FETÖ okullarında öğrencilere 1'den 5'e kadar numara, müfettişe özel zil
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ait okul, kolej ve dershanelerde öğrencilerin örgüte yakınlıklarına göre 1'den 5'e kadar numaralandırıldığı, denetim zamanı teneffüs zil sesinin değiştirilerek kurumdakilerin gizlice uyarıldığı ortaya çıktı.
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında tutuklanan örgütün dershanesinde öğretmenlik yapan M.Y, emniyet ifadesinde, öğrencilerin numaralandırılmasına ilişkin bilgi verdi.
M.Y. ifadesinde, örgütün kolej, okul ve dershanelerinde eğitim gören öğrencilere öğretmenler tarafından 1'lik, 2'lik, 3'lük, 4'lük ve 5'lik şeklinde numaralar verildiğini söyledi.
"1" numara verilen öğrencilerin örgütle ilgisinin bulunmadığını, 5 numara verilen öğrencilerin ise tamamen örgüte yakın olduklarını anlatan M.Y, numaralandırma işlemlerinden öğretmen Ö.Ş'nin sorumlu olduğunu öne sürdü.
Okul ve kolejde sürekli FETÖ ile ilgili toplantılar düzenlendiğini aktaran M.Y, şu bilgileri verdi:
"FETÖ'nün dershanesinde öğretmenlik yapan Ö.Ş, dershanedeki öğrencilerle yakından ilgilenirdi. Yapının içerisinde öğrencilere 1'lik, 2'lik, 3'lük, 4'lük ve 5'lik şeklinde numaralar verilirdi. 5'lik denilen öğrencilerle Ö.Ş. daha iyi ilgileniyordu. 1'lik öğrenci, yapıyla hiçbir alakası olmayan ve bu yapının fikri yapılarına uymayan ve karşı görüş sergileyen öğrenciydi. Sigara ve alkol kullanan, erkek arkadaşı olan öğrenciler bu gruptaydı. 2'lik öğrenci, 1'lik öğrencilere göre daha ılımlı olan ancak erkek arkadaşı olan öğrencilerdi. 3'lük öğrenci, Kur'an bilen ve okuyan, üzerinde çalışılırsa kazanılabilecek öğrencilerdendi, bunlar tesettürlü olabilirdi, olmayabilirdi. 4'lük öğrenci, tesettürlü ve namazını 5 vakit kılanlardı. 5'lik öğrenciler ise tesettürlü ve namazını 5 vakit kılan, bu yapıya bağı sıkı olan, ailesi de bu yapıyla bağı bulunan, yapının rahatlıkla kullanabileceği ve Fetullah Gülen'i tanıyan öğrencilerdi.''
ZORUNLU GAZETE ABONELİĞİ
M.Y. ifadesinde FETÖ'ye ait okul, kolej ve dershanelerde çalışan personele zorunlu Zaman gazetesi aboneliği yaptırıldığını anlattı.
Personelin istememesine rağmen aboneliğin yapıldığını ve gazetelerin evlerine bırakıldığını aktaran M.Y, ifadesinde şunları kaydetti:
"Bizi zorunlu olarak gazeteye abone yaptılar. Bunun haricinde eş, dost ve akrabalarımızın da gazeteye abone olması için ikazlarda bulunulurdu. Bazen de Sızıntı dergisi ile Bugün gazetesinin aboneliği için zorlamalar yapılırdı. Son zamanlarda STV'nin kapatılmasının ardından bize Can Erzincan TV'yi izlememiz konusunda uyarılarda bulunuluyordu.''
MÜFETTİŞE ÖZEL ZİL
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında ise örgüte ait eğitim kurumlarında yasal olmayan uygulamaların nasıl gerçekleştirildiği tespit edildi.
Soruşturma kapsamında örgüte ait bir okulda belgesiz olarak çalıştırılan A.K, Cumhuriyet savcısına tanık sıfatıyla verdiği ifadede yapılanları anlattı.
