Günün her saati yanı başımızda olan içeceğimiz kahvenin Türkiye serüveni nasıl başladı?
Günümüzün vazgeçilmez içeceği kahve, hayatımıza nasıl giriş yaptı bilmek ister misiniz? Sizin için kahvenin tarihini araştırdık.
Sabah kahvesi, öğle kahvesi, akşam kahvesi... İsmi değişse de daima yanımızda olan bir içecektir kahve. 40 yıllık hatırı olduğuna olan inancımızsa tam.
Peki kahve hayatımıza nasıl girdi? Onu bizler için bu kadar vazgeçilmez kılan süreç nasıl başladı? Sizin için bu süreci araştırdık.
Kahvenin keşfedilişi
Rivayete göre, kahve Arap ülkelerinden birinde keşfedilmiştir. 570-850 yılları arasında bir tarihte gerçekleşen olay, Kaldi adlı bir keçi çobanı tarafından yaşanmıştı.
Kaldi, bir gün fark eder ki; keçileri, bir ağacın meyvesini yedikten sonra neşeli bir hal alırlar ve geceleri pek uyumak istemezler.
Kaldi, bu ağacın meyvelerinden toplayıp Sufi dervişlere gider. Çekirdeklerin marifetini dinleyen Sufi derviş, ilk başta fikri onaylamaz ve çekirdekleri ateşe atar. Ateşe düşen çekirdekler kavrulmaya başlar ve ortalığa bildiğimiz o kahve aroması yayılır.
Yayılan aroma Kaldi'ye ve dervişe ilham verir ve çekirdeklerden güzel bir içecek hazırlamaya karar verirler. Kavrulmuş çekirdekler öğütülür ve özlerini bırakmaları için suda kaynatılır. Çok geçmeden de Yemen ve Arabistan'a yayılır.
Türkiye'ye gelişi
Kahvenin Türkiye'ye gelişi, Kanuni Sultan Süleyman'ın padişahlık yaptığı döneme denk gelir. 1520 - 1566 yılları arasını kapsayan bu dönem, iki Suriyeli'nin İstanbul'a gelip kahveci açmalarıyla başlar.
Zamanla yayılan bu içecek, bir zaman sonra kahvehanelerin artmasına sebebiyet verir. Devam eden süreç, kahvenin Avrupa'ya yayılmasını sağlar.
