FETÖ'de 'Şükür' krizi
Terör örgütü FETÖ'nün ele başı Gülen, tabandan gelen şikayetlerden bıktı. Amerika'da lüks içinde yaşayan Hakan Şükür, Emre Uslu ve Adem Yavuz Arslan gibi isimlerin taban içinde büyük bir depreme yol açtığı bildirildi.
ABD’nin Pensilvanya eyaletinde son derece lüks bir yaşam süren FETÖ lideri Gülen, son dönemde tabandan kendisine gelen şikayetlerden bıkmış durumda. Şikayetleri Gülen’e ulaştırmaya çekinen Gülen’e en yakın isimlerin, tabana Gülen adına mesaj gönderdikleri anlaşıldı.
İstihbarat kaynaklarından edinilen bilgiye göre, daha önce FETÖ tabanına verdiği ’gaybubet (Yok olma, bulunmama durumu) hayatı sürdürün, yakında rahata kavuşacağız’ talimatına uyan Türkiye’deki FETÖ üyeleri, gözaltındaki bazı kriptoların ifadeleri ve MİT ile polisin müşterek operasyonları sonucu büyük darbe yedi.
Son dönemde gözaltına alınıp, itirafçı olan FETÖ mensuplarının ifadelerine yansıyan bilgilere göre, Hakan Şükür, Emre Uslu, Adem Yavuz Arslan ve Tuncay Opçin gibi göz önündeki FETÖ’cülerin ABD’de lüks hayat yaşadıkları ortaya çıkınca, ’gaybubet’ hayatı sürdüren taban büyük rahatsızlık duymaya ve bunu daha sık Pensilvanya’ya iletmeye başladı.
- FETÖ elebaşına en yakın olanlar artık, gelen şikayetleri Gülen’e iletmiyor, ancak onun adına konuşuyorlar. Ancak şikayetlerden bunalan FETÖ lideri Gülen’in talimatlarına neden uyulmadığını sorgulamaya ve bu konuda en yakınındakileri sorumlu tutmaya başladığı öğrenildi. Bunun üzerine, şikayetleri Gülen’e ulaştırmaya çekinen Gülen’e en yakın isimlerin, tabana Gülen adına mesaj gönderdikleri anlaşıldı.
- En son ’gaybubet’ hayatı yaşamaktan usanan tabana, ’Türkiye’de kalmak yiğitliktir, bu sabrın ecri büyüktür’ talimatının iletildiği öğrenildi.
FETÖ’nün ABD’de lüks hayatı süren mensupları, ’biz çok çalışıyoruz’ mesajı veriyor. Öte yandan Emre Uslu ve Adem Yavuz Arslan gibi kaçak FETÖ’cülerin, FETÖ’nün 17-25 Aralık operasyonlarının ABD’deki devamı olan Rıza Zarrab duruşmasını sosyal medya üzerinden saatlerce anlatmasının da ’Biz burada lüks içinde yaşamıyoruz, Türkiye aleyhine olan gelişmeleri yakından takip edip, Türkiye’dekileri doğru bilgilendiriyoruz’ mesajı vermeyi amaçladığı şeklinde yorumlandı.