Hatay'daki Rönesans Rezidans'ta kaybolan 55 kişi için pankart yaptı
Kahramanmaraş merkezli depremlerde, Hatay'ın Antakya ilçesi İnönü Bulvarı Ekinci Mahallesi'ndeki Rönesans Rezidans da yıkıldı. 'Cennetten bir köşe' sloganı ile daireleri satılan rezidansta yüzlerce kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi enkazdan çıkamadı. Depreme, rezidansın A2 blokunda yakalanan özel eğitim öğretmeni Tuğba Koşar ile 2 çocuğu Mustafa Kemal ile Mehmet Akif'ten de haber alınamadı. Tuğba'nın annesi Suna Öztürk, kızı ile torunlarının da aralarında olduğu kayıp 55 kişinin ismi ile fotoğraflarının yer aldığı bir pankart yaptırıp, Aksaray'daki evinin önüne astı.
Hatay'da deprem felaketinde yıkılan Rönesans Rezidans'ta oturan öğretmen Tuğba Koşar (36) ile çocukları Mustafa Kemal (3) ile 8 aylık Mehmet Akif'e halen ulaşılamadı. Koşar'ın annesi Suna Öztürk (55), kızı ile torunlarının da aralarında olduğu kayıp 55 kişi için pankart hazırladı.
"Yanmış cesetler arasında tanımaya çalıştım"
Suna Öztürk, "Depremi televizyondan öğrendikten sonra hemen kızımı aradım ama ulaşamadım. Bunun üzerine polis olan damadımı aradım. Trafik nedeniyle eve doğru koştuğunu ve arayacağını söyledi. Yarım saat sonra evin yıkıldığını haber verdi. Aksaray'dan yola çıktık, gittiğimizde enkazla karşılaştık. Sonra yangın çıktı ve iki gün kendiliğinden yandı. Hiç kimse enkaza yaklaşamadı. Yanacak bir şey kalmayınca yangın kendiliğinden söndü. Yanmış cesetler çıktı. Tanımaya çalıştım tanıyamadım. Enkaz kaldırıldı. Daha sonra tüm cesetlere baktım. 'DNA işlemi yapılıyor, bekleyin' diyorlar. Sağlıklı bir şekilde haber alamıyoruz. Mezarlıklara, hastanelere baktık ama eşleşme yok, ulaşamıyoruz. Belki birileri görür, bize yardımcı olur diye evin önüne kendilerinden haber alınamayan 55 kişinin pankartını yaptırıp, astım. Ancak hiçbir bilgi yok. Hiç kimse için bir gelişme yok. Sanki herkesin üzerinde ölü toprağı var gibi. Seçimlerden sonra Meclise gideceğim. Mitinglere de balkonuma astığım pankartın küçüğünü yaptırıp, götürüyorum" dedi.
"Kızıma oradan taşın dedim"
Rönesans Rezidans'a hiçbir zaman güvenmediğinin altını çizen Öztürk, "Çocuğumu çok zor okuttum. Eşim pazarcıydı. Evde salça yapıp, sattım. Fitrelerle, zekatlarla büyüttüm. Kızım doğum yaptığında 6 ay yanında kalmıştım. Garaja girip, çıktığımda kolonların döküldüğünü fark ettiğim için kızıma taşınması gerektiğini söylüyordum. Yangın merdiveni olmadığını, herhangi bir durumda itfaiyenin giremeyeceğini söylüyordum. Bir an önce enkazın taranmasını ve kayıplarımızın bulunmasını istiyoruz" diye konuştu.