'Hikikomori kâbusu' Japonya’yı tehdit ediyor

Kendini sosyal hayattan koparan ‘zombi nesli’ yeni dünyanın en ciddi sorunlarından biri. Büyük tehdit oluşturan Hikikomori kâbusunun dünyada en çok Japonya’yı etkilediği belirtiliyor.

Hikikomori, teknolojinin ortaya çıkardığı bir hastalık olarak nitelendiriliyor. Bir başka deyişle kişinin sosyal çevreyle bağlantısını kesip kendini sadece sanal aleme bağımlı kılması bu hastalığı tarif ediyor.

Bu hastalık öyle noktalara varıyor ki, zamanla kişinin tüm sorumluluklarının ertelenmesine ve temel fizyolojik ihtiyaçların dahi karşılanamamasına yol açılmış oluyor.

İnsanda zamanla karamsarlık, mutsuzluk, yaşamdan tat alamama gibi bir ruh halinin gelişmesine yol açan hikikomori, erkeklerde daha fazla görünüyor.

Hikikomori 1,5 milyon insanı etkiledi

Japonya’da 1.5 milyon kişi, ömrünü bir odada geçiriyor. Japonya’da 1980’lerde 15-30 yaş arasında başlayan kendini 'hayattan soyutlama' akımı, 2015’e gelindiğinde 540 bin insanın gerçeği oldu.

Toplumdan uzaklaşıp kendini en az 6 ay boyunca bir odaya hapsedenleri kapsayan bu sorun, hem sosyal hem de ekonomik bir açmaz haline geldi.

Filipinler’de Carlito Garcia (13), oyun bağımlılığı yüzünden internet kafeden çıkmıyor. Arkadaşları ile 48 saat hiç kalkmadan düzenledikleri oyun maratonları annesi Lilybeth Marvel’ı (37) endişelendiriyor. Çünkü Carlito, yemek yemek için bile ellerini tuşlardan çekmiyor.

Gelişim bozukluğu yaşayan ve yaşıtlarından daha küçük görünen Carlito’nun sağlığını kaybetmemesi için çaresiz annesi onu sık sık elleriyle besliyor. Bağımlılığından kurtulması için ailesinin okuldan aldığı Carlito’nun durumu her geçen gün daha trajik hale geliyor.

Hikikomori kâbusunun özellikleri

Artık yaşlılarda da yaygınlaşan bu sorunun tipik özellikleri şu şekilde:

• ● Kendilerini hatalarından dolayı kınamaya eğilimliler.
• ● Tuvalete gidecek enerjiyi bulamıyorlar.
• ● Saatlerce duş almak, yer silmek gibi takıntılar ediniyorlar.
• ● Bilgisayar oyunlarıyla rahatlamaya çalışıyorlar.
• ● Sadece hayatta kalmalarına yetecek kadar iletişim kuruyorlar.
• ● Genellikle orta sınıfta ve ailesi ile yaşayan ergen veya erişkin erkeklerde rastlanıyor.
• ● Ailelerine güveniyorlar.
• ● İyileşip topluma kazandırılmaları 10 yılı buluyor.