Gramofon Baba'nın dükkanını ziyaret etmeniz için yalnızca 10 dakikanız var
Unutulmaya yüz tutmuş, maziye karışmış eşyalar listesinde başı çeken şeylerden biri de gramofondur. Ama bunu inatla hatırlayan ve hatırlatan biri var İstanbul' da, Mehmet Öztekin nam-ı diğer Gramofon Baba...
Kapalıçarşı'da buram buram sanat kokan, dükkanından gönlümüze taht kurmuş parçaların yükseldiği biri var. 1940'lı yıllardan bu yana gramofon üreten ve tamir eden gramofon ustası Mehmet Öztekin' den bahsediyorum. Azıcık aşım ağrısız başımla yıllardır sessiz sakin çalışan biri gibi görünse de aslında yapmaya çalıştığı çok daha büyük bir şey. O zamana ve teknolojiye meydan okuyor adeta. Bir zamanlar evlerin baş köşesinde olan ama daha sonraları çatı katlarında, kilerlerde çürümeye yüz tutmuş gramofonların son temsilcisi o.
Baba mesleğiymiş gramofonculuk, o dönemler kendisinin de bu mesleği yapacağını düşünmese de kopamamış bir türlü. Günümüzde hala yeni gramofon üreten belki de son insan olan Öztekin, eski gramofonları da büyük bir titizlikle tamir ediyor. Gramofon üstadının elinde şu anda 56 tane gramofon bulunuyor. En eski gramofon ise 1904 yılına ait.
Artık ailesinde biri gibi olan gramofonlarıyla ilişkisi de aileden biriyle olan muhabbet gibi. İnsan görmeyince özler ya sevdiklerini, öyle özlüyor işte. Ayrıca eskiyi özleyenler ve meraklılar gelip minicik dükkanda fazlaca vakit geçirdikleri için, bir uyarı yazısı yazmış "Ziyaret süresi 10 dakika" diye. Hak vermek lazım tabi zamana yolculuk yapılan böyle bir yerde geçen saatlerin farkında olmayabiliyor insan.
Hülasa, eskiyi özleyenler ama sadece maddece değil ruh olarak da özleyenlerin muhakkak uğraması gerektiği bir yer Gramofon Baba'nın dükkanı.
Baba mesleğiymiş gramofonculuk, o dönemler kendisinin de bu mesleği yapacağını düşünmese de kopamamış bir türlü. Günümüzde hala yeni gramofon üreten belki de son insan olan Öztekin, eski gramofonları da büyük bir titizlikle tamir ediyor. Gramofon üstadının elinde şu anda 56 tane gramofon bulunuyor. En eski gramofon ise 1904 yılına ait.
Artık ailesinde biri gibi olan gramofonlarıyla ilişkisi de aileden biriyle olan muhabbet gibi. İnsan görmeyince özler ya sevdiklerini, öyle özlüyor işte. Ayrıca eskiyi özleyenler ve meraklılar gelip minicik dükkanda fazlaca vakit geçirdikleri için, bir uyarı yazısı yazmış "Ziyaret süresi 10 dakika" diye. Hak vermek lazım tabi zamana yolculuk yapılan böyle bir yerde geçen saatlerin farkında olmayabiliyor insan.
Hülasa, eskiyi özleyenler ama sadece maddece değil ruh olarak da özleyenlerin muhakkak uğraması gerektiği bir yer Gramofon Baba'nın dükkanı.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >