Gazze’nin gerçeklerini Genç Yeryüzü Doktorları sempozyuma taşıdı
İstanbul Üniversitesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu öğrencileri 73 gündür devam eden Gazze saldırılarına ilişkin uluslararası kamuoyunun ses vermesi için bir sempozyum düzenledi. Tarihçi akademisyenler, daha önce Gazze’de bulunan doktorlar ve gazeteciler bölgede yaşananları tüm çarpıcılığıyla katılımcılara aktardı.
İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Genç Yeryüzü Doktorları Topluluğu öğrencileri 2 aydır devam eden Gazze’deki saldırılarda kamuoyunun sessiz kalmaması ve bölgedeki durumun daha iyi anlatılabilmesi için İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü’nde Filistin Sempozyumu düzenledi. Sempozyum salon girişi önünde Gazze’de çekilen çarpıcı görsellerden oluşan bir sergi de katılımcıları karşıladı.
Geçmişten bugüne kadar devam eden Filistin ve Gazze’deki ablukanın artık son bulmasının temennisiyle düzenlenen sempozyumda tarihçiler, doktorlar, gazeteciler ve öğrenciler akademik alanda Gazze krizini konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından ilk oturumda “geçmişten günümüze Filistin” başlığında konuşmak üzere Prof. Dr. Zekeriya Kurşun söz alarak Gazze’deki durumu aktardı. Sunum ardından soru cevapla devam eden oturumda en çok gelen soru devletlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiği oldu.
Refah sınır kapısından yardım tırını hastane ekibiyle buluşturdular
İkinci oturumda Yeryüzü Doktorları Gönüllüsü Uzm. Dr. Fatih Üstün derneğin Gazze krizinde yürüttüğü çalışmaları dile getirerek kriz döneminde hem sağlık hizmeti hem de gıda yardımının önemini vurguladı. Kuzey Gazze’nin boşaltılmasının ardından güneye giden binlerce Gazze vatandaşına, Yeryüzü Doktorları ekibi Şifa Hastanesinde olduğu gibi, Refah’ta bulunan Kuveyt Hastanesi’nde de acil yardım çalışmalarında bulunduğunu hatırlattı. Yeryüzü Doktorları’nın Mısır’dan kapsamlı bir yardım tırını Refah sınır kapısından geçirerek Gazze’deki ekibiyle buluşturduğunu aktaran Dr. Üstün, yapılan tüm sağlık çalışmalarıyla birlikte bugüne kadar 89 bin 590 faydalanıcıya ulaşıldığını ancak bu çalışmalara rağmen kamuoyunun çok daha fazla ses çıkarması ve kapsamlı bir yardım çalışması yürütmesi gerektiğini söyledi.
Günün üçüncü oturumunda “Uluslararası İnsan Hakları Hukuku ve Filistin Meselesi”ni konuşmak üzere Doç. Dr. Ömür Aydın süre aldı. Oturum süresi boyunca Aydın, 1800’lü yıllardan başlayan insan haklarıyla ilgili sözleşmelerin ve Birleşmiş Milletler’in bu sözleşmelere rağmen sağ duyulu adım atmamasını dile getirdi.
“Savaş suçu işlenen en büyük yer Gazze”
Son oturum olan dördüncü oturumda ikinci intifada sebebiyle 9 ay boyunca Gazze’de bulunan deneyimli savaş muhabiri Burak Ersemiz yer aldı. Gazze’nin geçmişten bugüne kısa bir özetini haberci gözüyle anlatan Ersemiz, 7 Ekim’de başlayan saldırılar içinde durumu öğrenciler ve katılımcılarla paylaştı. Birçok çatışma ortamının ortasında kalan gazetecinin buna rağmen hukuksuzluğun ve savaş suçu işlenen tek yerin Gazze’de olduğunu söyledi. Bölgedeki ve uluslararası gelişmeleri iyi filtreden geçirilmesi gerektiğini ve medyanın algı yapmaması gerektiğini dile getiren Ersemiz’e ve tüm konuşmacılara konuşmalarının ardından katılımlarından dolayı teşekkür sertifikası verildi.