Kurumda belgesiz öğretmenlerin çalıştırılması nedeniyle okullarda denetim yapılacağı zaman farklı bir yolla görevlilerin uyarıldığını kaydeden A.K, şunları söyledi:
"Okula müfettiş geleceği zaman teneffüs zili normalden farklı bir tonda çalıyordu. Biz bu zil sesini duyduğumuzda okula denetlemeye gelindiğini anlıyorduk. Benden, bu zili duyduğum zaman normal günlük kıyafetlerimle dışarı çıkmam, 'bir öğrencinin velisi olduğumu ve sınıfın asıl öğretmeninin de raporlu olduğunu' söylemem isteniyordu. Bu şekilde denetlemeler atlatılıyordu. Çoğu denetlemelerde zaten müdürlerimiz 'Bizden birisi geliyor' diyorlardı."
Samsun'da, örgütün okullarda görev yapanları toplayarak bölge toplantısı yaptığını ifade eden A.K, bu toplantılara girişte cep telefonlarının toplandığını, erkeklerin önde, kadınların arkada oturtulduğunu anlattı.
Söz konusu toplantılarda terörist başı Fetullah Gülen'in videolarının izlettirildiğini aktaran A.K, "Bölge abileri toplantılarda konuşmalar yapıyordu. Bu konuşmaların tamamı cemaatle ilgiliydi. Himmetin nasıl toplanması gerektiği, Zaman gazetesinin tirajının çok önemli olduğu ve kesinlikle düşmemesi gerektiği, kurban, zekat, fitrelerin nasıl toplanması gerektiği, velilerin nasıl ikna edileceğiyle ilgili sohbetler yapılıyordu." diye konuştu.
Tanık A.K, her gün terörist başı Gülen'in kitaplarından 100'er sayfa okutturulduğunu anlattı.
Bilgileri toplanan velileri meslek gruplarına göre ayırdıklarını vurgulayan A.K, sohbetlere asker eşlerinin alınmadığını ve "asker eşlerine güvenmeyin" şeklinde talimatlar verildiğini kaydetti.
GÜNLÜK ZORUNLU BEDDUA OKUTMUŞLAR
Tanık A.K, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütün CHP'ye ilişkin propaganda yapılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de HDP'nin desteklenmesi yönünde talimat geldiğini kaydetti.
Örgüte ait okulların, operasyon yapıldığı dönemlerde gözetlendiği gerekçesiyle, toplantıların başka yerlerde yapıldığını bildiren A.K, "Her hafta kim müsait ise onun evinde toplantı yapılıyordu. Okul açılışlarında 'Hacet duası' diye bir dua okunuyordu. Bu dua aslında Recep Tayyip Erdoğan'a bir beddua seansı idi. Her sabah zorunlu olarak topluca bu dua okunur, sonra da derslerimize geçerdik." ifadelerini kullandı.
M.Y. ifadesinde, örgütün kolej, okul ve dershanelerinde eğitim gören öğrencilere öğretmenler tarafından 1'lik, 2'lik, 3'lük, 4'lük ve 5'lik şeklinde numaralar verildiğini söyledi.
"1" numara verilen öğrencilerin örgütle ilgisinin bulunmadığını, 5 numara verilen öğrencilerin ise tamamen örgüte yakın olduklarını anlatan M.Y, numaralandırma işlemlerinden öğretmen Ö.Ş'nin sorumlu olduğunu öne sürdü.
Okul ve kolejde sürekli FETÖ ile ilgili toplantılar düzenlendiğini aktaran M.Y, şu bilgileri verdi:
"FETÖ'nün dershanesinde öğretmenlik yapan Ö.Ş, dershanedeki öğrencilerle yakından ilgilenirdi. Yapının içerisinde öğrencilere 1'lik, 2'lik, 3'lük, 4'lük ve 5'lik şeklinde numaralar verilirdi. 5'lik denilen öğrencilerle Ö.Ş. daha iyi ilgileniyordu. 1'lik öğrenci, yapıyla hiçbir alakası olmayan ve bu yapının fikri yapılarına uymayan ve karşı görüş sergileyen öğrenciydi. Sigara ve alkol kullanan, erkek arkadaşı olan öğrenciler bu gruptaydı. 2'lik öğrenci, 1'lik öğrencilere göre daha ılımlı olan ancak erkek arkadaşı olan öğrencilerdi. 3'lük öğrenci, Kur'an bilen ve okuyan, üzerinde çalışılırsa kazanılabilecek öğrencilerdendi, bunlar tesettürlü olabilirdi, olmayabilirdi. 4'lük öğrenci, tesettürlü ve namazını 5 vakit kılanlardı. 5'lik öğrenciler ise tesettürlü ve namazını 5 vakit kılan, bu yapıya bağı sıkı olan, ailesi de bu yapıyla bağı bulunan, yapının rahatlıkla kullanabileceği ve Fetullah Gülen'i tanıyan öğrencilerdi.''
