlayan teknolojiler. Yani dünya ile rekabet edebileceğimiz teknolojiler. İnanıyoruz ki 4.0 Endüstri devrimi, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bir sanayi devrimi olacak. Siz dünyanın neresinde olursanız olun internet üzerinden çok basit bir şekilde 3 boyutlu modelinizi çizip internet üzerinden gönderiyorsunuz. Model, sisteme bağlı olan 3 boyutlu yazıcılarda insan eli değmeden üretime başlıyor ve ardından kargolanıyor. Endüstri 4.0'ı uygulamaya başladık" dedi.