ZORUNLU GAZETE ABONELİĞİ
M.Y. ifadesinde FETÖ'ye ait okul, kolej ve dershanelerde çalışan personele zorunlu Zaman gazetesi aboneliği yaptırıldığını anlattı.
Personelin istememesine rağmen aboneliğin yapıldığını ve gazetelerin evlerine bırakıldığını aktaran M.Y, ifadesinde şunları kaydetti:
"Bizi zorunlu olarak gazeteye abone yaptılar. Bunun haricinde eş, dost ve akrabalarımızın da gazeteye abone olması için ikazlarda bulunulurdu. Bazen de Sızıntı dergisi ile Bugün gazetesinin aboneliği için zorlamalar yapılırdı. Son zamanlarda STV'nin kapatılmasının ardından bize Can Erzincan TV'yi izlememiz konusunda uyarılarda bulunuluyordu.''
MÜFETTİŞE ÖZEL ZİL
Çorum Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında ise örgüte ait eğitim kurumlarında yasal olmayan uygulamaların nasıl gerçekleştirildiği tespit edildi.
Soruşturma kapsamında örgüte ait bir okulda belgesiz olarak çalıştırılan A.K, Cumhuriyet savcısına tanık sıfatıyla verdiği ifadede yapılanları anlattı.
Kurumda belgesiz öğretmenlerin çalıştırılması nedeniyle okullarda denetim yapılacağı zaman farklı bir yolla görevlilerin uyarıldığını kaydeden A.K, şunları söyledi:
"Okula müfettiş geleceği zaman teneffüs zili normalden farklı bir tonda çalıyordu. Biz bu zil sesini duyduğumuzda okula denetlemeye gelindiğini anlıyorduk. Benden, bu zili duyduğum zaman normal günlük kıyafetlerimle dışarı çıkmam, 'bir öğrencinin velisi olduğumu ve sınıfın asıl öğretmeninin de raporlu olduğunu' söylemem isteniyordu. Bu şekilde denetlemeler atlatılıyordu. Çoğu denetlemelerde zaten müdürlerimiz 'Bizden birisi geliyor' diyorlardı."
Samsun'da, örgütün okullarda görev yapanları toplayarak bölge toplantısı yaptığını ifade eden A.K, bu toplantılara girişte cep telefonlarının toplandığını, erkeklerin önde, kadınların arkada oturtulduğunu anlattı.
Söz konusu toplantılarda terörist başı Fetullah Gülen'in videolarının izlettirildiğini aktaran A.K, "Bölge abileri toplantılarda konuşmalar yapıyordu. Bu konuşmaların tamamı cemaatle ilgiliydi. Himmetin nasıl toplanması gerektiği, Zaman gazetesinin tirajının çok önemli olduğu ve kesinlikle düşmemesi gerektiği, kurban, zekat, fitrelerin nasıl toplanması gerektiği, velilerin nasıl ikna edileceğiyle ilgili sohbetler yapılıyordu." diye konuştu.
Tanık A.K, her gün terörist başı Gülen'in kitaplarından 100'er sayfa okutturulduğunu anlattı.
Bilgileri toplanan velileri meslek gruplarına göre ayırdıklarını vurgulayan A.K, sohbetlere asker eşlerinin alınmadığını ve "asker eşlerine güvenmeyin" şeklinde talimatlar verildiğini kaydetti.
GÜNLÜK ZORUNLU BEDDUA OKUTMUŞLAR
Tanık A.K, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütün CHP'ye ilişkin propaganda yapılması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde de HDP'nin desteklenmesi yönünde talimat geldiğini kaydetti.
Örgüte ait okulların, operasyon yapıldığı dönemlerde gözetlendiği gerekçesiyle, toplantıların başka yerlerde yapıldığını bildiren A.K, "Her hafta kim müsait ise onun evinde toplantı yapılıyordu. Okul açılışlarında 'Hacet duası' diye bir dua okunuyordu. Bu dua aslında Recep Tayyip Erdoğan'a bir beddua seansı idi. Her sabah zorunlu olarak topluca bu dua okunur, sonra da derslerimize geçerdik." ifadelerini kullandı.